Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Organik Tarımda Yabancı Ot Regülasyonu Nedir?
EKO-TARIMDA YABANCI OT REGÜLASYONU
Yabancı otlar kültür bitkisi içerisinde yetişmesi istenmeyen otlardır. Yabancı ot kavramını yabani otlarla karıştırmamak gerekir. Yabani ot kültür arazisi dışında yetişen otlardır. Yabancı ot mücadelesi, hiçbir zaman yabancı otların tamamen (canlı bitki organları ve tohumlarının) ortadan kaldırılması ya da eradikasyonu değildir. Yabancı otlarla mücadeleden amacımız, yabancı otların zararını asgariye indirmektir. Yabancı otların doğal dengeyi sağladığı ve zararlarının yanında faydalarının da olduğunu daima göz önünde bulundurmalıyız.
Yabancı otlar, kültür bitkileriyle su, ışık ve mineral maddeler yönünden rekabete girmektedir ve bunun sonucunda kültür bitkisinin veriminde önemli azalmalar meydana gelmektedir. Ayrıca kültür bitkilerinde önemli kayıplara neden olan hastalık ve zararlılara konukçuluk ederler.
Yabancı otların kültür bitkilerine olan olumsuz etkilerini ekonomik zarar seviyesinin altında tutmak için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır.
Bunlar:
Mekaniksel Savaşım: Çapalarna,elle yolma,toprak işleme,su altında bırakma ve malçlama
Fiziksel Savaşım: Solarizasyon
Biyolojik Savaşım: Yabancı otların savaşımında böcekler, balıklar, mantarlar ve bakterilerden yararlanılmaktadır. Yaygın bir uygulaması yoktur. Burada, bu yöntemlerden ekolojik tarımda uygulanabilecek olanlardan bazı örnekler verilecektir.
13.1. Biyolojik Mücadele
Biyolojik mücadele, yabancıotun herhangi bir hastalık etmeni veya böceklerle kontrol altına alınmasıdır. Bu mücadele, herhangi bir pestisit kullanılmadığı için entegre savaşımda önemlidir. Ancak başarıya ulaşabilmek için; yabancıot üzerinde elde edilen biyolojik ajanın mutlaka etkinliğinin saptanması gerekir. Marmara Bölgesi Sanayi Domatesi Üretim Alanlarında Sorun Olan Canavarotu (Orobanche) Türlerinin Doğal Düşmanı Phylornyza orobanchia Kalt.'nın Bulaşıklılığı Üzerinde yapılan araştırmalarda yörenin tamamının parazit ile bulaşık olduğu fakat populasyonun yeterli olmadığı saptanmıştır.
Populasyon; Balıkesir'de % 6.1, Karacabeyde %32.2, Biga'da % 7.8, Mustafakemalpaşa'da ise % 25.8 olarak bulunmuştur. Populasyonun yeterli düzeye çıkamamasının en önemli nedeni yörede yaygın olarak pestisit kullanılmasıdır. Bilinçsizce kullanılan pestisitler, canavarotunun mücadelesinde önemli bir yere sahip olan bu sinek türünü öldürmektedir. Ekolojik tarım içerisinde pestisit kullanımı olmadığı için, sinek populasyonunda önemli bir artış olacaktır. Bu da canavarotu kontrolünde önemli bir artış sağlayacaktır.
Karakavuk (chondrilla juncea), ülkemiz tarımı için fazla ekonomik değeri olmayan bir yabancı ottur. Fakat Avustralyada buğday alanlarında çok fazla zarar vermektedir. Bu yabancı otu, bir pas türü olan Puccinia choudrillina etkili biçimde kontrol altına alabilmektedir. Ülkemizden toplanan pas fungusu sporları Fransa'da bazı elektroforez çalışmalarından sonra Avustralya'da biyolojik ajan olarak kullanılmaktadır.
Önemli bir yabancı ot olan Cirsium arvense (köy göçüren) ile biyolojik savaşımda Puccinia xanthii ve Puccinia punctiformis kullanılmaktadır. Kültür bitkilerinde çok önemli zararlara neden olmayan Hetiotrapeum europeum ile mücadelede Uromyces heliotropii den yararlanılmaktadır.
13.2. Allelopati
Bitkilerin köklerinden toprağa bıraktıkları kimyasallarla diğer bitkilerin çimlenmesi ve gelişmelerini engellemeleri olayına allelopati denir. Bu etkileşim iyice aydınlatıldığında kimyasal savaşımın yerini alacaktır. Bazı kültür bitkilerinin yabancı otlara allelopatik etki gösterdiği yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Bazı yabancı otlar üzerinde allelopatik etkisi saptanmış kültür bitkileri ve etki şekilleri Tablo 1 'de verilmektedir.
Turp ekstraktlarının, kanyaş rizomlarının sürmesine olan etkisinin 2 şekilde olduğu düşünülmektedir. Bunlardan biri, direkt olarak sürmeyi önleyen inhibitörleri içermesi, diğeri ise özellikle kanyaş rizomları üzerindeki toprak kökenli Fusarium spp. gibi patojenlerin çoğalmasını teşvik etmesidir. Turpun bağlı bulunduğu Brassicaceae familyasına ait türlerdeki hardal yağı ve bu gruba ait diğer bazı kimyasallar, toprak kökenli pekçok fungusun kontrolünde kullanılmaktadır. Kültür turpunun allelopatik etkisinin, yapısındaki hardal yağından kaynaklandığı sanılmaktadır.
Bugüne kadar yapılmış çalışmalarda allelopatik etkisi saptanmış yabancı otlar aşağıda verilmektedir.
Allelopatik Etkili Yabancı Otlar
- Agrostemma githago Eluisine indica
- Allium vineale Hemartia altissima
- Amoranthus retroflexus Lolium multiflorum
- Amarantus spinosus Lactuca scarioja
- Ambrosia artemisiifolia Matricarla inodora
- A. psilostachyta Poa spp.
- A. trifida Polypgonum aviculare
- Artemisia vulgaris P orientale
- Avena fatua P persicaria
- Brassica sp. Portulaca oleracea
- Carnelina alyssum Salsola kali
- Cynodon dactylon Setaria viridis
- Euphorbia esula Setaria faberi
- E. supina Stellaria media
Yabancı otların, kültür bitkilerinin suyuna, ışığına. besinine, mineral maddelerine ortak olarak meydana getirdikleri zararları arasına bugün bir de allelopati eklenmiştir. Allelopatinin bu olumsuz etkisinin azaltılıp, kullanım sahasının geliştirilmesi beklenmektedir. Tablo 3de bazı kültür bitkilerine allelopatik etkisi saptanmış yabancı otlar ve etki şekilleri görülmektedir.
Kültür bitkileri ile yabancı otlar arasındaki allelopati, tarımımız için oldukça önemli gelişmelere neden olacak boyuttadır. Bu ilişkiden elde edilecek veriler sayesinde yabancı ot kontrol mekanizmalarına bir yenisi daha eklenebilecektir. Bu mekanizma kimyasal mücadeleye alternatif olarak düşünülmektedir. Kültür bitkilerinin allelopatik etkili kimyasallarından yapılacak preparatlarla herbisit kullanımının sınırlanacağı, doğal bir mekanizmayla yabancı otların kontrol edilebileceği düşünülmektedir.Bitkilerin kendi savunmaları için salgıladığı kimyasal bileşikler üzerinde bilgiler arttıkça. bunların pestisit olarak kullanılması, çevre kirliliği bakımından da çok olumlu olacaktır, çünkü bu bileşiklere gerek yabancı otların, gerekse diğer organizmaların bağışıklık kazanması oldukça güçtür.
Allelopatinin etkisi çevreye bırakılan kimyasal bileşiğe bağlıdır. Bu durum allelopatiyi rekabetten ayıran çok önemli bir noktadır. Bilindiği gibi rekabet; su, mineral maddeler, besin elementleri ve ışık gibi faktörleri aynı habitatı paylaşan bitkiler arasında bir çekişmeyle azaltılmasıdır. Yabancı ot kontrolüne yeterince önem vermeyen tarımırnız dikkate alındığında bu ilişkinin önemi daha net ortaya çıknıaktadır, çünkü zararsız görülen, bazen mücadele yapma gereği bile duyulmayan yabancı otlar, tarım için elverişli topraklarımızı sistemli bir şekilde zehirlemekte. sadece rekabet gücüyle değil, allelopatik etkili kimyasallarıyla da kültür bitkisinin verimini azaltmakta, gelişimini engellemekte hatta daha tohum döneminde kültür bitkisinin çimlenmesine mani olmaktadır. Böylece yabancı ot mücadelesinin gerekliliği bir kez daha vurgulanmış olmaktadır.
Bu konuda yapılan diğer çalışmada, allelopatik etkiye sahip bazı kültür bitkilerinin ekolojik tarım yapılan pamuk alanlarında buluııan yabancı ot tür ve yoğunluğuna etkisini saptamak amaçlanmıştır. Bunun yamnda yeşil gübre olarak tarlaya uygulanan bu bitkilerin pamukta verim ve kaliteye etkileri de araştırılmıştır.
13.3. Tarımsal Mekanizasyon
Yabancı ot tohumlarının çimlenmesi veya vejetatif çoğalma birimlerinin sürgün vermesi ışık, sıcaklık ve toprak nenıine bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca toprak işleme şekilleri ve derinliği de çimlenmeyi teşvik etmekte veya engellcınektedır. Özellikle dormansi süresi kısa olan yabancı ot tohumlarının, kısa süreli olarak bazı çimlenme isteklerinin kaldırılmasıyla. populasyonlarının bir ölçüde kontrol altına alınmasına olanak sağlamaktadır. Özellikle pestisit kullanmıının. çevre kirliliği sorununu beraberinde getirmesi nedeniyle, kullanımı minumuma indirilmeye çalışılmakta ve başka mücadele yöntemleri arayışına gidilmektedir.
İngiltere'de yapılan bir çalışmada geleneksel pullukla toprak işlemenin diğer farklı toprak işleme yöntemleriyle karşılaştırıııalı olarak. tahıllarda yabancı ot florasına etkileri incelenmiştir. Sonuçta, derin toprak işleıııe ve pullukta çoban değneği (Polygonum aviculare) ve ahtere (Fumaria officinalis) diğerlerine göre çok daha yoğun bulunmuştur. Yüzeysel toprak işlemede ise yabani yulaf (Avena falua) yoğunluk kazanmıştır. Buğdayda yapılan diğer bir çalışmada da direk ekim veya yüzeysel toprak işlemede tilki kuyruğu (Alopecurus myosuroides) pulluğa göre daha yoğun bulunmuştur.
Sıfır toprak işleme ile ekim uygulamaları erozyonun engellenmesi, bir yıl önceki artıkların oluşturduğu malçlama ile su kaybının önlenmesi ve organik maddelerin mineralize olmasını yavaşlatmak amacıyla uygulanmaktadır. Geleneksel pullukla toprak işleme yıllardan beri yapılmaktadır. Ayrıca yine toprak işlemede derin veya daha yüzeysel toprak işlemeyi sağlayan tarım aletleri kullanılmaktadır.
Buğdayda farklı toprak işleme yöntemlerinin bazı yabancı ot populasyonuna etkileri konusunda yapılan diğer çalışmada, dutzi, rototiller, pulluk ve amazon kullanılmıştır. Çalışma sonucu, geniş yapraklı yabancı otlar, pullukla işlenmiş parsellerde yoğun çıkış gösterirken, dar yapraklı yabancı otlar direkt ekim ve minimum toprak işleme yapılan parsellerde fazla miktarlarda çıkışlara neden olmuşlardır.
Ancak yabancı ot florasındaki değişmeler bir yıl içinde izlenebildiği gibi birkaç yıl uygulama sonunda daha geniş ve çarpıcı sonuçlar elde edilebilir. Bu nedenle konunun daha da açıklık ve kesinlik kazanması için çalışmaların farklı ekoloji, toprak ve kültür bitkilerinde sürdürülmesi gereklidir.
Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri