Kışın Balık Tezgahı, Yazın Manav Tezgahı Kuruyorlar

Mevsimlik işçi gibi mesleklerini devam ettirmeye çalışan balıkçılar, yaz aylarında masraflarını çıkarmak için sebze meyve satmak zorunda kalıyor. Kış mevsimin balıkçısı esnaflar yaz mevsiminde ise balık olmadığı için sebze meyve ya da başka alanlarla uğraşmak zorunda kalıyorlar. Esnaflardan kimisi yaz mevsimi boyunca dükkanını kapatmayı tercih ediyor kimisi de mevsimlik meyve ve sebzelerin satışına ayırıyor. 

Mevsimlik esnaflardan Hidayet Yorulmaz, maddi olarak büyük sıkınlar yaşadıklarını, mevsimlik işçi gibi meslek değiştirmeye de mecbur kaldıklarını söylüyor. Dükkânını 4-5 ayrılığa manav tezgâhına dönüştüren Hidayet Yorulmaz, balığın belirli bir sezonunun olduğunu bu sezon bittikten sonra da mecburen bir meşguliyet bulmak zorunda kaldıklarını belirtti.

İşlerinin eskisi gibi düzgün işlemediğini belirten Yorulmaz, sebze meyve türünün market ve seyyar satıcıların çoğalması ve bir yandan da üreticilerin kendi ürünlerini getirip pazar yerlerinde satmasıyla kendilerini zora düştüklerini ifade etti. Yorulmaz, ”Balık işi zaten çok zor bir meslek, kışın gece 2-3 gibi eve gidiyoruz. Sebze meyve işi de bir yandan zorlaşmış durumda. Yaz olur sıcaktan bozulur. İşlerimiz çok düzgün değil. Yani inanın aldığımız paralarla zor bela ayakta durabiliyoruz. Başka yapacağımız bir şey yok. Kiralar yüksek, gider fazla. Sadece onlar değil ayrıca vergi, su, elektrik de öyle. Her şeye rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz ama bakalım nereye kadar gidecek.” ifadelerini kullandı.

"BİR ÇOK ARKADAŞIMIZ 6 AY ÇALIŞIP, 6 AY KAPATIYOR"

Kışın yaklaşık 25 çeşit balık türü sattıklarını söyleyen Yorulmaz, lüfer, kefal, çupra, alabalık, hamsi gibi çeşitlerin ise en çok sattıklarının başında geldiğini söyledi. Yorulmaz, “Yazın da mevsimine göre sebze meyve türü bulunuyor. Genelde kavun, karpuz yapıyoruz ama yanında sebze çeşitleri de bulunduruyoruz. Balıkçılık sebzeye göre iyi ama o da şartlara bağlı. Yani yerin şartına, dükkânı kiralarının şartına bağlı. Bulunduğun caddenin ayak müşterisine bağlı. Her balıkçı aynı parayı kazanamaz, her dükkân aynı balığı satamaz ya da her dükkân aynı kirada değildir. Balık biraz daha meyve sebzeden iyi ama eziyeti de çok. Balık ayrıca çok riskli. Çünkü; belirli zamanları oluyor. 3-4 gün muhafaza edebiliyorsun daha fazlası olmuyor. Benim gibi bu mesleği yazın bu şekilde devam ettirenler var. Kimisi meyve sebzeden anlamaz sadece balık bilir. Kışın balıkçılık yapar yazın da başka alanı bilmediği kapatmak zorunda kalıyor. O kapalı olduğu dönem de yine kirasını ödüyor. Bir çok arkadaşımız 6 ay çalışıp, 6 ay da kapatıyor.”

"ALDIĞIN MALI ALIŞ FİYATINA BİLE SATAMIYORSUN"

Mevsimlik esnaflardan Cengiz Okçu ise kendilerinin de mecburi bu mesleğe yöneldiğini ancak zabıtaların kendilerine izin konusunda zorluk yaşattıklarını iddia etti. Okçu, normalde balık ruhsatı vardır ama mecbur kalıyor. Çünkü; yapacak başka bir şeyi yok. Buna da zabıta engel olup, ‘Satamazsın.’ diyor. Gelip gidiyorlar ve ceza yazıyorlar. Biz de mecbur kalıp kaldırıyoruz ürünleri. 3-4 ay kışın balıkçılık yapıp iş yürümüyor. Devletin buna katkı sağlaması lazım. Mesela burayı yazın burayı bir şekilde değerlendire biliriz. Ya ne bileyim kolaylık sağlayabilir. Belediyecilik yönünden olsun veya vergi yönünden olsun yani bu bütün esnaf için geçerli. Geçen kışın balık denizden hiç çıkmadığı için hiç yapılamadı ve kimse de para kazanamadı. Sağım market, solum market. Yani bu olacak iş değil. Biraz da devletten kaynaklanıyor. Bu marketler nereye kadar, küçük esnaf bitmiş durumda. Aldığın malı alış fiyatından bile satamıyorsun. Ama benim tercihim yine de balıkçılık olacak. Ben bu mesleği sevdim Allah’tan da dileğim bu meslekteyken ölmek olacak.” ifadelerini kullandı.