• notifications1
  • menü

Bugün : 10 Aralık 2024 Salı

Yeşil Gübrelemenin Toprağın Humus Kapsamına Etkisi Nelerdir?

Yeşil Gübrelemenin Toprağın Humus Kapsamına Etkisi Nelerdir?

7.6. Yeşil Gübreleme

Ahır gübresinin temin edilemediği hallerde bunun yerini alabilecek en uygun yeşil gübredir.

 

Yeşil gübre esas olarak, toprakta gerekli organik maddeyi sağlamak amacıyla yetiştirilen bitkilerin gelişmelerinin belli bir devresinde ve henüz yeşil halde iken sürülerek, toprak altına getirilmesidir. Yeşil gübre bitkisi olarak çok çeşitli bitkiler yetiştirilirse de baklagil bitkileri daima baklagillerden olmayan bitkilere tercih edilmekte ve bunlar en iyi yeşil gübre bitkileri olarak kabul edilmektedirler.

 

Baklagil bitkilerinin yeşil gübre bitkisi olarak diğer bitkilere tercih edilmelerinin başlıca nedeni ise, pratikte bu bitkilerle sağlanan faydaların çok daha çeşitli olmasıdır. Gerçekten baklagil bitkileri toprağa yalnız organik madde kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda toprağı azotca zenginleştirirler. Baklagil bitkileri ayrıca derin kökleriyle toprağın alt tabakalarında bulunan bitki besin maddelerini alırlar ve toprak altına getirildikleri zaman kendilerinden sonra yetiştirilen yüzlek köklü bitkilerin bu besin maddelerinden faydalanmalarını sağlarlar. Öte yandan baklagil bitkileri geniş ve kuvvetli bir kök sistemine sahip olduklarından, kökleriyle fazla miktarda karbondioksit meydana getirirler ve böylece toprakta bulunan ve suda kolay erimiyen bitki besin maddelerinin kolay erir bir hale geçmesine imkan verirler.

 

Ancak mevcut şartların baklagil bitkilerinin yetiştirilmelerine uygun olmadığı hallerde, baklagillerden olmayan bitkilerin de yeşil gübre bitkisi olarak yetiştirilmeleri mümkündür. Ayrıca baklagillerden olmayan bitkiler baklagil bitkileriyle karışık olarak da yetiştirilebilirler. Bu son yetiştirme sisteminin en önemli faydası birbirinden farklı bu iki grup bitkinin olumlu yönde birbirlerini tamamlamalarıdır. Gerçekten bu yetiştirme sisteminin uygulanmasıyla daha az tohumluk kullanılmakta, yüzlek ve derin köklü bitkiler karışımı olarak bunlarla toprağın bütün tabakalarıyla iyi temas sağlanmakta ve toprağa daha çok azot kazandırmaktadır. Çünkü baklagil bitkilerinin baklagillerden olmayan bitkilerle karışık olarak yetiştirilmesi, baklagil bitkilerini atmosferden daha çok azot bağlamaya zorlamaktadır.

 

7.6.2. Yeşil Gübre Bitkilerinin Seçilmesi

Yeşil gübre bitkileri çok çeşitli olduklarından mevcut şartlara göre bunlar arasından en uygununu seçmek zorunluluğu vardır ve seçilecek yeşil gübre bitkisinin her şeyden önce mevcut iklim, toprak ve yetiştirme şartlarına iyi bir şekilde uyması gerekir. Örneğin, bizzat baklagil bitkileri içerisinde bazılarının sıcak iklimden hoşlanmalarına karşılık diğer bir grup baklagil bitkileri serin iklimlerde daha iyi gelişebilmektedirler. Aynı şekilde, bazı baklagil bitkileri sonbahar ekimi için, bazısı da ilkbahar ekimi için uygundur. Öte yandan, yeşil gübre bitkisinin yılın soğuk mevsiminde de iyi bir şekilde gelişmesi istenir.

 

Yetiştirilecek yeşil gübre bitkisinin seçilmesinde göz önünde bulundurul n1ası gerekli hususlar sırasıyla yem bitkisi olarak değeri, toprağa kazandıracağı organik madde ve baklagillerden ise azot miktarı, tohumluk fiyatı, köklenme durumu, toprak altına getirilme ve ayrışmasındaki kolaylık, gelişme durumu ve toprak istekleridir. Kural olarak seçilecek yeşil gübre bitkisinin çabuk gelişmesi, mümkün olduğu kadar fazla miktarda toprak üstü kısmı meydana getirmesi ve fakir topraklarda da iyi bir gelişme göstermesi istenmektedir.

 

Ayrıca, seçilecek yeşil gübre bitkisi uygulanan normal yetiştirme sistemine mümkün Olduğu kadar az bir girişimde bulunmalı ve yetiştirilecek yeşil gübre bitkisi bütün bir mevsim toprağı işgal etmeden gerekli gelişmesini yapabilmelidir. Örneğin, çavdar bitkisi sonbaharda siloluk mısırın hasadından sonra ekilir ve gelecek ilkbaharda ikinci mısır için toprak altına getirilir. Uygun iklim şartlarında yulaf veya buğdaydan sonra soya fasulyesi ekilir ve sonbaharda toprak altına getirilir. Yeşil gübre bitkisinin bahçelerde yetiştirilmesi halinde ise, ağaçların geliştikleri mevsimin göz önünde bulundurulması gerekir. Eğer yeşil gübre bitkisi olarak yıllık bitkiler yetiştirilecekse, bu bitkilerin ekimlerinin, ağacın gelişmesi, meyve teşekkülü ve hasat islemlerine mümkün olduğu kadar az girişiminin olacağı bir zamana rastlatılmasına dikkat edilmelidir.

 

7.6.3. Yeşil Gübre Bitkilerinin Yetiştirilmeleri

Yeşil gübre bitkilerinin yetiştirilmelerinde dikkate alınacak başlıca hususlar gübreleme ve kullanılacak tohumluk miktarıdır. Gübreleme : Yeşil gübre bitkilerinin çoğu uygun iklim şartları altında nisbeten fakir topraklarda da gelişebilirler. Yalnız amaç bu bitkiler vasıtasıyla toprağa mümkün olduğu kadar fazla miktarda organik madde ve azot kazandırmak ise, yapılacak ilk iş bunların yetiştirilecekleri toprakların verimlilik derecelerine göre ticaret gübreleriyle zayıf bir gübreleme yapmaktır. Örneğin, baklagil bitkileri her ne kadar toprağa azot kazandırırlarsa da, bunlar normal gelişmeleri için topraktan önemli miktarda fosfor, potasyum ve kaisiyum alırlar. Baklagiilerden olmayan bitkiler ise, özellikle önemli miktarlarda azot kaldırmaktadırlar (Çizelge 12).

 

Yeşil gübre hitkilerinin yetiştirildikleri toprakların çoğunun verimlilikleri, bunların iyi bir şekilde gelişmeleri bakımından çok düşüktür. Böyle topraklarda yeşil gübre bitkisinin yetiştirilmesinden önce noksan bulunan bitki besin maddelerinin yapılacak uygun bir gübreleme ile toprağa ilaveleri gerekir. Gübrelemede baklagillerden olmayan bitkiler için başta azot olmak üzere fosfor ve potasvumlu gübrelerin. baklagiller için ise özellikle fosforlu. potasyumlu ve kalsiyumlu gübrelerin kullanılmalarına ihtiyaç vardır. Baklagil bitkileri direkt olarak atmosfer azotundan faydalanabildiklerinden bunların yetiştirildikleri topraklara özellikle fazla miktarda azotlu gübrelerin verilmeleri doğru değildir. Çünkü bu bitkiler toprakta ihtiyaçlarını karşılayacak bir ölçüde azot buldukları zaman, azot ihtiyaçlarını doğrudan doğruya toprakta bulunan azotla karşılamakta ve böylece atmosfer azotundan faydalanma yoluna gitmemektedirler.

 

Buna karşılık baklagiller en iyi bir gelişme için fazla miktarda kalsiyuma ihtiyaç gösterirler. Baklagillere verilecek kalsiyum bu bitkilerde yalnız toprak üstü ve kök gelişmesinin kuvvetlenmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bu bitkilerin azotu bağlamalarını da çok arttırır. İşte gerek baklagillerden olmayan gerekse baklagil bitkilerine yapılacak uygun bir gübreleme ile yeşil gübre bitkilerinin kuvvetli bir toprak üstü kısmı meydana getirmeleri ayrıca çok daha kuvvetli bir kök sistemine sahip olmaları sağlanmış olur.

 

Öte yandan eğer yeşil gübre bitkisinin yetiştirileceği toprağa önceden kuvvetli bir gübreleme yapılmışsa, başka bir deyimle ilgili besin maddeleri fazla miktarda toprağa verilmişlerse, bu şartlarda ayrı bir gübrelemeye pek ihtiyaç olmayabilir. Buna karşılık yeşil gübre bitkilerinden önceki bitkiye uygulanan gübreleme kuvvetli bir gübreleme değilse, ihtiyaca göre yetiştirilecek yeşil gübre hitkisine gübreleme yapılmalı ve topraktaki besin maddeleri bunların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak bir seviyede tutulmalıdır. Aslında yeşil gübre bitkilerine yapılan gübreleme ile herhangi bir şekilde besin maddesi kaybı da söz konusu değildir. Çünkü bunların toprak altına getirilmeleri ve toprakta ayrışmaları sonunda, topraktan aldıkları besin maddeleri yeniden serbest hale geçmekte ve bunu takip eden bitkiler bunlardan faydalanmaktadır.

 

Kullanılacak tohumluk miktarı :Tahıllar için kullanılacak tohumluk miktarı normal dane ve saman üretimi için kullanılan tohumluk miktarı kadar veya daha fazla olabilir. Bitkinin gelişme süresi kısa ise ve özellikle kış periyodunda toprak yüzünde iyi bir bitki örtüsünün bulunması ve böylece toprağın erozyondan korunması isteniliyorsa, bu şartlarda tohumluk miktarının arttırılması yerinde olur. Yeşil gübre bitkisi olarak yetiştirilecek çavdar ve kışlık buğday için dekara 10-13 kg., yulaf ve arpa için, bu bitkilerin gerek ayrı ayrı gerekse karışık olarak yetiştirilmelerinde, dekara 13-1 7 kg. tohuıııluk kullanılması tavsiye edilmektedir. Eğer tüysüz fığ kışlık buğday veya çavdar ile karışık ekilecekse, tohumluk olarak tüysüz fiğ için dekara 3.5 kg., tahıllar için ise yine dekara 7-10 kg. tohumluğun kullanılmasının uygun olacağı belirtilmektedir. Öte yandan çayır otları ve diğer küçük tohumlu bitkiler için kullanılacak tohumluk miktarını, eğer bunların kısa zamanda fazla miktarda organik madde meydana getirmeleri isteniyorsa, normalden fazla tutmak yerinde olur.

 

7.6.4. Yetiştirme Sistemleri

Yeşil gübre bitkileri ;

  1. a) Esas bitki,
  2. b) Alt bitki,
  3. c)Anız üzerine
  4. d) Kış ara bitkisi olmak üzere başlıca 4 şekilde yetiştirilmektedirler.

 

Esas bitki : Yeşil gübre bitkilerinin esas bitki olarak yetiştirilmeleri halinde, tarla toprağı bir yıl yalnız bu bitkilere terk edilmekte, böylece bir yıl içerisinde o tarla toprağından herhangi bir ürün alınmamaktadır. Bu yetiştirilme şeklinin birçok faydaları olmakla beraber, bu sistem özellikle bugün pratikte çok istisnai hallerde ve yalnız humusca çok fakir hafif kumlu toprakların verimliliklerini arttırmak amacıyla uygulanmaktadır. Ekonomik bakımdan bu sistemin verimlilikleri yüksek olan topraklar için uygulanması hiçbir zaman söz konusu değildir.

 

Öte yandan, yeşil gübre bitkilerinin esas bitki olarak yetiştirilmelerinin dolayısıyla bunların bir yıl tarla toprağını işgal etmelerinin gerektiği hallerde, aynı yıl içerisinde o tarlada iki ayrı yeşil gübre bitkisini yetiştirmek de mümkündür. Bunun için örneğin sonbaharda çavdar ekimi yapılır ve bu bitki ilkbahar veya yaz başında toprak altına getirildikten sonra bakla veya darı ekilir ve bu bitkiler sonbaharda toprak altına getirilir. Böyle aynı yıl içerisinde iki ayrı yeşil gübre bitkisi yetiştirilmesinin söz konusu olduğu hallerde, mevcut iklim şartlarına göre, bitki ler arasında başka türlü birleşmeler yapmak da mümkündür.

 

Alt bitki : Yeşil gübre bitkisinin alt bitki olarak yetiştirilmesi özellikle bol yağış alan (600 mm.nin üstünde) ve özellikleri iyi olan topraklarda çok yararlı olmaktadır. Bu sistemin uygulanmasında su ve toprak özellikleri yanında bitki tesiri olarak üst bitkinin gelişme süresinin de dikkate alınması ve seçilecek üst bitkinin gelişmesini mümkün olduğu kadar çabuk tamamlayarak tarlayı en kısa zamanda terk etmesi gerekir. Bu bakımdan en uygun bitkiler kışlık tahıl bitkileri ve bunlar içerisinde de kışlık çavdardır. Çünkü çavdar, diğer tahıl bitkileriyle mukayesede, tarlayı en erken terk eder. Çavdardan sonra bu bakımdan en uygun bitki ise kışlık buğdaydır. Öte yandan, uygun şartlarda yazlık tahıllar da iyi bir üst bitkisi olurlar. Alt bitki olarak yetiştirilmeye elverişli bitkiler ise baklagillerden özellikle üçgüllerdir.

 

Alt bitkinin ekim zamanı geniş ölçüde toprak ve iklim şartlarına bağlıdır. Örneğin, hafif topraklarda mümkün olduğu kadar erken ekim (Mart başında) yapılır böylece bitki kışın toprakta biriken sudan faydalanarak hızlı bir şekilde gelişir. Aksi halde ilkbaharda ortaya çıkan kuraklıktan zarar görür. Öte yandan, bütün iyi özellikteki topraklarda ve aynı zamanda ilkbaharda toprakta fazla miktarda rutubetin bulunması halinde, ekim çoğunlukla Nisan ayının ortasında veya sonunda yapılır. Alt bitkinin kışlık tahıllarla beraber yetiştirilmesi halinde, alt bitkinin ekimi toprak yüzünün çapa ve tırmıkla kabartılmasından sonra ve mümkünse mibzerle yapılmalıdır.

 

Anız üzerinde

Bu sistemde yetiştirilen yeşil gübre bitkilerinin ekimleri, yazın esas bitkinin hasadından sonra anız üzerine yapılmaktadır. Bu şekilde yetiştirilen bitkilerin toprak altına getirilmeleri ise, ya sonbaharda veya gelecek ilkbaharda olmaktadır. Yalnız bu sistemde yetiştirilen yeşil gübre bitkileri fazla su sarf ettiklerinden bunların anız üzerinde yetiştirilmeleri ancak fazla miktarda erken yaz ve sonbahar yağmurları alan bölgeler için veya sulama olanağı bulunan yerler için söz konusudur. Öte yandan, yeşil gübre bitkilerinin anız üzerinde yetiştirilmelerinde ayrıca çabuk gelişen ve daha çok bir yıllık olan bitkilerin tercih edilmeleri gerekir. Yalnız, yeşil gübre bitkilerinin anız üzerinde yetiştirilmeleri iş bakımından pek kolay olmarnaktadır. Çünkü esas bitkinin hasadından sonra hiç zaman kaybetmeden bu bitkilerin ekilmeleri gerekir.

 

Kış ara bitkisi Yeşil gübre bıtkılerının yetiştirilmelerinde uygulanan son bir sistem de, bunların kış ara bitkisi olarak yetiştirilmeleridir. Bu sistem diğer sistemlerdekınden farklı olarak, toprak ve iklim şartlarına o kadar fazla bağlı bulunmamaktadır. Bu yetiştirme sisteminde ekim Ağustos/Eylül aylarında yapılır ve bundan Nisan/Mayıs aylarında faydalanılır. Bu sistemle yetiştirilecek bitkilerin seçilmelerinde dikkatli olmak gerekir. Çünkü tarlada oldukça uzun zaman kalan dolayısıyla tarlayı geç terk eden bitkiler, gerçi fazla miktarda üst ve kök kısımları teşkil etmek suretiyle çok faydalı olurlarsa da, ilkbaharda toprak rutubetinin önemli bir kısmını sarf ederler ve böylece kendilerinden sonra gelecek bitkiye su bakımından problem yaratırlar. Buna karşılık, tarlayı çabuk terk eden bitkiler gerçi su bakımından kendilerinden sonra gelen bitkiler için bir problem yaratmazlarsa da bunların bu süre içerisinde meydana getirdikleri üst ve kök kısımları birinci ve oranla çok az olur.

 

7.6.5. Yeşil Gübre ile Toprakta Sağlanan Organik Madde Miktarı

Amaca uygun olarak yapılan bir yeşil gübreleme, özellikle organik madde ve azot kapsamları düşük olan dolayısıyla fiziksel özellikleri iyi olmayan topraklar için büyük faydalar sağlar. Yeşil gübre ayrıca verimlilikleri yüksek olan ve iyi fiziksel özelliklere sahip bulunan topraklarda da, bu topraklardaki organik madde seviyesinin devamlı olarak muhafazasının sağlanması bakımından yine faydalı olmaktadır. Öte yandan, yeşil gübre ile toprakta sağlanacak organik madde ve azot miktarı sabit olmayıp, çeşitli etkenlere göre değişmektedir ve bu etkenler sırasıyla ;

  1. a) Bitki çeşidi,
  2. b) Bitkiyi toprak altına getirme zamanı ve getirildiği derinlik,
  3. c) Toprak bünyesi
  4. d) Toprağın rutubet kapsamıdır.

 

Bitki Çeşidi: Baklagillerden olmayan bitkiler gibi baklagillerden olan bitkilerin de aynı şartlarda toprakta sağladıkları organik madde ve ayrıca azot miktarları birbirlerinden farklıdır.

 

Yeşil gübrelemeden başlıca amaç toprağı organik madde ve azotca zenginleştirmek olduğuna göre, yetiştirilecek yeşil gübre bitkisinin her şeyden önce mümkün olduğu kadar kuvvetli bir şekilde gelişmesi ve böylece yine mümkün olduğu kadar fazla vejetatif kısımlar meydana getirmesi istenir. İyi havalanan tınlı kumlu bir toprakta yeşil gübre ile sağlanacak N miktarı 4.0-11.5kg., ortalama 9.5 kg/da.'dır. Bazı araştırıcılara göre normal bir yeşil gübreleme ile ortalama olarak dekara 10kg. N kazandırılmaktadır.

 

Öte yandan, yeşil gübre bitkisi olarak yetiştirilen baklagillerle toprakta sağlanan azottan diğer bitkilerin faydalanma dereceleri de, toprak altına getirilen materyalin tabiatı, toprak altına getirilme zamanı ve toprak şartları gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak çok değişmektedir. Örneğin tınlı topraklarda yıkanma ile çok az bir azot kaybının olmasına karşılık kumlu topraklarda bu kayıp çok fazladır. Bununla ilgili olarak yapılan bir denemede tınlı toprakta yetiştirilen bir baklagil bitkisiyle (üst ve kök) sağlanan azot miktarının 12 kg/da. olduğu ve bu azotun ürün üzerine olan etkisinin dekara verilen 4-7 kg ticaret gübresinin etkisine eşit bulunduğu, ayrıca baklagil bitkileriyle toprakta sağlanan a.zottan faydalanmanın, yetiştirilen baklagil bitkisine bağlı olarak % 16-92 arasında değiştiği ve taş yoncasında bunun en yüksek olduğu tesbit edilmiştir.

 

Yeşil Gübre Bitkilerinin Toprak Altına Getirilme Zamanı : Yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilme zamanı da çok önemlidir ve bu zamanın tayininde, diğer şartlar yanında bitkinin mevsimlik gelişınesi, toprağın tabiatı, bitkinin olgunluk durumu, hava şartları ve yeşil gübre bitkisinden sonra yetiştirilecek bitkinin dikkate alınması gerekmektedir.

 

Gerçekten, örneğin bitkinin gelişmesinin değişik devrelerinde toprak altına getirilmesiyle toprakta sağlanan gerek kuru madde gerekse azot miktarları birbirinden çok farklı olmaktadır. Bu amaçla yapılan araştırmalar sonunda, bitkide gelişme ilerledikçe bitkideki kuru madde miktarının da arttığı, buna karşılık azot miktarının azaldığı tesbit edilmiştir. Kural olarak yeşil gübre bitkilerinin henüz yeşil ve sulu bir halde iken toprak altına getirilmleri gerekir.

 

Öte yandan, eğer yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilmesinden hemen sonra esas bitkinin ekimi söz konusu ise, yeşil gübre bitkisi gerekli ayrışmanın olmasına yetecek kadar belli bir süre önce toprak altına getirilmelidir. Yeşil gübre bitkisinin esas bitkinin ekiminden ne kadar önce toprak altına getirileceğinin tayininde ise, mevcut şartlar altında yeşil gübre bitkisinin ayrışması için gerekli zamanın dikkate alınmasına ihtiyaç vardır. Örneğin, olgunlaşmamış yeşil haldeki bitki materyali rutubetli ve sıcak topraklarda çabuk ayrışır. Gerçekten yeşil haldeki taş yoncası uygun şartlarda 10 günde ayrışmasını tamamlamaktadır.

 

Öte yandan, yeşil gübre bitkilerinin toprak altına getirilme zamanı, bunların toprakta ayrışmalarıyla serbest hale geçen bitki besin maddelerinden gelecek bitkinin iyi bir şekilde faydalanmasına imkan verecek şekilde ayarlanmalıdır. Bunun özellikle hafif topraklar için ayrı bir önemi vardır. Çünkü hafif topraklarda toprak altına getirilen bitkideki proteinler çok hızlı olarak amonyak ve nitrat azotuna dönüşür ve kolayca yıkanırlar. Proteince zengin ve genç bitkiler için bu kayıp tehlikesi daha da fazladır. Bu bakımdan yeşil gübre bitkilerinin genel olarak hafif topraklarda ilkbaharda, ağır topraklarda ise sonbaharda toprak altına getiril meleri uygundur.

 

Yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilmesinden hemen sonra yağmur veya bir sulama yapılırsa iyi sonuç alınır, buna karşılık yağış gecikirse, toprak kurur ve gelen bitki çimlenemez. Bu ise esas bitkide gelişmenin gecikmesine ve zayıflamasına dolayısıyla ürün miktarının da düşmesine sebep olur. Bu nedenlerle yeşil gübre bitkisinin mümkün olduğu kadar erken toprak altına getirilmesi emniyetli olur. En iyisi yeşil gübre bitkisinin esas bitki ekirninden en az 10 gün veya 2 hafta öncek toprak altına getirilmesidir. Yeşil gübrenin faydalılık derecesi üzerine toprak altına getirildiği derinlik de önemli bir etki yapmaktadır. Genellikle derine verilen yeşil gübre daha etkili zamanın tayininde yağış faktörü olmakta, etkisi devam etmekte ve aynen ahır gübresinde olduğu gibi bundaki azotta faydalanma oranı da artmaktadır. Yeşil haldeki bitkinin toprak içerisinde derine gömülmesi yıkanma ile ortaya çıkacak besin maddelerinin kaybını da engellemektedir. Çünkü bu şartlarda ayrışma kısmen havasız ortamda olmaktadır.

 

Aynı amaçla kuru ve hafif kunılu topraklarda yapılan denemelerdede, yeşil gübre hitkisinin toprak içersinde 40 cm. derinliğe gömülmesi halinde bundan sonra gelen çavdar bitkisinde ürün miktarının, yeşil gübrenin yüzlek olarak toprağa verildiği hale göre, önemli derecede arttığını göstermiştir.

 

Toprak bünyesi : Yeşil gübre ile toprakta sağlanacak organik madde ve azot miktarları ile toprağın bünyesi arasında sıkı bir ilişki vardır. Genel olarak hafif bünyeli topraklarda ayrışma olayının çok daha hızlı bir şekilde cereyan etmesi nedeniyle, yeşil gübreleme ile bu topraklara kazandırılacak hem organik hem de azot miktarı, ağır topraklarla ımıkayesede daha az olmaktadır.

 

Toprağın rutubet kapsamı : Baklagil bitkilerinin aynı şartlardaki su ihtiyaçları genellikle diğer birçok bitkilerden önemli derecede fazla olduğundan, sulamanın yapılamadığı hallerde yağış miktarının fazlalığı toprakta bu bitkilerle sağlanacak organik madde ve azot miktarının da artmasına sebep olmaktadır. Aslında yeşil gübreleme yağışlı iklim bölgeleri veya sulama imkanının bulunduğu yerler için söz konusudur, bu şartlarda yeşil gübre bitkisinin normal yetiştirme sistenıi içerisinde asas bitkiye herhangi olumsuz bir etki yapmayacak şekilde sokulması gerekir. Örneğin, verimli topraklara bir yaz yeşil gübrelemesinin uygulanması tavsiye edilemez. Çünkü bu durumda yeşil gübre ile esas bitkide sağlanacak ürün artışının değeri toprak altına getirilen bitkinin değerine nadiren eşittir. Buna karşılık düzenli bir toprak iyileştirme progranıının uygulanması gereken çok fakir topraklar için yaz yeşil gübrelemesi tavsiye edilebilir. Aynı şekilde çok ince ve çok kaba bünyeli toprakların fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesi için de bu sistem uygulanabilir.

 

Fakat kuru ziraat sisteminin uygulandığı kurak ve yarı kurak bölgeler için kaide olarak bir yeşil gübreleme söz konusu olamaz. Çünkü bu şartlarda yalnız yeşil gübre bitkilerinin yetiştirilmesinde güçlüklerle karşılaşılmayıp. aynı zamanda toprak rutubetinin yetersizliği yüzünden bu malzemenin toprakta ayrışmaları da çok yavaş olur. Öte yandan, yeşil gübre bitkileri yalnız fazla suya ihtiyaç göstermekle kalmazlar, toprak altına getirildikleri zaman, topraktaki hava boşlukların artmasını sağlamak suretiyle, ayrıca buharlaşma ile fazla su kaybına da sebep olurlar.

 

Yeşil Gübrelemenin Toprağın Humus Kapsamına Etkisi

Yeşil gübre toprağa humus kazandırmakla beraber, yeşil gübreleme ile toprağa çoğunlukla çabuk ayrışan organik malzeme verildiğinden, bu yolla toprağın humus kapsamında sağlanan artış, organik tabiattaki diğer gübrelere ve örneğin ahır gübresine göre düşüktür.

 

7.6.6. Yeşil Gübrenin Toprağa Etkisi

Özellikle derin köklü yeşil gübre bitkileri toprağın fiziksel özelliklerini çok uygunlaştırarak toprağın granüler bir yapı kazanmasını, çabuk tava gelmesini ve tavını da uzun süre muhafaza etmesini sağlarlar. Pratikte bu bakımdan yeşil gübrenin özellikle ağır ve işlenmesi güç olan topraklar için ayrı bir önemi vardır. Öte yandan yeşil gübre hafif toprakların fiziksel özelliklerini de uygunlaştımaktadır.

 

Yeşil gübre bitkisi derin köklü bitkiler toprak içerisinde çok sayıda kanallar meydana getirmekte ve bu kanallar toprakta hava dolaşımının uygunlaşmasını ve suyun hareketliliğinin artmasını sağlamaktadırlar.

 

Yeşil gübre bitkileri örtü bitkisi olarak da iş görürler. Bu bitkiler özellikle meyilli yerlerde toprağı su ve rüzgar erozyunundan korudukları gibi, toprak yüzüne sağanaklar halinde düşen yağışların toprak yapısını bozmasını da engellerler. Yeşil gübre bitkileri ayrıca kış periyodunda toprak yüzünde bulundukları zaman karı toprak yüzünde tutarak toprağın sıcak kalmasını ve çok yıllık bitkilerde ortaya çıkan kök zararlanmasının azalmasını sağlarlar. Çünkü bilindiği gibi, kök zararlanması ya dondan ve buzların erimesinden veya çok fazla soğuktan olmaktadır ki, bu husus özellikle belli meyve yetiştirme bölgeleri için çok önemlidir.

 

Yeşil gübre ile toprağa giren organik tabiattaki malzeme birçok toprak küçük canlıları için uygun bir beslenme ortamını teşkil ettiğinden, yeşil gübre toprakta biyolojik hayatın artmasını sağlar. Toprakta biyolojik hayatın artması ise, yine toprakta istenilen birçok biyolojik değişikliklerin olmasına ve böylece toprağın iyi özellikler kazanmasına imkan verir. Yalnız, yeşil gübrenin toprak küçük canlıları üzerine olan bu etkisi ile yeşil gübre bitkisinin çeşidi ve toprak altına getirilme zamanı arasında sıkı bir ilişki vardır. Örneğin yeşil gübre bitkilerinin genç ve sulu bir halde iken toprak altına getirilmeleri, küçük canlı ların gelişme ve faaliyetlerinin hızını önemli bir derecede arttırarak, ayrışnıa sonunda nitratların ve diğer basit bünyeli son ayrışma ürünlerinin meydana gelmesini sağlamaktadır. Buna karşılık, olgunluğu ilerlemiş olan ve aynı zamanda azotca fakir bulunan yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilmesi, küçük canlı sayısını iki katına çıkararak bunların alınabilir azot bakımından yüksek bitkilerle rekabete girmelerine ve böylece toprakta nitrat birikiminin engellenmesine sebep olur. Öte yandan yeşil gübrenin toprağın biyolojik özelliği üzerine olan etkinlik derecesi, yetiştirilen yeşil gübre bitkisinin toprak altına getirilme zamanı yanında toprağın drenaj durumu, kireç kapsamı ve toprakta erir haldeki besin maddeleri miktarları gibi diğer nedenlere bağlı bulunmaktadır.

 

 

7.6.7 Gübrenin Toprağın Kimyasa Özellikleri Üzerine Etkisi

Azotça fikir bir yeşil gübre bitkisi toprak altına getirildikten sonra ayrışmasının ilk devresinde, özellikle toprakta kalsiyumun bulunmadığı hallerde, çeşitli organik asitler meydana gelir ve bu asitler toprak pH'sını olumsuz yönde etkiler. Ancak toprak şartları uygun ise, bu asitler de kısa zamanda karbondioksid, su ve karbonatlar halinde parçalanarak bu etki ortadan kalkar. Kaide olarak, iyi toprak idaresinin uygulandığı ve böylece gerekli tedbirlerin alındığı hallerde, yeşil gübre toprağın pH'sını arttırıcı bir etkide bulunmamaktadır. Örneğin, hafif kumlu topraklarda yeşil gübrenin toprak reaksiyonu üzerine uygun olmayan bir etki yapmasını engellemek için bu topraklara oldukça fazla miktarlarda kireç verilmesi doğru olur. Çünkü bazı araştırıcılara göre, y gübre bitkilerinin kökleriyle fazla miktarda CO2 meydana getirmeleri, hafif topraklarda pH'nın önemli derecede düşmesine sebep olmaktadır. Gerçekten böyle topraklara kireçleme yapılmayıp, yalnız yeşil gübrelemenin uygulandığı hallerde, 27 yılda toprak pH'sının 6.0'dan 3.8'e düştüğü tesbit edilmiştir ki, bu pH seviyesinde asitliğe karşı hassas bitkilerin ve örneğin hayvan pancarı bitkisinin yetişmesi mümkün değildir.

 

Yeşil gübrenin toprağın kimyasal özelliğini tayin eden besin maddeleri kapsamı üzerine olan etkisine gelince; derin köklü yeşil gübre bitkileri, özellikle yonca, toprağın derin tabakalarındaki bitki besin maddelerini alırlar ve bunların toprak altına getirilip ayrışmalarından sonra yeniden serbest hale geçen bu besin maddelerinden yüzlek köklü bitkilerin faydalanmalarını sağlarlar. Yeşil gübre bitkileri özellikle hafif tutma kapasitesi düşük olan topraklarda yıkanma ile kolaylıkla kayba uğrayan besin maddelerinin tutulmalarını sağlamak suretiyle toprakları besin maddelerince zenginleştirirler. Bu amaçla yapılan denemeler sonunda, toprak altına getirilen derin köklü yeşil gübre bitkilerinin etkisiyle toprağın üst kısmındaki P2O5 miktarının dekara 420 kg.dan 510 kg.a yükseldiği buna karşılık alt toprak tabakalarındaki P2O5 miktarında bir azalma olduğu tesbit edilmiştir.

 

Yeşil gübre topraktaki bitki besin maddelerinin erirliliklerini de arttırmaktadır. Gerçekten yeşil gübre ile toprağa ilave edilen bitki materyalinin ayrışmasıyla serbest hale geçen organik ve inorganik asitlerin etkisiyle topraktaki kalsiyum, fosfor, mağnezyurnun ve diğer elementlerin erirlilikleri artar. Bu artışta bizzat yeşil gübre bitkisindeki besin maddelerinin de payı bulunmaktadır.

 

Öte yandan, yeşil gübre bitkileri diğer bazı bitkilerin faydalanamadıkları besin maddelerini bünyelerine almak ve ayrıştıktan sonra toprağa vermek suretiyle, bu besin madde lerinden diğer bitkilerin de faydalanmalarını sağlarlar. Örneğin, taş yoncası diğer bitkilerin faydalanamadıkları fosforu bünyesine almakta ve kendinden sonra gelen bitki bu fosfordan faydalanmaktadır.

 

 

7.6.8. Yeşil Gübrenin Ürüne Etkisi

Çeşitli baklagil bitkileriyle ve gene çok değişik iklim ve toprak şartlarında yapılan denemeler uygun bir yeşil gübrelemenin, mevcut şartlara göre değişmekle beraber, genellikle ürün miktarını arttırdığını ve etkisinin birkaç yıl devam ettiğini açık olarak ortaya koymuştur.

 

Buna karşılık gereken hususlara dikkat edilmeden yapılacak gelişi güzel bir yeşil gübrelemenin çoğu hallerde ürün miktarında artış yerine bir azalmaya sebep olabileceği de yine denemelerle tesbit edilmiş bulunmaktadır.

 

Öte yandan, yeşil gübreleme ile üründe sağlanacak artışı tayin eden belli başlı nedenler sırasıyla yeşil gübre bitkisinin çeşidi, yetiştirme şekli, toprak altına getirilme zamanı ve toprak altına getirilen kısmı, yeşil gübrenin uygulandığı toprağın bünyesi ve diğer gübrelerle birlikte kullanılıp kullanılamamasıdır.

 

Yeşil gübrenin etkisi yalnız kendinden sonra gelen bitki için söz konusu olmayıp, bu etki ahır gübresinde olduğu gibi birkaç yıl devam edebilmektedir. Yeşil gübrenin etkililik derecesi ve süresini tayin eden belli başlı nedenler ise, toprak altına getirilen bitki malzemesinin tabiatı ve miktarı ile toprak ve iklim şartlarıdır. Örneğin, ayni şartlar altında uygulanan yeşil gübrelemenin sonraki etkisi serin ve nemli iklimlerde, sıcak ve nemli iklimlerle mukayesede, çok daha uzun süre devam etmektedir. 

 

Zamanımızda daha çevreci bir düşünce ile alternatif üretim yöııetimlerine doğru bir eğilim bulunmaktadır. Organik tarım veya ekolojik tarım olarak tanımlanan bu yönetimde doğal ve organik maddeler ile gübreleme yapılmak zorundadır. Bu üretim şeklinde üretim miktarı değil,ürünün kalitesinin yükselmesi, sağlıklı olması ve çevreyi kirletmemesi amaçlanmaktadır. Geleneksel tarıma bir alternatiftir ve kirliliğin kesin olmaması gereken baraj koruma alanları için önerilecek bir tarım şeklidir.

 

Böyle bir üretim şeklinde toprak verimliliğini artırabilmek için doğal olan her yoldan yararlanmak zorundayız. Örneğin biyolojik yönteler ile en önemli bitki besini olan azoton toprağa kazandırılma mekanizması, mikorizaların etkin kullanımı ve azot, fosforve kükürt kaynağı olan organik materyallerin(gübrelerin) toprağa kazandırılması ve korunumu gibi izleyen bölümlerde bu konular tek tek ele alınıp incelenecektir.

 

Canlı metabolizmasında genetik özelliklerin nesilden nesile geçişini sağlayan N elementi, atmosfer ile yerkabuğunun üst kısmını kaplayan toprak arasında dinamik bir denge ile döngüsünü tamamlamaktadır. Azotun ana kaynağı atmosferde gaz halinde bulunan dilimidir. Biyolojik yolla fikse (bağlanan) edilen azot, canlıların organik dokularının bileşimine girmekte ve yitirilen bu dokular, daha sonra parçalanarak organik, inorganik ve gaz formunda şekilde yeşil gübrenin etkililik süresinin tayininde önemli bir rol oynamakta ve bu etki kaba bünyeli topraklarda, diğer topraklara oranla daha kısa sürmektedir.

 

Bitki Beslemede Rol Alan Maro Ve Mikro Elementler

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

ONLİNE TEST ÇÖZ
reflesh

Herkes aynı şeyi düşünüyorsa,hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri

Site Haritası - Rss Beslemesi