• notifications1
  • menü

Bugün : 18 Nisan 2024 Perşembe

Meyve dökümleri birbirini izleyen dalgalar halinde olup birçok meyve türünde bu döküm dönemleri incelenmiştir. Elmalarda yapılan çalışmalara göre, ilk dökümler döllenmemiş çiçeklerden oluşmaktadır. İkinci dönemde dökülen küçük meyvelerin yumurtalıklarında az gelişme oluşmuştur. Bunların besi dokuları (endesperm) biraz gelişmiş ancak embriyoları çok küçük kalmıştır. Üçüncü döküme kadar kalabilen meyvelerin endosperm ve embriyoları çok az gelişmiştir. Dördüncü dönemde dökülen meyvelerin endospermleri tam gelişmiş, embriyoları ise dökülmeyen meyvelerden daha küçük kalmıştır. Ayrıca bunlardaki döllenmiş tohum sayısı da azdır.

 

"Elberta" şeftali çeşidinde bu son dönemde dökülen meyvelerin endosperm çekirdeklerinde çoğalma normal olmamaktadır.

 

İlk dökümün asıl nedeni, çiçeklerin tam gelişmemiş olması ve döllenme noksanlığıdır. Pikanlarda bu birinci döküm sürgün gelişimiyle ters yönden ilişkili bulunmuştur. Yani meyvelerin büyümesi ve gelişmesi, sürgün büyümesi ve yaprak yüzeyinin artmasıyla birlikte olumlu yönde etkilenmekte ve dökümler azalmaktadır. Ancak pikanlarda dişi çiçeklerin, aynı mevsimin sürgünlerinin uç bölümlerinde oluştuğunu dikkate almak gerekir. Bu durum diğer birçok meyve türünden ayrı özellik gösterir.

 

Aslında sürgün ve çiçekler arasındaki rekabet birbirini olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin tam çiçeklenmeden sonra belirli aralıklarla sürgünlerin alınması veya uçlarının koparılması ilk meyve tutumunu artırmıştır. Abbott (Wertheim 1971)’a göre, meyve tutumu için beslenme şartları döllenmeden daha önemlidir. Nitekim döllenmemiş bazı meyvelerin dökülmemeleri bu beslenme ilişkileriyle açıklanabilir.

 

Genç meyvelerin çoğunun dökümünde muhtemelen endospermin zayıf kalmasının rolü bulunmaktadır. Çünkü endosperm, embriyonun gelişmesinde etkili olduğu gibi dökümü önleyici oksin gibi hormonların da kaynağıdır. Ağaçlardaki su darlığı da genç meyvelerin dökümünde önemli etkiye sahiptir.

 

Meyvelerdeki son döküm dalgası “Haziran dökümü” olarak bilinmektedir. Haziran dökümü, ağaç üzerindeki meyve miktarını ayarlayıcı etki yapar. Eğer ilk dökümler çok şiddetli geçmemişse haziran dökümü biraz daha şiddetli olur. Böylece bu döküm, seyreltme gibi etki yapar.

 

Haziran dökümünün önemli nedenleri:

  1. Besin maddeleri yönünden meyveler arasındaki rekabet,
  2. Döllenmiş tohum sayısının az olması ve tohumun kalitesi,
  3. Hormon düzeylerindeki değişimlerdir.

 

Beslenme yönünden iyi durumda bulunan meyvelerin dökülmeme şansı daha fazladır. Döllenmiş tohum sayısı fazla olan meyvelerle embriyosu normal gelişmiş meyvelerin yine dökülmeme olasılığı daha yüksektir. Azot yönünden zayıf durumda bulunan ağaçlarda haziran dökümü daha şiddetli olmaktadır.

 

Haziran dökümünün, tohumlarda üretilen oksin düzeyleriyle da yakından ilgisi bulunmaktadır. Luckwill (Powell 1974)’e göre, embriyonun endosperm aleyhine hızlı büyümeye girdiği dönemde oksinin azalıp haziran dökümü başlamış, embriyo gelişiminin tamamlanmasından sonra ise oksin düzeyinin tekrar yükselip döküm sona ermiştir. Sürgün büyüme hızı da dökümde etkili olmaktadır. Büyüme hızının yavaş olduğu durumda meyvelerde daha çok besin maddesi sağlanabildiğinden, sürgünler meyve tutum ve büyümesine yardımcı olmakta, hızlı büyüyen sürgünler ise dökümleri artırmaktadır.

 

İlkbaharın geç dönemlerinde ortaya çıkan su darlığı meyve tutumunu azaltmaktadır. Meyve dökümleri özellikle gündüzün sıcak dönemlerinde oluşan su darlığıyla ilgili bulunmaktadır.

 

Bazı meyve türlerinde derimden (hasat= toplamak) önce iri meyve dökümleri oluşmaktadır. Bu durum bazen çeşit özelliği olarak ortaya çıkmakta, bazen de ağaçların su darlığı içinde bulunmalarından kaynaklanmaktadır. Armutlarda bor, magnezyum noksanlığı veya aşırı derecede azotla gübreleme, bu dökümü artırmaktadır.

 

Bu meyve dökümleri zararlı olduğundan ağaçların su ve beslenme düzenine gereken önem verilmelidir. ‘McIntosh’ gibi bazı elma çeşitlerinde derim öncesi meyve dökümünü önlemek amacıyla ağaçlara NAA veya 2,4,5-TP (10 ppm) gibi kimyasal maddeler püskürtülmektedir. Armutlarda da benzer uygulamalar yapılmaktadır. Ancak bu maddelerin meyvelerde olgunlaşmayı hızlandırıcı etkileri bulunduğundan, kullanırken dikkatli olmak gerekir.

 

Meyve seyreltilmesi

  • Dalların kırılmasını önlemek
  • Meyvenin irileşmesini sağlamak
  • Meyve renginin ve kalitesinin artmasını sağlamak
  • Ağaçta beslenme düzenini kurarak çiçek tomurcuğu oluşumunu uyarmaktır.

 

Elle seyreltme

Eskiden meyveler birbirinden belirli bir aralık kalacak şekilde seyreltilirdi. Sonradan, aradaki mesafeye bakılmaksızın zayıf ve küçük meyvelerin koparılmasının daha uygun olacağı görüldü. Ancak böyle bir seyreltmede bazen yakın durumda bulunan iki meyvenin birbirini itmesi söz konusu olmaktadır. Mesafeye dayalı seyreltme, çeşide bağlı olarak meyveler arasında 10-40 cm aralık bulunacak şekilde yapılır.

 

Elmalarda meyve başına 20-40 adet yaprak bulunması uygun olur. Uygulamada genellikle her hüzmede (salkım benzeri çiçek durumu) bir meyve bırakılırken, armutlarda ağaçtaki meyve yükü de dikkate alınarak her hüzmede 2-3 meyve bırakılabilir. Meyve tutumu az ise seyreltmeye gerek yoktur. Vejetetif gelişmenin kuvvetli olduğu durumda ‘Golden Delicious’, ‘Starking Delicious’, ‘Mutsu’ gibi elma çeşitlerinde her hüzmede 2 meyve bırakılabilir. Spur tip (çok sık meyve tutan) elma çeşitlerinde ise gerekirse bazı hüzmelerde hiç meyve bırakılmayarak meyvelerin arası açılır.

 

Meyvelerini yıllık sürgünler üzerinde oluşturan şeftalilerde ise sürgün başına bırakılacak meyve sayıları çeşitlere göre az-çok değişmektedir. ‘Redhaven’ ve ‘J.H.Hale’ çeşitlerinde sürgünde 4-5 meyve, ‘Dixired’ gibi erkenci çeşitlerde ise sürgünde 3-4 meyve bırakmanın kârlı olacağı ifade edilmiştir. Elle yapılan seyreltmenin haziran dökümünden sonra yapılması güvenli bir yöntem ise de, meyve tutumu tahmin edilebiliyorsa mümkün olduğunca erken seyreltme yapmak meyve iriliğini daha çok artırır. Elmalarda tam çiçeklenmeden 2-3 hafta sonra hüzmedeki en iyi gelişen meyve bırakılarak diğerleri koparılabilir.

 

Mekanik seyreltme

Mekanik silkicilerden yararlanılabilir. Bu yöntemin iki istenmeyen yönü bulunmaktadır:

  • İri meyveleri dökmesi
  • Ağacın dik durumlu yerlerinde daha çok meyve dökümüne neden olmasıdır.

 

Bunlara ek olarak silkelemeden sonra zararlanan bazı meyveler de dökülmektedir.

 

Kimyasal seyreltme

Değişik maddeler, ağaçlara değişik zamanlarda uygulanmaktadır. Bazı meyve türlerinde bu yöntemle iyi sonuçlar elde edilmiştir. Bu kimyasal maddelerden DNOC, NAA, Sevin en çok uygulananlardır.

 

Çizelge : Yumuşak ve sert çekirdekli meyve türlerinde kimyasal seyreltmede kullanılan maddeler ve dozları (Westwood 1978)

Kimyasal madde ismi

Uygulama zamanı (Tam çiçeklenmeden sonra gün)

Uygulama dozu (100 litrede)

 

 

Ticari ismi

Kendine verimsiz çeşitler

Kendine verimli çeşitler

Elma

DNOC

0

Elgetol %20

62.6-83.8 ml

125.1-166.6 ml

NAA

15-25

NAA

10 ppm

15-20 ppm

NAA m

15-25

Amid-thin

30 ppm

50 ppm

NMC

20-35

Sevin %50

60 g

120 g

NMC

15-20

Sevin %50

180 g (Golden)

 

NMC

15-20

Sevin %50

150 g (Starking)

 

MQCC

20-30

Morestan %25

60 g

90 g

CEPA

20-30

Ethephon

100 ppm

200 ppm

 

Kimyasal madde ismi

Uygulama zamanı (Tam çiçeklenmeden sonra gün)

Uygulama dozu (100 litrede)

 

 

Ticari ismi

Kendine verimsiz çeşitler

Kendine verimli çeşitler

Şeftali-Erik-Kayısı

DNOC

0

Elgetol %20

125 ml

187-251 ml

CEPA

30-40

Ethephon

20-200 ppm

20-300 ppm

Armut

NAA

21 (taç yap. dök. sonra)

NAA

10-15 ppm

 

NAA m

3-8 (taç yap. dök. Sonra)

Amid-thin

25 ppm

 

x
Bu konu hakkındaki sorularınızı ya da görüşlerinizi bu alana yazabilirsiniz!

(35562 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

Türkiye de Yetiştirilen Meyveler Nelerdir?

Türkiye de Yetiştirilen Meyveler Nelerdir?

Türkiye de Yetiştirilen Meyveler Türkiye de iklim çeşitliliğine bağlı olarak farklı meyve türleri yetişmektedir. Birçok meyvenin anavatanı olmakla beraber bazılarının da üretiminde dünyada ön sıralarda gelir. Türliye de meyve bahçeleri ekili-dikili alanın sadece %3 üne denk gelmektedir. Fındık Bol yağış alan serin bölgelerde yetişmektedir....

Meyve Ve Sebzelerde Sulama Zamanı Tespiti Nasıl Olmalıdır?

Meyve Ve Sebzelerde Sulama Zamanı Tespiti Nasıl Olmalıdır?

MEYVE VE SEBZELERDE SULAMA Meyve, sebze gövdelerine değdirmeden ve kökleri çamur içinde bırakmadan, sızarak köklere ulaşacak ve bitkilerin ihtiyacını karşılayacak miktarda suyun verilmesi şeklinde ( damla, sızdırma gibi ) yapılan sulama en iyi sulamadır. Çok su harcandığı, bitki besinlerini yıkadığı, kökleri havasız bıraktığı, kök ve kök boğazı...

Meyve Sebze Hal Fiyatları

Meyve Sebze Hal Fiyatları

Meyve ve sebze toptan satışı, hal fiyatları ; Adana Hal Fiyatları, Afyon Hal Fiyatları, Antalya Hal Fiyatları, Ankara Hal Fiyatları, Bingöl Hal Fiyatları, Bolu Hal Fiyatları, Bursa Hal Fiyatları, Balıkesir Hal Fiyatları, İstanbul Hal Fiyatları, İzmir Hal Fiyatları, Konya Hal Fiyatları, Kırşehir Hal Fiyatları, Kumluca Hal Fiyatları, Malatya Hal F...

Meyve Ve Sebzelerin Muhafazası Nasıl olmalıdır?

Meyve Ve Sebzelerin Muhafazası Nasıl olmalıdır?

MEYVE VE SEBZELERİN MUHAFAZASI Büyük emeklerle yetiştirilen meyve ve sebzelerimizin yüksek kalitelerini hasattan sonra tüketiciye ulaşıncaya kadar korumamız gerekir. Bunun için çok kolay bozulabilir ürünlerimizden olan meyve sebzelerimizi daha yakından tanımalıyız. Ürünlerimizin kalitesini ve dayanım gücü üzerine etkili olan hasat öncesi ve ha...

Meyve Ağaçlarında Periyodisite Nedir?

Meyve Ağaçlarında Periyodisite Nedir?

Meyve Ağaçlarında Yıl Aşırı Verim (Periyodisite=Alternans) Meyve ağaçlarının bir yıl çok verimli olup bundan sonraki yılda verimlerinin çeşitli derecelerde düşük olmasına periyodisite (alternans) denir. Periyodisite birçok meyve tür ve çeşidinde görülür. Bu olay esas olarak ağacın verimli yılında çiçek tomurcuğu oluşumunun çeşitli nedenlerle en...

Meyvelerdeki Asitler Nelerdir?

Meyvelerdeki Asitler Nelerdir?

Meyvelerdeki asitler, Asitler, su ve hidrojen iyonu üreten hidrojen bileşenlere verilen addır. Hidrojen iyonlar çözeltileri asidik yapma özelliğine sahiptir. Turnusol kağıdına kırmızıya çeviren maddeye asit denir. Bazı asit türleri doğal olarak bazı meyve ve sebzelerde bulunur. Askorbik asit: Bu asit portakal, mandalina, limon gibi turunçgil...

Meyve Ve Sebzelerde Çatlamaların Engellenmesi İçin

Meyve Ve Sebzelerde Çatlamaların Engellenmesi İçin

MEYVE VE SEBZELERDE ÇATLAMALARIN ENGELLENMESİ Meyve çatlamaları meyve ve sebze yetiştiriçiliğinde çok yaygın görülen fizyolojik bir hastalıktır. ÇATLAMA OLAYLARI BAŞTA NAR VE KİRAZLARDA OLMAK ÜZER: İNCİRLERDE , NARENCİYELERDE OKİTSU, NOVA GİBİ ÇEŞİTLERDE, ŞEFTALİ VE ERİK GİBİ MEYVELERDE, ÖZELLİKLE DOMATES GİBİ SEBZELERDEDE İSTENMEYEN SONUÇL...

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi