Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Yem Bilgisi Ve Hayvan Besleme Ders Çalışma Notu
YEMLER BİLGİSİ VE HAYVAN BESLEME
Bu derste ilgi alanımızı insanlara gıda sağlayan çiftlik hayvanları oluşturmaktadır. Bunlar Kanatlı hayvan grubu ve ruminantlar olarak ikiye ayrılmaktadır.
Kanatlılar ( basit mideliler ) Grubu: Tavuk, Domuz
Ruminantlar Grubu: Sğır, koyun ve keçi
Rumene sahip olan hayvanlara ruminant denir.
ana: inek, baba: tosun veya boğa, erkek kısırsa: öküz, İnek yavrusu: buzağı denir.
SİNDİRİM SİSTEMİ VE BESLEME
Sindirim Sistemi: Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve anüsten oluşur.
Ruminantlarda midenin dört bölümden oluşması gerekir. Bunlar; Rumen, retikulum, omasum ve abomasum’ dur.
Bezli midede hidroklorik asit ve pepsinojen salgılanır.
Kanatlılarda sindirim sistemi: Gaga, yutak, kursak, yemek borusu, bezli mide, kaslı mide (taşlık), ince bağırsak, kalın bağırsak, kör bağırsak ve anüs.
Sindirim ve absorbsiyonun en yoğun olduğu sindirim sistemi ince bağırsak’tır. İnce bağırsak üç bölümden oluşur. Bunlar; Duedonum (12 parmak bağırsağı), Jejunum ve Ileum’ dur.
Temel Besin Maddeleri Nelerdir ?
1.Proteinler 2.Karbonhidratlar 3.Lipitler 4.Vitaminler 5.Su 6.Mineraller 7.Oksijen
İnsanlar ve Çiftlik Hayvanları Solunum Durumlarına Göre Kaça Ayrılır ve Nelerdir ?
1.Aerob Canlılar: Fakültatif Aerob ve Obligat Aerob
2.Anaerob Canlılar: Fakültatif Anaerob ve Obligat Anaerob
İnsan obligat bir aerob’dur.
DAMARLAR
1.Atardamarlar: Kılcal Atardamarlar
2.Toplardamarlar:Kılcal Toplardamarlar
Adipoz Doku (Yağ Doku): Adipozit denen yağ hücrelerinden oluşur.
Adipozis sayısı genel olarak kalıtsal olarak belirlenmez, sonsuza kadar yağ hücresi olabilir.Adipoz dokudaki adipozitler mitoz bölünme ile hacim arttırır ve büyür. Yeni depo alanları oluşturur.
Yağlanma arttıkça her hücrenin temel besin maddelerine ihtiyacı artar. Ne kadar çok yağ, o kadar çok besin maddesi ihtiyacı demektir
İnek gebe kalmadan önce beslenmesi anormal ise inek gebe kaldıktan sonra yanlış beslenme obez birey sayısını arttırır.Hayvanlarda obezliğin önlenmesi gerekir.
Obezlikte;
1-Vücuda fazla yük biner,
2-Fazla besin maddesi ihtiyacı otaya çıkar,
3-Organlar (karaciğer, akciğer,kalp vs.) daha fazla çalışmaya başlar.
Hayvanlar bütün besin maddelerini metabolik (hücre seviyesi) seviyede almak zorundadır. Besinlerin eşzamanlı olarak hücrelerde bulunması gerekir. Oksijen varsa enerji var, yoksa çok sınırlı bir süre enerji üretilir.
Hücrelerin kapasitesini zorlarsak hücre bir miktar kendini geliştirebilir. Örneğin yumurta tavukçuluğunda 15-16 saat ışık uygulaması ile yılda 330 yumurta alınır. Burada fiziksel bir zorlama var.
Yeni doğum yapmış bir ruminant’a yeterli besin vermezsek süt verimi düşer.
Işık besin maddesi ihtiyacını arttırır.
Çiftlik hayvanları sıcakkanlı (homoitermik) hayvanlardır. Yani ortalama vücut sıcaklıkları çevre şartlarından pek etkilenmezler.
Metabolik olayların maksimum seviyede olması için besinler eşzamanlı alınmalıdır. Bunun yanında bazı uyarımlar yapılabilir. Fizyolojik rahatlık kadar konfor da önemlidir.
Yüksek Verim Elde Etmek İçin
- Çok iyi bir barınak
- Barınak içi klimatolojik faktörler
- İhtiyacı olan besin maddelerinin dengeli ve eşzamanlı verilmesi
- Stres faktörlerinden uzak tutulması
Streste beyine giden kan hacminde azalma olur.
SİNDİRİM
Kompleks yapıdaki besin maddelerinin fiziksel ve kimyasal olaylar sonucu kendisini oluşturan daha küçük parçalara ayrılarak lenf ve kana geçmesine sindirim denir.
Sindirim öncelikli olarak bazı besin maddelerinin parçalanması olayıdır.
Alınan besinlerin sindirilmesi;
- Mekanik (fiziksel)
- Kimyasal
- Enzimatik olarak kendisini oluşturan yapı taşlarına parçalanması ve Dolaşım sistemine geçmesiyle oluşur.
Uygun Bir Sindirim İçin;
1- Düzenli çalışan bir sindirim sistemi olacak
2-Çevresel faktörler
- a.Yeterli su
- b.Gerekli enzimler
- c.Sindirim sistemindeki ph’nın enzimin çalışabileceği dar sınırlar içinde olması gerekir.
- d.Sindirim sistemindeki sıcaklığın optimal sınırlar içinde olması gerekir.
3-Psikolojik faktörler
Vucutta Besin Madde Reseptörleri
1-Açlık 2-İştah
Açlık varken ne olsa yersin. İştah sindirim üzerine doğrudan etki eder.
Sindirimden sonra absorbsiyon oluşur. Absorbsiyon = absorbe olmak. Öncelikle sindirilmiş besin maddelerinin bulunması gerekir.
Absorbsiyon Nedir ?
Sindirilmiş besin maddelerinin sindirim kanalından dolaşım sistemine (kan veya lenf) geçmesi veya dahil olmasına absorbsiyon denir.
Absorbsiyon Yöntemleri Nelerdir ?
1-Basit Difüzyon
2-Kolaylaştırılmış Difüzyon
3-Aktif Transport
Absorbsiyon sonucu ince bağırsağa gelirler. Besin maddesi ile dolu olan kan karaciğere gelir. Damarlar aracılığıyla değerlendirilen besin maddeleri hücrelere iletilir.
METABOLİZMA
Absorbsiyon sonucu besin maddelerinin hücreye ulaşıp meydana gelen anabolik veya katabolik olayların tümüne metabolizma denir.
Metabolik olaylar hücre içinde gerçekleşir. Hücrede birinci öncelik enerji üretimidir. Yeterli oksijen ulaştırılırsa reaksiyonlar ziciri oluşur. Her hücre kendi ATP sini kendisi üretir.
BİYOKİMYA İLE İLGİLİ BİLGİ VE TANIMLAR
Proteinler → amino asitler → peptit bağı → su açığa çıkar. Sonuçta spesifik protein ortaya çıkar. Proteinin dolaşıma geçmesi için peptit bağın su ve enzimle parçalanması ve bağımsız amino asit olması gerekir.
Lipitler → 1 molekül gliserol ve 3 molekül yağ asidinden oluşur. → ester bağı → 1 mol su açığa çıkar.
Sindirim esnasında gliserol ve yağ asitlerinin bir seviyeye kadar parçalanması gerekir.
Monogliserol: 1mol gliserol ve 1 mol yağ asidinden oluşur.
Digliserol: 1mol gliserol ve 2 mol yağ asidinden oluşur.
Trigiliserol (Nötr Yağ): 1mol gliserol ve 3 mol yağ asidinden oluşur.
İnört: Pasif
İrresıble: Geri dönüşümsüz.
Resıble: Geri dönüşümlü
Nişasta glikoza parçalanır
Yağlar yağ asitlerine parçalanır
Glikoz karaciğer ve kas dokuda glikojen olarak depo edilir. Buna hayvansal nişasta da denir.
Sütteki kazein Laktik asit bakterileri sayısını arttırır. ………
Organik asitlerde karboksil grubu bulunur.
Karbonhidrat niteliği olmayan bileşiklerden glikoz sentezine glükoneojenez denir.
Yoğurt yedikten sonra glikoneojenez sonucu açığa çıkan karbondioksit hemoglobine bağlanır. Oksijen seviyesi azalır. Vücut bu nedenle uyku ister.
Pankreas; kan glikoz seviyesi düşen tek organ pankreastır. İnsülün yükselmiş olan kan glikoz seviyesini düşürür. Fazla şeker ve ekmek tüketimi insülün salgısını arttırır.
Pankras → inüsülün → şeker hastalığı
Herhangi bir bileşiğe amino asit diyebilmek için bünyesinde en az bir adet amino grubu bulundurmalıdır.
Trioid → guatr
SONUÇ
Bizim için gerekli olan besinler hücreye ulaşıncaya kadar hangi yollardan geçer ?
Çiftlik hayvanlarında beslenme önemlidir.
Oksijen hariç diğer besinler ağız yolu ile sindirilir.
Oksijen burundan alınarak sindirilir.
Sindirim Sistemi Genel Fonksiyonları Nelerdir?
- Besinlerin depolanması
- Alınan besin maddelerinin sindirilmesi
- Sindirilmiş olan besin maddelerinin absorbe edilmesi
- Sindirilmemiş olan besin maddelerinin dışarı atılması
- Patojenlerle mücadele
Sindirim Sistemi Anatomik olarak ikiye ayrılır.
Basit Mideli Türler; İnsan Domuz, Kanatlılar
Kompleks Mideli Türler;
Beslenme Tarzına göre Canlılar
Cornivorlar (Et Yiyenler); Aslan, Köpek.
Herbivorlar (Ot Yiyenler); Koyun, Keçi, İnek
Omnivorlar (Et ve Ot Yiyen) Tavuk, Kanatlılar
Cornivorlarda zamanla mide hacmi küçülür ve bağırsak boyu kısalır. Herbivorlarda ise zamanla mide hacmi büyür.
Hidroklorik Asit (HCL)
Hayvanların kaslı mideleri tarafından salgılanır. HCL nin sentezlenen miktarı hidrojen iyonu ve klor iyonu miktarına bağlıdır. HCL nin iyonize yeteneği yüksektir. Ph yı çok çabuk (hidrojen iyonu sayısını arttırarak) düşürür.
İştahın artması ile HCL salgısı artar. HCL arttığı için besine ihtiyaç vardır. Besin olmazsa mideye zarar vermeye başlar.
Sindirim Sisteminde HCL nin Görevleri Nelerdir?
- Proteinler başta olmak üzere denatüre olmasını sağlar
- Pepsinojenlerin salgısını arttıran proenzim salgılar
- Aktive olan enzimlerin sürekli olabilmelerini sağlar
- Midenin ph sını düşürerek patojenlerin ölmesini sağlar
- Ortam ph’sının düşük olmasını sağlayarak vücudun esansiyel element ihtiyacının karşılanmasını sağlar.
Absorbsiyon
Sindirimi hızlandırmak
Sindirilmiş olan besinlerin en kısa zamanda dolaşım sistemine absorbe edilmesi.
Absorbsiyon üç şekilde gerçekleşir.
- Basit Difüzyon: Konsantrasyon farklılığı; Yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona doğru gerçekleşir.
- Kolaylaştırılmış Difüzyon: Taşıyıcı sistem vardır. Elektriksel çekim kuvveti esasına dayanır.
- Aktif Transport:
1- Az yoğundan çok yoğun ortama doğrudur.
2-ATP formunda enerji harcanır.
3-Yönü tektir (tek yönlü)
4-Özel taşıyıcı sistemleri var.
5-Taşınan bölgede ısı artar.
Absorbsiyonun Etkinliğine Etki Eden Faktörler
- ATP miktarı
- Taşıyıcı sistemin konsantrasyonu
- Taşınacak besin maddenin konsantrasyonu
- Hayvanın verim seviyesi
Sindirim sistemi içerisinde en gelişmiş olanlar ruminantlardır. Nedeni bunların fonksiyonel bir rumene sahip olmalarıdır.
Ruminantla simbiyotik yaşayan mikroorganizmalar var. Bunlar; Bakteriler, Protozoa, Mayalar dır.
D/Y Miktarı en az olan mikroorganizma maya dır.
Miktar olarak bakteriler ve protozoalar aynıdır. Bakteriler daha küçük olduğundan protozoalar dan sayıca fazladır.
Mayaların Fonksiyonu
- Suda çözünebilen B grubu vitaminleri sentezleyebilir.
- Mayalar ruminant hücreleri tarafından sentezlenemeyen enzimleri sentezler.(selülaz..)
- Mayaların hücre duvarları patojenleri bünyesine bağlayarak vücuttan dışarı atılmasını sağlar
- Rumen ortamı anaerobdur. Mayalar fakültatif anaerobtur. (tükürük ve besinle gelen oksijeni kullanarak) oksijensizliği sağlar.
D/Y Protozoalar rumende oksijenden ilk etkilenen mikroorganizmalardır.
D/Y Bakteriler geometrik olarak çoğalırlar.
Protozoaların ana besini bakterilerdir. Fagosite ederek yerler. Protozoalar ………… olarak çoğalırlar.
Rumenin içi papila ile kaplıdır.
Mikroorganizma İçin Rumen Nasıl Bir Ortamdır.
- Rumen dış ortamdan korur.
- Anaerob bir ortamdır.
- Sıcaklık sabittir.
- Ph dar sınırlar içindedir.
- Sürekli besin ortamı vardır.
Rumen ortamında ani rasyon değişimi mikroorganizma faaliyetinin bozulmasına neden olur.
Ruminasyon: Geviş getirme olayına denir.
Selülozlu maddeler ruminasyonu teşvik eder. Ruminasyon esnasında tükürük salgısı artar. Tükürük iştah arttırmaya yarar.
Tükürük Özellikleri
Alfa aminaz enzimi var
Patojen öldürücü etkiye sahip
Yeteri elektrolit var
Tampon özelliği var
BİYOKİMYA İLE İLGİLİ BİLGİ VE TANIMLAR DEVAMI
Patojen: Hastalık yapabilecek durumda olan mikroorganizmalara patojen denir. Bunlar; Protozoa, Bakteriler, Mantarlar ve Mayalar dır.
Patojenlerin vücuda giriş yolu sindirim sistemidir. Sindirim sitemine yem, su, barınak vs. den geçerler. Sindirim sisteminden dolaşım sistemine geçerler.
İnce bağırsağın yüzeyinde Villus (parmakçık) yapılar vardır. Villuslar absorbsiyon için daha geniş yüzey alanı oluşturmakla görevlidirler.
Kolonizasyon: Patojenlerin çoğalmasına kolonizasyon denir.
Patojenler endotoksin ve egzotoksin salgılarını salgılarlar. Villus bölgesi bu salgılarda denatüre olur, bozulmaya başlar.
Patojen İstilası: Hastalıkların ortaya çıkmasıdır.
Mikroorganizmaların çoğalması geometrik şekildedir.
Aşırı asidik içecek tüketimi ve Dengeli beslenmeme villusların bulundukları ortamda denatürasyona sebeb olur, hastalıkların ortaya çıkmasına neden olurlar.
Kandaki ph seviyesi düşerse genel fizyolojik ve metabolik bozukluklar ortaya çıkar.
B12 dışardan alınması gerekli gereken vitamin olup, karaciğerde depolanabilen tek vitamindir.
Element: Aynı cins atomlardan oluşan yapılara element denir. İki gruba ayrılır. Bunlar;
- Esansiyel Elementler
- Esansiyel Olmayan Elementler
Esansiyel Elementler: Metabolik düzeyde fonksiyonu bulunan elementlere denir.
Esansiyel Olmayan Elementler: Metabolik düzeyde fonksiyonu bulunmayan elementlere denir
Toksik Elemenler: Zehirleme özelliği bulunan elementler; Cıva, Kadmiyum.
Elementler bileşik formda bulunurlar. Bunların absorbe edilebilmesi için iyonize olmaları gerekir.
İncebağırsak ta Duedonum un özelliği;
- Çeşitli sindirim sıvılarının salgılanması
- Pankreasın sindirim sıvılarının açılması
- Safranın sindirim sıvılarının açılması
İnce bağırsağın son kısmı olan Ileum bölgesinde sindirim çok azdır. Az miktarda absorbsiyon gerçekleşir.
Sindirim Siteminde Bulunan Sıvılar
- Pepsinojen: İnaktif formda bir proenzimdir. Hidroklorik asitle aktif hale geçer. Ortam ph sının düşük olmasını ister. Ana görevi proteinleri parçalamaktır.
2. Pankreas Tarafından salgılananlar
- Tripsin ve Kemotripsin: Proteinleri belli peptit uzunluğa kadar parçalar
- Karboksil Peptidaz: Proteinleri parçalar, pankreatik amilaz → nişastayı parçalamak, glikoza çevirmek
- Lipaz: Lipit grubundan yağları sindiren enzimdir. Mideden de bir miktar lipaz salgılanır.
3. İnce bağırsaktan, özelliklele duedenumdan, bir miktarda jejenumdan salgılanan dipeptinaz salgılar;
- Dipeptinaz: ….
- Disakkaritazlar: İnce bağırsaktan salgılanırlar. Disakkaritleri monosakkaritlere salgılarlar. Glukoz + fruktoz açığa çıkar.
Absorbe edilen glikoz metabolik olarak nasıl değerlendirilir? (Sınav Sorusu Olacak)
Enerji Üretimi için: ATP olarak enerji. Son ürün Su ve Karbondioksittir.
Karaciğer ve kas dokuda glikojene çevrilerek depolanır.
Yağ sentezinde kullanılır: Ketoşeker
Esansiyel olmayan aminoasitler ve yağ asitlerinin sentezinde kullanılır.
İnce bağırsakta iç yüzey villuslarla kaplıdır. Villuslarda lenf kanalcığı, kılcal arter, kılcal toplardamar bulunur. Kılcal toplardamar absorbe edilen besin maddelerini ana toplardamara iletir. Ana toplardamarda bu besinleri karaciğere iletilir. Ana toplardamar besin maddesince zengindir. Lipit grubundakiler lenf üzerinden ana toplardamara torasik kanal ile iletilir.
İştaha Etki Eden Faktörler
1. Karaciğer hücrelerindeki glikoz rezervleri kritik alt sınırın altına düşünce beyin (hipotalamus) uyarılır. Kas dokuda spor sonrası glikoz seviyesi düşünce de beyin uyarılır.
2. Yağ dokudaki lipitlerde mobilizasyonun başlaması.
3. B grubu vitaminlerin (suda çözünürler) aşırı kullanımı iştahı teşvik eder.
4. Atmosfer ve sudaki oksijen konsantrasyonu belirli bir seviyeye kadar arttğı zaman iştahı arttırır.
5. Fizyolojik çağ. (gebelik laktasyon gibi)
Oksijenin çözünürlüğüne rakım ve sıcaklık etki eder. Rakım arttıkça çözünürlük artar, sıcaklık yükseldikçe çözünürlük azalır.
Beslenmede önemli olan fizyolojik tokluk durumunun oluşması esastır. Bunun için metabolik düzeyde besinler eş zamanlı ve yeterli miktarda alınmalıdır.
İhtiyaçtan fazla alınan glikoz yağ olarak vücutta yük olur.
Sık Aralıklarla Az Yiyecek. Böylelikle;
- Seçme şansı yok
- Sindirilme ile vücut yorulmaz
- Vücuda ek bir yük binmez
İhtiyacın üzerinde aminoasit absorbe edilirse bu aminoasit nasıl değerlendirilir?
- Yapısal proteinlerin sentezi
- Fonksiyonel görevler için
- Bir kısmı yağların bir kısmı proteinlerin sentezinde kullanılır.
İhtiyacın üzerinde alınan aminoasit nasıl değerlendirilir?
- Enerji üretiminde kullanılır. (vücudun enerji ihtiyacı var ise)
- Ketojenik yağ asidi ise yağ asitlerinin sentezinde kullanılır. Aldehit ise glikoz sentezinde kullanılır.
- Aminoasitlerin bir kısmı plazma proteinleri şeklinde karaciğerde depo edilir.
YAĞLAR
Kısa zincirli yağlar midede parçalanır, dolaşıma geçer
Uzun zincirli yağlar incebağırsağa gelenler emülsiye olur.
Safradaki Asitler
- Kolik 4. Kolestrol
- Likokolik 5. Sodyum ve diğer elektrolitler
- Dezoksikolik
İhtiyaç Fazlası Yağ Vücutta Nasıl Depolanır?
- Enerji üretiminde kullanılır
- Yapısal fonksiyonları var (hücre zarında fosfolipid)
- Adipoz dokularda depolanır
D/Y İnce bağırsakta epitel doku en çok yıpranan ve en çok yenilenen dokudur.
Sindirilmiş besin maddelerinin sindirim boşluğunda absorbe edilmesi;
- Difizyon ile oluşur. Enerji kullanılmaz.
- Aktif transport
- Pinositoz (sıvıda çözünmüş besin maddesi)
- Vücutta besinin iki şekilde taşınması söz konusudur. Kan ve Lenf ile
Vücutta kan hacmi ne zaman artar?
- Doku ne kadar aktifse kan hacmi o kadar artar.
- Rakım yükseldikçe atmosfer basıncı düşer, kan hacmi artar.
Suda çözünmüş olan oksijenin bir kısmı su ile birlikte sindirim sisteminden dolaşım sistemine geçer.
Sindirim sistemi en yoğun incebağırsakta duedonum da olur.
BİYOKİMYA İLE İLGİLİ BİLGİ VE TANIMLAR DEVAMI
Esansiyel Aminoasit: Metabolik düzeyde sentezlenemeyen, hücrede fonksiyonu olan aminoasitlerdir.
Enzimler proteinlerden oluşur.
Enzimler; Koenzim (vitamin ise) ve Kofaktör (mineral ise) diye ikiye ayrılır.
Nişasta → karbonhidrat → ekmek
Vitamin: Amin grubu içeren bileşiklerdir.
Aminoasit; Karboksil grubu ve amino grubu olarak ikiye ayrılır.
Deaminasyon: Amino grubunun uzaklaştırılmasına deaminasyon denir.
Albumin Asit-baz dengesini sağlayarak ozmotik basıncı ayarlar.
Globulin Oksijen ve Karbondioksit taşır
Fibrinojen K vitamini ve kalsiyum ile birlikte pıhtılaşmayı sağlar.
Emilsifikasyon; Yoğunluk
Emilgatör; Yoğunluk farkını gideren …
Kontraksiyon; Kasılma
Yağların özgül ağırlığı proteinden düşüktür. Yağlar hacmi arttırır.
Kan hareketini kalpten alır.
Lenf sıvısı kaslarla kas hareketi sonucu taşınır.
Kan dolaşımı, lenf dolaşımı savunma sistemi ile ilgilidir.
Lesitin yeterli alınmazsa yağlara karşı tiksinme oluşur.
SU
İki hidrojen ve bir oksijenden oluşur.
Su apolardır. Kovalent bağla bağlıdır. Suyun spesifik ısısı yüksektir.
Su hayatın temelidir. Susuz hayat düşünülemez.
Spesifik Isı;
Suyun Fonksiyonları
Organizmanın bünyesinde mutlaka su bulunmalıdır.
Organizmanın bünyesinde bulunan su içeriği çeşitli faktörlere göre değişir. (Belirli bir yaşa kadar su miktarı artar, sonrasında su içeriği düşer)
Dokulardaki su miktarı farklıdır. (Kas dokuda % 50 su içeriği vardır. Kas doku proteinden oluşur.)
Genç dönemlerde su ihtiyacı ileri dönemlere göre daha fazladır.
Anabolik ve katabolik aktivitelerle birlikte suya olan ihtiyaç artar.
ATP kullanımı sonucu meydana gelen ısıyı su ile soğuturuz.
Spesifik ısısı yüksek olduğundan vücutta açığa çıkan ısıyı dış ortama atmaya yarar.
Susuz vücutta hiçbir biyokimyasal olay gerçekleşmez.
Su iyi bir çözücüdür.
Sindirim enzimlerinin çalışabilmesi için suya ihtiyaç var.
Su vücutta iyi bir taşıyıcıdır.
Isı İletim Yolları Su Kaybı Hangi Yollarla Olur
- Konveksiyon 1. Terleme
- Kondüksiyon 2. Boşaltım
- Radyasyon 3. Solunum
Susuzluk Durumunda Neler Olur
- Dehidrasyon; Su kaybı
- Fizyolojik sıvılardaki hücrelerin su içeriğinin azaltılması
- Kanın viskozitesi (Akmaya Karşı olan direnç) artar. Kan yoğun hale gelir.
- Kılcal damarlara kan giriş çıkışı zorlaşır.
- İleri vakalarda kangren görülür.
- Şok, koma ve ölüm gerçekleşir.
Vücudumuzda beyin sıcaklıklara çok hassastır.
Susuzluğun Genel Etkileri
- Susamak
- Yem tüketiminin azalması
- Dolaşım sisteminde aksaklık
- Vücut sıcaklığı artar.
- ….
Hayvanlar Su İhtiyacını Nasıl Karşılar?
- Doğrudan suyu tüketme
- Yedikleri besinlerle
- Metabolik su. ( Karbonhidrat, yağ asitlerinin enerji üretimi için açığa çıkan su)
Birim karbonhidrat için ağırlığının % 60 ı sudur.
Birim protein için ağırlığının % 40 ı sudur.
Birim yağ için ağırlığının % 113 ü sudur. ( Atmosferden gelen havadaki oksijenin içinde gelen su)
Çiftlik Hayvanlarının Su Gereksinimi
- Kuru Madde tüketimi ( 1 birim kuru maddenin 2- 3 katı su)
- Hayvanların verim seviyesi ( Süt verimi gibi)
- Çevre Sıcaklığı
- Yemin nem içeriği
- Su kalitesi
- Yemin kimyasal yapısı ( Yağlı yersen su ihtiyacı azalır, protein tüketimi su ihtiyacını arttırır)
Protein tüketimi sonucu aminoasitlerin fazlası yağ asidine dönüşürken amonyak ortaya çıkar. Karaciğer amonyağı üreye çevirir. Üre suda çözünür, ürenin idrarla atılması için su gerekir.
Diüretik; İdrar söktürücü
Ortalama vücut sıcaklığının 5- 10 C derece altında su tüket.
Tuz miktarı su ihtiyacını arttırır.
KARBONHİDRATLAR
Fotosentez sonucu bitkiler karbonhidratları elde eder. Fotosentez sonucu karbonhidrat ve oksijen meydana gelir.
Karbonhidratların Önemi
Carnivorlar dışındakilerin beslenmesini sağlar.
Yapısal, fonksiyonel ve depo görevleri var.
Selülozca en zengin madde pamuktur.
Yapısal → Selüloz
Depo → glikojen ve nişasta
Karbonhidratlar Kimyasal Yapılarına Göre
Monosakkaritler (Basit şeker)
Disakkaritler (İki monosakkaritten oluşur.) Maltoz, sükroz, laktoz, sellebiyoz
Oligosakkaritler (2- 10 arası mannozdan oluşur) MOS, FOS
Polisakkaritler nişasta, glikojen, inülün, selüloz
Oligosakkaritlerin en önemli özelliği mikroorganizmaların hücre duvarında bulunur. Patojen mikroorganizmaları bağlama özelliği var.
Oligosakkarit → raffinoz → glükoz, fruktoz, galaktoz.
Yapılarındaki Basit Şekerler Tipine Göre Karbonhidratlar
- Homopolisakkaritler ( Yapısında tek şeker içeren; nişasta, selüloz)
- Heterepolisakkaritler ( Yapısında birden çok şeker içeren; hemiselüloz, pektin)
Fonksiyonları Bakımından Karbonhidratlar
- Yapısal Karbonhidratlar → Selüloz, hemiselüloz, lignin
- Yapısal olmayan Karbonhidratlar → Nişasta, glikojen, inülün
MONOSAKKARİTLER
Suda çözünürler, Basit şekerlerdir.
Doğadaki şekerlerin tamamı D (dekstro) formundadır.
Monosakkaritler ikiye ayrılırlar
Pentozlar; Beş karbon içerenler
- Riboz
- Ksiloz
- Arabinoz
- Heksozlar; Altı karbon içerenler
Riboz; Bütün hücrelerde bulunmak zorundadır.
ATP sentezi ne zaman artar?
- Enerji ihtiyacı arttığı zaman ( enerji üretiminin artması)
- Besin tüketimi arttığı zaman
- Fizyolojik çağda ( büyümenin olduğu)
- Verim seviyesi yüksekse
- Oksijen konsantrasyonu artınca
Ksiloz ve Arabinoz
Hemiselülozun ve reçinenin yapısında bulunur. Pektin arabinoz ünitelerinin polimerizasyonu sonucu oluşur. Buna araban denir.
Heksozlar
Glükoz fizyolojik olaylar bakımından en önemli heksozdur.
Basit mideli türlerde karbonhidrat sindiriminin son ürünü glükozdur.
Nişasta → glükoz
Karaciğer ve kasta glikojen depo haldedir.
Basit midelilerde enerji metabolizmasının esas kaynağıdır.
Glikoliz
- Oksijensiz → anerob → son ürün prüvik asit
- Oksijenli → aerob → son ürün Karbondioksit + Su
Prüvik Asit
- Oksijen Varsa
- Asetil KOA
- OAA
- Oksijen Yoksa
- Laktik asit
Glükoz; Aldehit grubu içeren bir heksozdur. Nişasta ile alınır.
Glükozon fruktoza dönüştürülerek yağ asitleri sentezinde kullanılır.
Fruktoz
Doğadaki en tatlı basit şekerdir. Fruktoz keto grubu şekerdir. Balın kristalleşmesini önler.
Fruktoz + glikoz = sakkaroz
Galaktoz
Sinir sisteminde galoktolipitlerin yapısında bulunur.
Galaktoz + glikoz = laktoz
Galaktronik Asit
Sınırlı seviyede pektinin yapısında bulunur.
Kanatlı hayvanlarda yapışkan dışkı sorununa yol açar. Viskozitesini arttırır.
- Kanatlılarda dışkılı yumurta üretimi yapar
- Sindirimi düşürür.
- Kümesin nemini arttırır
- Patojen gelişimine yol açar.
DİSAKKARİTLER
Maltoz
D/Y Maltoz nişasta sindiriminin son ürünü değil ara ürünüdür.
Nişasta ile glikoz arasındaki en önemli fark glikojenlerin dallı yapısı nişastaya göre daha fazladır. Maltoz iki tane glikoz molekülünün α 1- 4 glikozit bağla oluşturduğu bir disakkarittir. Arpa çimlenip filizlenmeye başlayınca bünyesindeki nişasta parçalanır, maltoz açığa çıkar.
Maltoz → maltaz enzimi + su → glikoz ortaya çıkar.
Etil alkol + CO2 + enerji üretilir.
CO2 in buharlaşma ısısı çok düşüktür.
Maltoz bütün hayvan türleri bakımından çok rahat sindirilebilir. Mikroorganizmalar çok sever.
Sellebiyoz
Sellebiyoz sindirimin son ürünü değil ara ürünüdür. Sellebiyozu selülaz parçalar. Sellebiyoz iki glikoz molekülleri arasında β 1- 4 glikozit bağdan oluşmuştur. Tabiatta şu anda fotosentez sonucu selüloz üretilir. Ruminantlar selülozu değerlendiren hayvanlardır.
Selüloz sonucu → serbest glikoz molekülleri açığa çıkar.
Sukroz (Sakaroz)
Glikoz ve fruktozdan oluşur. Sukrozu parçalayan enzim sükraz dır. Sukrozun parçalanması özellikle nişastaya göre kolaydır. Aşırı sukroz tüketimi sonucu glikoz ve fruktozun absorbsiyonunda laktik asit konsantrasyonu artar. Sindirim sisteminde ph nın 7 nin üzerinde olması istenir.
PH kritik sınırın altına düşerse
- Sindirim çok çok azalır.
- Çocuklarda ishal görülür.
- Sindirim sisteminde doğal denge bozulur.
Sükroz doğada en çok şekerpancarı ve şeker kamışında bulunur.
Laktoz
Süt şekeridir. Glikoz + galaktozdan meydana gelir. Sindiren enzim Laktaz enzimidir. Kanatlılarda laktozu sindiren laktaz enzimi bulunmadığı için laktozun sindirilememesi ve buna bağlı olarak sindirim sisteminde metabolik rahatsızlıkların ortaya çıkması görülür.
POLİSAKKARİTLER
- Homopolisakkaritler → manomeri glikozdur
- Heterepolisakkaritler → manomeri hemiseliloz, lignin
Homopolisakkaritler
1.Nişasta
Nişastanın Özellikleri
- Hayvansal dokularda bulunmaz
- Homopolisakkarittir
- Bitkisel depo sakkarittir.
Bitkiler tarafından depolanan bütün nişastanın sindirimi aynı değildir.
D/Y Sindirimi en zor olan nişasta çiğ patatestir. Sindirimi en kolay olan nişasta mısırdır.
Depolanan nişastanın granül büyüklüğü arttıkça sindirim zorlaşır. Aralarında negatif bir ilişki var.
Nişasta
Düz zincir → amilaz α 1- 4 glikozidik bağ
Dallanmış yapı → amilopektin α 1- 6 glikozidik bağ
2 enzim var. Amilaz nişastanın % 15- 30 u Amilopektin nişastanın % 70- 85 ini oluşturur.
Nişasta sindirimini arttırabilmek için
- Öğütme (Fiziksel olarak ve havada kurutma) ( amaç enzimlerin temas edeceği yüzey arttırılmış olur.)
- Haşlama ( Nişasta higroskopiktir. hacim genişler, sindirimde enzimler nüfuz eder )
- Haşlama ve yüksek basınçta ezme, kurutma (sindirilebilirliği arttırmak)
Extruzyon → Su içeriği % 20 ye çıkartılıp yüksek buhar basıncı (135 C derecede) uygulanır. 15- 45 saniye sürer.
2.Selüloz
Β 1- 4 glikozidik bağla bağlıdır. Ruminantlarda sindirilir. Seluloz depo polisakkarit değildir. Bitki yaşlandıkça odunlaşma başlar. Lignin artar. Sindirimi azalır. Negatif ilişki var.
3.Glikojen
Hayvansal karbonhidrat glikojen ve laktoz dur. Sınav Sorusu
Glikojen α 1- 4 glikozidik bağla bağlıdır.
Nişasta ile glikojen arasındaki farklar
Amilopektin oranı nişastaya göre daha fazladır.
Glikojen hayvansaldır. Nişasta bitkisel
Glikojende nişastaya göre amilopektin zincirlerinin uzunluğu daha kısa olur.
Glikojen suda çözünebilir, nişasta suda çözünmez
Nişastanın suya afinitesi (ilgisi) fazladır.
Karaciğer glikojen rezervleri kan glikoz seviyesinin sigortasıdır.
Kan glikoz seviyesinin alt kritik konsantrasyonunun altına düşmesine inüsülün şoku denir.
Heterepolisakkaritler
1.Pektin
Daha çok bitki hücre duvarlarında bulunur. Pektinin ana iskeletini galaktronik asit oluşturur. Bu temel galaktronik asit diğer karbonhidratlarla yan dallar oluşturur.
Pentozan → Beş karbonlu şekerlerin polimerizasyonlaşması. Riboz ve deoksiriboz
Glukan → Glikoz birimlerinin kendi aralarında β bağı oluşturarak polimerizasyonudur.
Kanatlılarda yapışkan dışkı oluşur ( viskoziteyi arttırarak)
2.β Glukan
Daha çok arpa ve yulafta yüksek oranda bulunur. Β 1- 3 glikozidik bağ vardır. Kanatlılar çiftlik hayvanları β glukanı sindiremez. Viskoziteyi arttırırlar. Diğer besin maddelerinin sindirilmesini engeller.
3.Hemiseliloz
Hemiseliloz hücre duvarının ana unsurlarıdır. β 1- 4 glikozidik bağdır. Sindirime karşı selülozdan daha az dirençlidir.
D/Y Hemiseliloz arabinoz ve ksilon dan oluşur.
Hemiselüloz içine kısmen galaktoüronik ve glikoüronik asit dahil edilebilir.
4.Lignin
Karbonhidrat değildir. Hücre duvarı elemanları ile bir bulunduğundan karbonhidrat grubunda değerlendirilir. Fenol grubu içeren fenolik alkol polimeridir. Mikroorganizmalar tarafından sindirilemez. Özellikle kaba yemlerde sindirilebilirlik düşer.
KARBONHİDRAT METABOLİZMASI
- Basit Midelilerde Karbonhidrat Metabolizması
- Ruminat Karbonhidrat Metabolizması
Basit Midelilerde Karbonhidrat Metabolizması
Basit midelilerde karbonhidratların sindirimi pityalin (tükürük amilazı) ile başlar. İnce bağırsağa geldiğinde pankreas tarafından sentezlenen pankreatik amilazı duedonum (oniki bağırsak) a boşaltır. İnce bağırsaktan salgılanan disakkaritazlar (maltaz, laktaz, sukraz) salgılanır.
D/Y Basit mideli türlerde enerjinin ana kaynağı glikozdur.
Disakkaritazlara glikozidaz da denir. Maltoz, laktoz, sellebiyozun parçalanabileceği enzimlerdir.
Kompleks karbonhidratların parçalanması sonucu açığa çıkan birimlerin absorbsiyonu;
- Difüzyon (birinci aşama)
- Taşıyıcı bir sistem (ikinci aşama)
Taşıyıcı sistemin iki bölgesi var. Birine monosakkarit diğerine sodyum iyonu bağlanır. Heksoz şekerler pentozlardan önceliklidir.
Absorbe edilen heksozların vücutta değerlendirme yolları
- Karaciğer ve kas dokuda glikojen olarak depo edilir.
- Krepste enerji
- Karaciğer ve adipoz dokuda yağ sentezi
- Esansiyel olmayan aminoasit sentezi.
Ruminantlarda Karbonhidrat Metabolizması
Ruminantlarda fonksiyonel bir Rumen var. Rumende bakteri, maya ve protozoalar simbiyotik bir yaşam sürer.
D/Y Ruminantlarda pityalin (tükrük amilazı) bulunmaz.
Ruminasyon → Geviş getirme
Kompleks polisakkaritler → Selüloz ve hemiselüloz
Selülozca zengin maddeler geviş getirmeyi teşvik eder. Önemli
Rumendeki mikroorganizmalar geometrik olarak çoğalırlar. Bu arada çeşitli asitler üretirler. Bunlara fermantasyon ürünleri denir.
Fermantasyon sonucu uçucu yağ asitleri (propiyonik, butürik ve asetik asit) üretilir. Önemli
Uçucu yağ asitleri iyonik olmuşlarsa propionat, butirat ve asetat adlarını alırlar.
Bazıları nişastayı sindirebilecek ……………….
Rumene Ulaşan Karbonhidratlar Mikrobiyel Aktivite Sonucunda
- Seluloz glukoza
- Hemiseliloz ksiloza
- Pektin galakturonik aside
- Basit şekerler pirüvata
- Pirüvat ise asetat, propionat veya butirata dönüştürülür.
Koyunlarda 300- 400 g/gün, sığırlarda 3- 4 kg/gün uçucu yağ asidi üretilmektedir. Ruminantlar selüloz bağımlısı canlılardır.
Ruminant hayvanlarda kan glikoz seviyesi basit midelilerde daha düşüktür.
Kanatlılarda kas doku, buna bağlı olarak akciğer gelişmiştir.
Kanatlılarda kan glikoz seviyesi bütün çiftlik hayvanlarından yüksektir.
İnsan kan glikoz seviyesi kanatlılarla, ruminantlar arasındadır.
Ruminantlarda kan glikoz seviyesi 35- 40 tır.
Ruminant türlerde kan gilikoz seviyesinin sigortası rumende sentezlenen propiyonik asit miktarıdır.
Propiyonik asit glükojenik bir bileşiktir. Propiyonik asit karaciğerde glükoneojenez sonucu glikozu üretir.
Yemler
- Kaba yemler
- Kesif yemler
Uçucu Yağ Asidinin Miktarı ve Rasyona Göre Oransal Miktarı
Kaba yem ağırlıklı rasyonlarda asetat artar.
Kaba yemin (selülozun) partikül büyüklüğü küçüldükçe propionat üretimi artmaktadır.
Kesif yem yoğun yemler ile propionat üretimi daha fazla artmaktadır.
Rasyonda Rumen ph sını kontrol etmek için kullanılan maddeler (tampon bileşikler)
Aşırı propiyonik asit yağlanmayı teşvik eder, et kalitesinin bozulmasına, yağın cıvıklaşmasına neden olur.
Ph nın 5.5 in altında olması selüloz sindirimini yok denecek kadar durdurur.
Uçucu yağ asitlerinin sentezinin aksaması durumunda süt yağının ve süt yağında kısa zincirli yağ asitlerinin oranının düşmesine neden olur.
Erüktasyon → gaz çıkarma
Kaba yeme dayalı olarak yemlenen hayvanlarda metan üretimi artmaktadır. Bu şekilde yemin % 8 i kaybolmaktadır.
Rumende özellikle asetik asit üretimi düşük olursa; sütün yağ asit üretimi düşer, sütün kısa ve uzun yağ zincirli yağ asitlerinin oranı düşer.
Kan Glükoz Seviyesi
Kan glikoz seviyesini pankreastan salgılanan inüsülün düşürür.
Stres Hormonlarının
Etkileri kataboliktir.
Glikojen üretimini kontrol eder.
Stres koşullarında kan glikoz seviyesinin düşmesine neden olurlar
Kan Glikoz Düzeyi
Ruminat olmayanlarda 70- 100 mg/ml
Ruminantlarda 35- 50 mg/ml
Kanatlılarda 130- 260 mg/ml
Kan-Glikojen Kaynakları Nelerdir.
- İnce bağırsaklarda emilen glukoz
- Glikojenoliz (glikozun parçalanması)
- Glükoneojenez
Glükoz sentezinde kullanılan Karbonhidratlar dışındaki kaynaklar
- Amino asitler
- glikojenik
- ketojenik
- Laktik Asit (sütte)
- Propiyonik asit
- Gliserol’dür.
PROTEİNLER VE METABOLİZMASI
- Basit Proteinler; Peptit bağları parçalandıklarında amino asit verirler
- Bileşik (kompleks) Proteinler
- Nükleoproteinler
- Glikoproteinler → örnek musin
- Fosfoproteinler
- Lipoproteinler → VLDL, LDL, HDL
- Kromoproteinler
- Lesitoproteinler
Aminoasit bir karboksil ve bir amino grubundan oluşur.
L formu aminoasitler polarize ışığı sola kırarlar.
Ait Oldukları Organik Madde Sınavda Örnek ver şeklinde soracak
- Alifatik Aminoasitler → yağımsız
- Nötr aminoasitler → glisin, analin, selin, valin, izolosin
- Asidik aminoasitler → aspartik asit, glutamik asit
- Bazik aminoasitler → lizin, arjinin, histidin
- Kükürt içeren → sitin, metiyonin
- Aromatik Aminoasitler → fenilalenin, trozin, triptofan → benzen halkası içeren
- Hetero…. Aminoasitler → Histidin, triptofan, prolin ve hidroksiprolin
Triptofan sretonin ve melatonin sentezi yapar. Sretonin mutluluk hormonudur.
Hayvan Beslemede Proteinlerin Önemi
- Dokuların büyümesi ve gelişmesi, onarımı için
- Hayvan organizmasının yapısal bileşenidir.
- Et, süt, yumurta, tüy ve yapağı oluşumu için
- Organizmanın enerji kaynağıdır.
- Antikorlar protein niteliğindedir.
- Kimyasal reaksiyonlarda görev alırlar.
Hayvansal protein kaynakları bitkisel protein kaynaklarından daha yüksektir.
Bitkisel protein → soya fasulyesi
Hayvansal Protein → balık
Basit Mideliler İçin
Esansiyel Amino Asitler
Arjinin, Histidin, İsolosin, Lösin, Lizin, Metiyonin, Fenilalenin, Treonin, Triptofan, Valin
Esansiyel Olmayan Amino Asitler
Alanin, Asparjik Asit, Citruline, Sistin, Glutamik Asit, Glisin, Hidroksiprolin, Prolin, Serin, Trozin
Proteinlerin Tamamlayıcı Etkisi
Kalite Protein
İçerdiği proteinler vücut veya ürün proteinlerini sentezleyebilmek için gerekli bütün asitleri gereken düzeyde içeren proteinlere Kalite Protein denir.
Mikroorganizmalar ruminantlara kaliteli protein sağlar. (% 80- 85) Önemli
Antagonizm → rekabet
Antigonizm
- Lisin- arjinin
- Valin- Lösin- İzolasin
Ajinin- Lisin oranı 1.2/1 olmalıdır.
Tamamlayıcılık Etkisi
- Metiyonin- Sistin
- Fenilalenin – Metiyoninle
- Glisin – Serin
Glisin- serin karşılıklı olarak birbirine dönüşebilir.
Triptofan niasin sentezi için kullanılabilir.
Metiyonin kükürt içerir. Kolin sentezi için gereken metil gruplarını sağlayabilir. Lesitinin yapısına girebilir.
Lesitin lipoproteinlerin transferinde görevlidir.
Kolin benzeri bileşikler → betayin, nörin, muskorin
Kükürt içeren aminoasitler
Metiyonin, Sistin ve Sistoin
Basit midelilerde protein kalitesi Rumenlere göre daha önemlidir. Önemli
Biyolojik Değer; Sindirim kanalından emilen proteinin vücut proteinine dönüşme oranıdır.
Organik Asitler Nelerdir?
Kana karışan amonyak rumino hepatik dolaşımda karaciğerde üreye dönüştürülür ve üre idrarla dışarı atılır. Kandaki ürenin bir kısmı tükürüğe verilir. Tükürük içeriği rumene geri gelir.
Aromatik Aminoasitler → Triptofan, fenilalanin, tirozin
Aktif Transportu etkileyen şartlar Önemli
Ortamda sodyum iyonu ve taşıyıcı sistem gereklidir.
İnce bağırsaklarda serbest aminoasitlerin bağırsak mukozasına geçişleri aktif transportla olur.
Yeni doğmuş memeliler pinositoz yolu ile proteinleri alır.
Proteinlerin Sindirimine Etki Eden Faktörler
- Rasyon protein düzeyi sindirimi arttırır.
- Rasyon bileşiminde yer alan yem kaynaklarındaki bazı beslemeyi engelleyici faktörler.
- Yem proteininin maruz kaldığı sıcaklık uygulamalarıdır.
Meyya reaksiyonu protein ve karbonhidratların sindirilebilirliğini düşürür.
Hayvansal Organizmalarda Proteinlerin Biyosentezi
Karaciğer ve kaslarda glukoneojenesis yoluyla karbonhidratlar, lipojenesis yoluyla sadece karaciğer ve yağ dokularda yağlar sentezlenir. Protein sentezi tüm dokularda yapılır.
Protein sentezinde DNA ve RNA da rol oynar.
Protein Sentezini Sınırlayan Faktörler → lisin, triptofan, metiyonin
* oliz → parçalanma
* onez → sentezlenme
RNA → transfer RNA, Messenger RNA, Ribomozal RNA
Adrenalin böbreküstü bezden salgılanır.
Acıkınca Ne Olur
Kan glikoz seviyesi düşer, plazma proteini seviyesi düşer, kas dokudaki proteinler kullanılır. Plazma protein seviyesi düşer, diğerleri glikoneojenezde kullanılır.
Hayvansal Dokularda Proteinlerin Ykımı- Katabolizması
Sentezde kullanım dışı kalan aminoasitler doku düzeyinde yıkılarak
Glukoz veya direkt enerji üretiminde kullanılır.
Yağ sentezinde
İhtiyaç olan diğer yerlerde kullanılır.
Deaminasyon sonucu ortaya çıkan amonyak karaciğerde üreye dönüşür.
Transaminasyon → yeni bir aminoasit ve yeni bir keto asit ortaya çıkar.
Keton Bileşikler → Aseton, asetoasetik asit, betahidroksil bütirik asit Sınav Sorusu
Ketosis (Keton Zehirlenmesi) Keton bileşiklerin kandaki konsantrasyonları kritik üst sınırın üstüne çıkarsa buna ketosis denir. Vize 2008
Deaminasyon sonucu amonyak ve ketoasit ortaya çıkar. Bu amonyak kanatlılarda … ürik asit olarak, memelilerde üre olarak atılır.
Protein Değişimi; Hayvansal organizmadaki proteinler yıkılır ve yeniden sentezlenir. buna protein değişimi denir.
Bağırsak mukozası 2- 5 günde bir yenilenir. Bağırsak mukozası olmazsa sindirim durma noktasına gelir. İleri derecede açlık olursa bağırsak mukozası yenilenemez.
Protein metabolizmasını etkileyen faktörler Üçünü bil
- Hayvanın türü
- Hayvanın yaşı
- Hayvanın cüssesi
- Hayvanın Büyüme dönemi
- Hayvanın beslenme düzeyi
- Hormonlar
Hayvanda canlı ağırlık artarken; hayvanın büyümesi, fizyolojik aktiviteleri, protein değişimi yavaşlar.
Büyümeyi Sağlayan
- Büyüme hormonu → hipofizden
- İnsülün → pankreastan
Stres Hormonlarının Etkileri
- Lipojenezi arttırır.
- Glükoneolizi arttırır.
- Protoolizi arttırır.
Yetersiz Protein Beslenmesi Sonucu
- Verim kaybı
- Canlı ağırlık kaybı
- Hastalıklara dayanıklılık azalır
Aşırı protein beslenmesi sonucu
- 1 mol protein için 4 mol ATP harcanır.
- Karaciğer ve böbrek fazla çalışır.
Laktasyon döneminde glükoneojenesis hakimdir. Canlı ağırlı kaybı olur.
Üre amonyağın detoksik formudur.
Üreaz → Üreyi parçalayan enzim
Amonyak Toksisitesi nedir?
Ürenin sentezlenememesi sonucu amonyak zehirlenmesine denir.
Rasyon – Üre İlişkisi
- Rasyonda gerçek proteinlerin sindirilebilirliğinin düşük olması gerekir.
- Rasyona ilave edilecek üre miktar rasyonun % 1- 3 olmalı (ideal % 1,5)
- Üreli rasyon günde 3- 4 öğünde verilmeli
- Rasyona kükürtlü aminoasitlerin sentezi için kükürt ilave edilmeli
- Üre rasyona iyi karıştırılmalı, nişastaca zengin olmalı
- Üreli rasyonlara yağ ilave etme
- Üreaz aktivitesini arttıran çiğ soya, çiğ hardal tohumu az olacak.
LİPİTLER METABOLİZMASI
Lipid: Suda çözünmeyen fakat eter, kloroform ve benzen gibi organik çözücülerde eriyen bir grup maddelerde içerir ki bunlara lipid denir.
Yağlar → karbon hidrojen ve oksijenden oluşur.
Alifatik → Lipid benzeri
Lipitlerin sınıflandırılması
- Basit lipitler → yağ asitlerinin gliserol ile yaptıkları esterlerdir.
- Bileşik lipitler →
- fosfolipidler→ lesitin, sefalin, sitingomiyalin Sınav Sorusu
- Glikolipitler→
- Lipoproteinler→ VLDL, LDL, HDL (iyi olan)
- Storoidler→ Kolestroldür
Kolestrol esansiyel bir bileşiktir.
Kolestrol Önemi
Kolestrol D vitamini sentezi için önemlidir
Kolestrol safra asitleri sentezi için önemlidir
Kolestrol cinsiyet hormonları sentezi için önemlidir.
Hücre zarı için önemlidir
Besin faaliyeti için önemlidir.
Kolestrolce zengin dokular nelerdir?
1. Beyin 2. Deri 3. Karaciğer 4. Böbrek
Lipitlerin Önemi
Hayvan beslemede lipitlerin fizyolojik önemi nedir?
- Lipitler proteinler gibi hayvansal organizmanın esansiyel (temel) unsurlarıdır.
- Hücre zarının temel unsurlarıdır
- Lipitler yağda çözünebilen ADEK vitaminlerinin taşınmasında rol oynar
- ADEK vitaminlerinin absorbsiyonunu sağlar
- Dokular içinde ve dokular arasında tampon görevi yapar
- Deri altında depolanan yağlar izolasyon sağlar
- İç organları mekaniksel zararlardan korur.
- Yağlar depo vazifesi görür
- Trigliserit formdadırlar
- Temel enerji kaynağıdırlar.
YAĞ ASİDLERİ
- karbon sayısının az veya çok olmasına göre sınıflandırılır.
Organik asid; …
Kısa zincirliler → Karbon sayısı 2 ve 4 olanlar
Orta zincirliler → Karbon sayısı 6- 12 arasında olanlar
Uzun zincirliler → Karbon sayısı 14- 22 arasında olanlar
Çok uzun zincirliler → Karbon sayısı 24- 26 arasında olanlar
Kısa zincirliler → uçucu yağ asitleri
Buharlaşma ısısı düşüktür.
Zincir uzunluğu arttıkça buharlaşma ısısı artar.
Uçucu yağ asitleri → asetik, probiyonik, bütirik
Esansiyel Yağ Asitleri metabolik düzeyde sentezlenemediği için dışardan rasyonla alınması gerekir.
Esansiyel Olmayan Yağ Asitleri metabolik düzeyde üretilebilendir.
Doymamış yağ asitleri → EPA, DPA, DHA
Doymuş Yağ Asitleri → Kaprik, Kaproik, Kaprilik (Keçi sütünden aklına gelsin), Bütirik, Laurik, Miristik, Palmitik, Streatik, Araşidik, Lİgnosenik Sınav Sorusu
Esansiyel Yağ Asitleri → Oleik, Linoleik, Linolenik, Araşidonik
Linolenik asit yeterliyse araşidonik sentezlenir.
Esansiyel Yağ Asidlerinin Önemi
- Hücre zarı yapısının unsurudur.
- Kan pıhtılaşması, enfeksiyonların önlenmesi, Kasların kasılması
- Aşırı esansiyel yağ asidi tüketimi fayda yerine zarar getirir.
Hidropenoksi → serbest radikal → E vitamini
Oksidasyon → Ransidite → ısı, ışık, su gibi dış faktörlerce bozulma
Oksidatif Ransidite
Hidrolitik Ransidite Vize 2008
Omega-3 Yağ Asitleri
α – Linolenik asit
EPA
DHA
DPA
- Yeni doğanların besin gereksinimi
- Bağışıklık sistemini güçlendirir
- Faydalı kolestrol
Bunlar daha çok soğuk su balıkları ve doğal yemlerle beslenen balıklarda bulunur.
CLA → Konjuge Linoleik Asit
- C = C – C = C dizilişinde
Aspirde % 7 CLA var
Rumen metabolizmasında bir ara üründür.
CLA nın bir kısmı adipoz dokuda bir kısmı da sütte depolanabilir.
- CLA adipoz dokuda yağ depolanmasını azaltır
- Metabolizmayı uyarır, enerji üretimini arttırır
- Hücre zarının yapısında yer alırsa oksidatif reaksiyona daha dayanıklıdır.
CLA nın Özelliği Sınav sorusu
- Metabolizmayı uyarması
- Yağ depolanmasını azaltır
- Bağışıklığı arttırır
Lipaz En az substrat seçiciliği olan enzim
Proteaz en fazla substrat seçiciliği olan enzim
Lipitlerin sentezi için safra asitleri gereklidir.
Safra asitleri → Kolik, ….
Ester Bağı → alkol ile yağ asitleri arasında oluşan bağdır.
Yağların sindirilebilme düzeyleri içerdikleri Karbon zincirlerinin uzunluklarına ve doymuşluk derecesine göre değişir. Karbon sayısı arttıkça, doymuşluk arttıkça sindirim zorlaşır. Yağlar sindirildikten sonra doğrudan kan dolaşımına absorbe edilmez. Mukoza hücrelerine gönderilir. Mukoza hücrelerinde trigiliseritlere ve diğer esterlere dönüştürülürler. Daha sonra lenf sistemine nakledilir. Oradan karaciğere giden ana toplardamara nakledilir. Bu arada kan sütümsü bir renk alır. Buna lipemi denir.
Sindirim sonrası kana lipitler geçtiği anda bu lipitlerin % 45 i fosfolipitler, % 35 i trigliserit, % 15 kolestrol esterleri, % 5 serbest yağ asitleri oluşturur.
Ruminantlarda Lipitlerin Sindirimi
Rasyonda % 5 in üzerinde yağ bulunması rumende mikroorganizmaların üzerine toksik etki gösterir.
Korunmuş Yağ Teknolojisi → Bu yağlar rumende korunarak incebağırsağa geçer.
Tereyağının değeri kaliteli kaba yem tüketimi ile artar.
Süt üretiminde maliyetin en önemli kısmını yem oluşturur. (enerji değeri)
% 60- 70 kesif yem, % 35- 40 kaba yem
Çok kaliteli kaba yem kullanılır.
Kaliteli kaba yem üretimi için
- Kaba yemin ıslahı
- Çayır mera ıslahı
- Yem bitkileri tarımı
- Optimal zamanda hasat etmek
Sindirimin ruminantlarla basit mideliler arasındaki tek fark ………………
LİPOJENEZ → Yağ sentezi Önemli
LİPOLİZ → Yağ parçalanması Önemli
Esansiyel Yağ Asitleri → Oleik, Linoleik, Linolenik, Araşidonik
YAĞ SENTEZİ
Vücutta depolanan yağ nötr yağ → adipoz dokuda
Ruminatlarda karaciğerde ve meme bezlerinde sentezlenir.
- Gerek basit mideli veya ruminantlarda metabolik olarak sentezlenen doymuş yağ asitlerinin niteliği yüksekse yağlarında doymuş yağlar yüksek olur. Düşükse düşük olur.
- Rasyonda yüksek seviyede yağ bulunması metabolik seviyede yağ sentezini düşürür.
- Diyette bulunan yağ içeriği metabolik olarak yağ sentezini etkiler. Negatif bir ilişki var.
- Rasyonda kan glikoz seviyesini arttıran unsurlar metabolik olarak yağ sentezini arttırırlar.
- Sentezlenen bu yağ asitlerinin özelliği uzun zincirli ve doymuş yağ asitleridir.
- Kötü kolestrol yapanlar → LDL, VLDL
Pankreas → İnsülün ve Glukagan
İnsülün → Kan glikoz seviyesini düşürür.
İnsülün hücrelerin glikoz geçirgenliğini arttırır. D/Y
GLİKOZ
Esansiyel olmayan yağ sentezi
Esansiyel olmayan yağ asitleri sentezi
Lipoliz sonucu → gliserol + yağ asiti ortaya çıkar.
Glikoneojenezde → gliserol kullanılır → glikoza dönüşür.
Glukagan lipolizi teşvik eder.
Keton Bileşikler → Aseton, Asetoasetik asit, betahidroksil bütirik asit Sınav Sorusu
Ketosis → Keton zehirlenmesi Sınav Sorusu
Lipoliz → Yağların parçalanması
Lipojenez → Yağ sentezi
Uzun süreli açlık
Glikojenik aminoasitler
Plazmada protein grubları
Plazma proteinleri → karaciğerde sentezlenir.
Yanıklarda plazma proteini
Antikor üretimi için
Açlıkta Önce plazma proteinleri sonra kas doku harcanır.
Hayvansal proteinler bitkiselden daha yüksek.
Asetil koenzim A + Oksala asetik asit = sitrik asit
Strik asit krepse girer.
Karbonhidrat yetersizliği ile yeterli oksala asetik asit oluşmaz, keton bileşikler oluşur.
Ketoz tedavisinde ruminantlara ayrı, basit midelilere ayrı tedavi uygulanır. Gebelik hastalığı da denir.
Basit midelilerde → ağızdan glikoz verilir
Ruminant ise → glikojenik bileşikler verilir.
Hayvansal hücrelerdeki sterollere zoosterol denir.
KOLESTROL
- Kolestrol aynı zamanda vücutta sentezlenebilen çok önemli bir bileşiktir.
- Dışardan alınmasa dahi asetil koenzim A dan sentezlenebilir.
- Kolestrol hücrenin yapı unsurudur. (seçici geçirgen özelliği)
- Lipoproteinin yapısal unsurudur.
Kolestrolün Fonksiyonları
- D vitamini sentezi için gereklidir.
- Safra asiti sentezi için gereklidir.
- Streroid yapıdaki cinsiyet hormonlarının sentezi için
- Omnivorlar için kan kolestrol düzeyini belirlemek için
Günlük alınan kolestrol ile tüketilen kolestrol arasında bir dengenin olması gerekir.
Kolestrol insan ve hayvanlarda enerji kaynağı olarak kullanılmaz, depolanmaz. Arterlerde birikir. Aşırı safra asiti sentezine yol açar, (safra kesesi taşı oluşur)
Kanda kolestrol lipoprotein şeklinde taşınır.
VİTAMİNLER VE METABOLİZMASI
Vitamin → amin içeren, yaşamsal önemi olan ….
Aromatik özellikli vitaminler
Belirli bir kimyasal yapıya sahiptirler.
Vitaminler ikiye ayrılır.
YAĞDA ÇÖZÜNENLER → ADEK → vücutta depolanabilir → yağlar ile sentezlenir.
SUDA ÇÖZÜNENLER → B ve B grubu vitaminler, C , Niyasin → vücutta depolanmazlar
Çiftlik hayvanlarında bütün vitaminler esansiyeldir. (dışardan alınması gerekli)
Ruminantlar sentezleyebiliyor.
PPM → milyonda bir kısım demektir.
Vitamin eksikliğinde sağlık sorunları ortaya çıkar.
Hayvan Beslemede Vitaminlerin Önemi
- Vitaminler metabolik olaylar için esansiyeldir
- Artan stres koşullarına karşı tamponlayıcı özellik gösterir.
Yağda çözünen vitaminler aktif formda idrarla dışarı atılmaz.
Suda çözünen vitaminlerin günlük ihtiyaç kadar alınması gerekir.
- Mikroorganizmalar suda çözünen vitaminlerin tamamı ve A,K yı sentezleyebilir.
- B12 sadece bazı mikroorganizmalar tarafından sentezlenebilir.
- B12 yeterli alınmazsa mental performans düşer.
- İnsanlar B12 bağımlısıdır.
- Kanatlılar B12 bağımlısıdır. Tavuk B12 için dışkısını yiyebilir.
Beslenmede aynı zamanda aminoasit ihtiyacının karşılanması, glikoz rezervlerinin tamamlanması, plazma proteinlerinin tamamlanması vs. dikkate alınmalıdır.
VİTAMİN A
Üç formu bulunmaktadır Bunlar; Vize 2008
Alkol Formu → Vitamin A alkol
Aldehit Formu → Vitamin A aldehit
Asit Formu → Vitamin A asit
A vitamini bünyesinde 4 tane çift bağ vardır. Bu nedenle A vitamini çok çabuk okside olur.
Bozuk havuç yeme → kansorejen etki yapar.
Yüksek oksijen, sıcaklık, güneş ışığından korumamız gerekiyor.
A vitamini başta görme, epitelyum dokuların korunması, büyüme, üreme, kemik gelişimi, süt ve yumurta üretimi için gereklidir.
A vitamini eksikliğinde;
Kannibalizm, gece körlüğü, yumurta üretiminde düşüş, süt üretiminde düşüş, hastalıklara direncin azalması
A vitamininin bitkisel dokularda provitaminleri var.
A vitamini yağda depolandığı için gerek hoş ve gerek sarı rengi verir.
Ksantofil A vitamini aktivitesine sahip değildir. Vize 2008 D/Y
Yonca vitamin A ca zengindir.
VİTAMİN D
Yeterli güneş ışığı ve yeterli kolestrol varsa vücutta sentezlenebilir.
Fonksiyonları
Özellikle kalsiyum ve fosforun ince bağırsaktan absorbsiyonunu arttırır.
Yetersizliğinde iskelet sisteminde düşüş,
Yumurta tavukçuluğunda yumurta üretiminde düşüş,
Kan kalsiyum seviyesinin yükselmesini sağlar
Vitamin D alımı için güneşin arada engel olmadan vücuda temas etmesi gerekir.
Kapalı ahırdaki ruminantlar, koyun vs. kış beslenmesinde D vitamini eksikliği hat safhaya ulaşır. Yeşil yem bitkilerindeki D vitamininden memeliler faydalanabilir. Kanatlılar ise faydalanamaz. Eksikliğinde raşitizme sebep olur.
Vitamin D eksikliğinde;
Gençlerde raşitizm hastalığı, yaşlılarda osteomalasi veya ostooporoza sebep olur. Vize 2008 D/Y
İştah azalması
Canlı ağırlık azalması
Üremede bozulma
Sindirimde ….
Kullanılmayan organlar antrofil’e uğrar yani küçülür.
E VİTAMİNİ
- Tokofollere vitamin E denir.
- Doğal antioksidandır.
- Aldığımız oksijenin tamamı metabolik olarak tüketilmez. ( % 7 kullanılır % 14 dışarı virilir) Artan fazla oksijen sağa sola sataşıyor. Bu durumda E vitamini zararlı oksijenle birleşip karaciğerden dışarı atılır.
- Doymamış yağ asitlerinin korunmasını sağlar
- Yaşlanma sürecini geciktiren enzimdir.
Kükürt içeren bileşikler → sistin, sistein, metiyonin
E vitamininin en önemli belirtisi
1. Ensefolamasi’dir. (civcivlerin boyun ve ayaklarının çarpık hal alması ile felç) Deli civciv hastalığı da denir.
2. Eksudatif diyaliz ( deri altında ve kalp zarının altında hücre zarının zarar görmesi sonucu hücre içinin dışarı çıkması)
3. Beyaz kas hastalığı (hayvan ayakta duramaz)
4. Kas Distralisi (göğüs, kas dejenerasyonu)
5. İnfertilite (Geçici, kalıcı kısırlık)
Dane yemler, yeşil taze yemler, yonca e vitaminince zengindir. Hayvansal yemler veya yem hammaddeleri e vitaminince yetersizdir.
K VİTAMİNİ
- Pıhtılaşma faktörüdür. Kanı pıhtılaştırır.
- Rumendeki mikroorganizmalar(protozoa, maya, bakteri) K vitamini sentezleme yeteneğine sahiptir.
- Kanatlılar katrofaj (dışkı yeme) ile B12 ve K vitamini ihtiyacını karşılar.
B GRUBU VİTAMİNLER
B grubu vitaminler uzun süre vücutta depo edilemez, bu nedenler; Stres faktörleri ile B vitamini ihtiyacı değişir. Kalıtsal özellikler verilecek verimi sınırlar. Çevresel faktörlerin olumsuz etkileri
B grubu vitaminler doğrudan doğruya enerji metabolizması ile dolaylı etkisi olan vitamindir. Vücutta yeterli enerji sentezlenirse verim artar, karlılık artar, vs.vs.
B vitamini beslenmesi çok önemlidir.
Süt sığırlarının beslenmesi→ Kaliteli protein açığının kapatılması için rasyona A,D,E vitaminleri katıyorduk.
Korunmuş B vitamini → Rumen (retikulum) de çözünmüyor, doğrudan ince bağırsakta absorbe ediliyor.
B VİTAMİNİ GRUBLARI
B1 - TİAMİN
B1-Tiamin eksikliği beriberi hastalığına yol açar
Tiaminin sinir sisteminde fonksiyonları var
Tiamin eksikliği;
Sinir sistemi iltihaplanması ( poli-nevrid)
İştahsızlık ve sonrasında anormal iştaha yol açar
Hareketsizlik ve sonucu kas zayıflaması görülür.
Beyin iltihaplanması olabilir.
Küfler ve mantarlar yemdeki tiamini tahrip ederler.
B2 – RİBOFLAVİN
- Enerji metabolizması ile ilgilidir.
- Onikiye yakın enzimin kofattörüdür.
- Kreps döngüsünde görevalır.
Riboflavin Eksikliği;
Epitel doku, ağız kenarı yaralar, Tüy dökülmesi, Keratinleşme, köseleşme, İştahsızlık, Gözde iltihaplar, kıvrık parmak felci, siyatik, hayvanın tüylenmesinde bozukluk
B grubu vitaminlerin fazla verilmesi sorun olmaz, az verilirse eksiklikler ortaya çıkar. Önemli
Yeşil bitkiler, hayvansal gıdalar, süt, yumurta, et riboflavince zengindir.
Gut hastalığı aşırı nükleik asit alımında oluşur. RNA sorumludur. Rna ribozomda fazladır. Ribozom karaciğerde fazladır. Karaciğer yersek → Gut hastalığı olabiliriz.
NİYASİN
NADP ve NAD yapısına girer. (İki önemli koenzim)
Niyasin eksikliğinde 4-D (İshal, Deri iltihaplanması, sayıklama ve ölüm) görülür. Vize 2007
İştah kesilmesi, hayvansal verimde düşüş, iltihaplanma, tüy gelişiminde bozukluk, enerji eksikliği
Tahıl ve yan ürünlerinde bağıl formda vardır.
Niasin nikotin asite dönüştürülebilmektedir. Vize 2008 D/Y
PANTOTENİK ASİT
Asetil koenzim A pantotenik asittir.
Krepste, yağ sentezinde çok önemlidir. (enerji sentezi)
Çok kolay şelat oluşturabilir.
Kalsiyum pantotenat olarak yemlere konur.
Yeterli olduğu iştahlılıktan, verim yüksekliğinden ve sağlıklılıklarından anlarız.
Pantotenik Asit Eksikliği;
İştahsızlık, verimde azalma, olayları çabuk unutma, kaba bozuk tüylenme, sinirsel faaliyetlerin gecikmesi, bağışıklık sisteminin bozulması, ağız ve gözde yaralanma.
Pantotenik asitçe yumurta, mantar, yeşil sebzeler zengindir.
B5 – PRİDOKSİN
Transaminasyon ve dekarboksilasyon reaksiyonlarında görev alır.
Transaminasyon → Amino grubu amino asitten başka bir organa ulaştırılması
Transaminasyonda üre sentezi gerçekleşmez.
Deaminasyonda son ürün üredir.
Dekarboksilasyon → aminoasitlerin karboksil grubunu kaybetmesi
Histidin dekarboksile olursa histamine dönüşür.
Pridoksin çoğu yem kaynağında protein kompleksi halinde bulunur.
Pridoksin eksikliği;
İştahsızlık, sinir sisteminde bozukluk, ishal, hayvan veriminde azalma,
BİYOTİN
Karboksilasyon ve dekarboksilasyonda görev alır.
Biyotin eksikliği;
Epitelyum dokuda iltihap, sinir sisteminde anormallik, gözde anormallik,ayak ekleminde kayma
Çiğ yumurta beyazında bulunan avidin biyotini bağlar. Sinir sistemini etkiler. Zeka geriliği ortaya çıkar.
KOLİN
Sinirlerin uyarılmasında görev alır.
Lipoproteinlerin transferinde görev alır.
Lipoprotik bir bileşiktir.
Karaciğer yağlanmasını önler
Karaciğer, balık unu, mantar fermantasyonu, soya fasulyesinde bulunur.
FOLİK ASİT
Nükleik asit sentezi için gerekli purin bazları ve metil grublarının sentezi,
Kırmızı kan hücreleri için gereklidir.
B12 – SİYONOKOBALAMİN
Depolanan tek b grubu vitamindir.
Kobalt içerir.
B12 eksikliğinde;
Büyümede gerileme, taşlıkta erozyon görülür. Embriyoda kanama ve ölüm, kansızlık çıkar.
Emilimi için intrinsk faktör;
B12 + Folik Asit dengesi olur.
Bitkisel hiçbir kaynakta bulunmaz.
Vejeteryanlarda B12 eksikliği ortaya çıkar.
C VİTAMİNİ – ASKORBİK ASİT
Primatlar (baş parmağı bulunan) metabolik olarak C vitamini sentezleyemez. Esansiyeldir.
Kanatlılar ve diğer çiftlik hayvanları C vitaminini sentezlerler
Kanatlılarda böbreklerde sentezleyebilir
Antioksidandır.
Kalojen doku sentezinde koenzim görevi görür.
Kırışıklığın azaltılması, yaşlanmayı azaltıcıdır
Lökositlerin fagositik aktivitesini arttırmak
Yüksek sıcaklıklara direnç için gerekli
C vitamini adrenalin ve nöradrenalin sentezi için şarttır.
Isı, ışık ve oksijenden çok çabuk bozulur.
Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri