• notifications1
  • menü

Bugün : 28 Mart 2024 Perşembe

KEKİK

Familya : Labiatae

 

GENEL ÖZELLİKLERİ

Doğu Akdeniz Bölgesinin kekiğin kökeni olduğu, Hindistan, Arabistan, Mısır, Kuzey Afrika ve Amerika’ya kadar yayıldığı bilinmektedir. Akdeniz bölgesinin bir bitkisi olup Türkiye’nin batı ve Akdeniz kıyıları, Ege adaları ve Yunanistan’ın doğu kıyılarında 0-2000 m arası rakımda yayılış göstermektedir. Kekiğin gen merkezi Portekiz-Yunanistan kıyı hattıdır. Günümüzde  İspanya, Fransa, Fas, Suriye, Lübnan, Romanya, Polonya, Yugoslavya, Rusya, Tunus, Yunanistan, Cezayir, Mısır, Bulgaristan gibi pek çok ülkede yetiştirilmektedir. Hatta Kuzey Avrupa’dan Norveç’e kadar olan alanlarda ekimi yapılmaktadır

keik sorhocam ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizden tıbbi ve aromatik bitkiler ihracat miktarındaki en yüksek pay % 26 ile kimyon ikincisi de % 18 ile kekik ikinci sırayı almaktadır. Doğadan toplanan kekik Origanum onites, O. syriacum, O. majorana, O. vulgare subsp. hirtum, O. minutiflorum, Thymbra spicata, Coridothymus capitatus gibi farklı tür ve cinsleri kapsamaktadır. Türkiye’den ihraç edilen kekiğin tahminen % 90 gibi çok büyük bir bölümü Origanum cinsine giren O. onites (İzmir kekiği), O. vulgare ssp. hirtum (İstanbul kekiği, kara kekik), O. minutiflorum (sütçüler kekiği), O. majorana (ak kekik, Alanya kekiği) ve O. syriacum var. bevanii (Suriye kekiği, İsrail kekiği) türlerinden elde edilmektedir. Bu Origanum türleri içerisinde de en büyük paya (tahminen %80) İzmir kekiği (O. onites) sahiptir. Türkiye yıllara göre yaklaşık 4–7 bin ton arasında değişen ihracat miktarı ve bundan elde ettiği 10–16 milyon Amerikan doları gelir ile dünyada en fazla kekik ihraç eden ülkedir.

kekik sorhocam ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizden ihraç edilen kekik büyük oranda doğadan, floradan toplanmaktadır. Doğadan toplanan materyal içerisine her türlü ot karışmış olmakta, farklı tür ve cinslerde kekik karışık olarak harmanlanmakta ve üründe standart söz konusu olmayıp her dış satımda kalite özellikleri farklı materyal yurt dışına gönderilmektedir. Kültürü yapılan kekikte ise istenen kalite standartlarını elde etmek daha kolay olmaktadır. İstenen uçucu yağ oranının çok daha üzerinde yağ içeren, içerisinde yabancı madde hiç olmayan veya çok az olan ürün elde edilebilmektedir.

 

Buda kekiğin işlenmesi sırasında ortaya çıkan işçilik ve işletme masraflarını çok büyük oranda düşürmektedir. Ayrıca tarlada yetiştirilen kekikte, hangi kekik türünün satın alındığından emin olunmaktadır. Türkiye’den ihraç edilen kekik içerisinde tarla tarımından gelen kekiğin payı 1998 yılından itibaren yıldan yıla kayda değer bir şekilde artmaktadır. On zamanlarda başta Denizli, Manisa, Isparta, Antalya, Aydın, Muğla, Burdur ve Balıkesir illeri olmak üzere tarla şartlarında kekik üretim alanının 10 bin dekarı aştığı bilinmektedir. Önümüzdeki yıllarda tarla şartlarında üretimden gelen kekiğin genel üretim içerisindeki payının daha da artması, arzın talebin üzerine çıkmaması, üretici gelirinin düşmemesi ve korunması açısından önemlidir.

 

MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE TAKSONOMİSİ

Türkiye’de halk arasında beş farklı cinse ait türler kekik olarak bilinmekte ve isimlendirilmektedir. Bunlar Origanum, Thymus, Satureja, Coridothymus ve Thymbra cinsine ait türlerdir. Yurt dışında Origanum cinsine giren türlerden elde edilen baharat oregano, Thymus cinsine giren türlerden elde edilen ise thyme olarak bilinmektedir.

 

Origanum Türleri

Origanum çok yıllık çalımsı her zaman yeşil bir bitki olup ismi yunanca Oros=dağ  ve ganos=süs kelimelerinden türemiş ve dağların süsü anlamına gelmektedir.  Origanum cinsine ait yaklaşık % 75’i Doğu Akdeniz, çok az bir kısmı Batı Akdeniz bölgesinde yayılış göstermektedir. Origanum vulgare ise çok geniş bir yayılım alanına sahiptir ve Batı Akdeniz’den Orta Asya’ya kadar yayılış göstermektedir. Origanum cinsi içerisinde morfolojik ve kimyasal içerik yönünden oldukça büyük farklılıklar mevcuttur. Dünyada yayılış gösteren 52 türden 22’si ülkemizde bulunmaktadır. Türkiye’de yayılış gösteren Origanum tür, alttür ve hibritlerin toplam sayısı 32’dir ve bunlardan 21 adedi Türkiye’ye endemik yani sadece Türkiye sınırları içerisinde bulunmaktadır.

 

Ekonomik ve teknolojik değer ifade eden kekik türler ve yayılım yerleri: O. compactum (Fas, İspanya), O. chrenbergii (Lübnan), O. laevigatum (Türkiye)’ dir. O. minutiflorum (Göller Bölgesi - Türkiye), O. majorana (Kıbrıs, Türkiye’nin güneyi, tüm Akdeniz ülkeleri), O. onites (Yunanistan, Sicilya, Ege adaları, Türkiye’nin batı ve güney sahil şeridi ), O. syriacum (İsrail, Ürdün, Suriye), O. syriacum var. bevanii (Kıbrıs, Suriye, Türkiye, Lübnan), O. syriacum var. sinaicum (Sina yarımadası). Origanum vulgare oluşan bu seksiyon oldukça geniş bir doğal yayılım alanına sahip olmasının yanında, insanlar tarafından Kuzey Amerika’dan Çin’e kadar geniş bir alana taşınmış ve yayılmıştır.

 

Familya: Labiatae

Türleri

  1. Origanum majorana (Ak kekik)
  2. Origanum minutiflorum L.(Sütçüler kekiği)
  3. Origanum vulgare L.(İstanbul kekiği)
  4. Origanum onites L. (İzmir kekiği)

 

Origanum (mercan köşk) cinsine dahil kekik türlerinin bileşiminde alkol, acı madde, borneol, karvakrol, uçucu yağ, tonik madde, terpinen, terpinol ve timol yer almaktadır. Kuru çayırlarda, ışılı ve kuru ormanlarda sık rastlanır. Avrupa ve Asya’nın büyük kısmına yayılmıştır. Mercanköşk 20-80 cm yükseklikte çalı görünüşlü, tüylü yapraklı, pembe veya beyaz çiçekli çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları karşılıklı dizilmiştir. Oval ve kenarları tamamen düzdür, alt tarafa saplı iken üst tarafta dallanma sapsız olmuştur. Çiçek dalları küçük 3-6 mm uzunluğunda ekseriyetle çıplak ve pembe renklidir. Çiçekler ana sapın ve yan dalların uç kısmında bulunur. Yuvarlaktan sarkık salkım şeklindedir. Çanak yaprak çan formunda olup 2,5-3,5 mm uzunluğunda 5 adet birbirine benzeyen şekilde 3 köşeli dişlidir. Taç yaprak iki dudaklı olup 4-7 mm uzunluğunda pembe renktedir. Temmuz-Eylül aylarında çiçek açar.

 

Thymus türleri; odunsu saplı, çalımsı görünüşlü, bazen yerde yatarak gelişen, çok yıllık bir bitkidir. Baharat olarak kullanılan yaprakları gümüşi pudralı, oval, uca doğru sivrilen, üzeri hafif tüylü, karşılıklı dizilmiş ve yeşil renklidir. Pembe, beyaz veya uçuk mor, kuvvetli kokulu küçük çiçekleri ve küre şekilli küçük, parlak kahverengi tohumları vardır. Güneşli bölgeleri seven, kurağa dayanıklı bir bitkidir. Ancak soğuk bölgelerde de görülmektedir. Özellikle hafif tınlı, killi ve kireçli toprakları tercih eder. Çok fazla humuslu toprak sevmez. Bileşiminde uçucu yağlardan; thymol, thymol methyleter, cineol, linalool, borneol, pinen, bornyl acetat bulunur. Türkiye’de kekik olarak bilinen ve yararlanılan türler ise;

  1. Thymus vulgaris L(hakiki kekik)
  2. Thymus serpyllum L(yabani kekik)
  3. Thymus capitatus L (beyaz kekik).

 

Yine ülkemizde kekik gibi değerlendirilen diğer türler;

Satureja spp. Labiatae familyasına mensuptur. Türkiye’de Satureja’nın 14 türü bulunmakta, bunların 7’si endemiktir. Başlıca tarımının yapıldığı ülkeler Yugoslavya, Fransa¸İspanya ve ABD’dir. Satureja’nın yazlık (S. hortensis L.) ve kışlık (S. montana) olarak adlandırılan türleri tat, koku ve kimyasal kompozisyon bakımından benzerlik göstermektedirler. S. hortensis’in uçucu yağının temel bileşenleri fenolik bileşenler olan karvakrol ve thymol yanında para-cymene, caryophyllene, linalool, terpineol, camphene, myrcene ve diğer bazı terpenoidlerdir. Taze ve kurutulmuş drogu yemeklere, çay, kırmızı ve beyaz etlere, sosis, sucuklara çeşni verici olarak kullanılmaktadır. Uçucu yağı parfüm endüstrisinde yalnız veya diğer uçucu yağlarla karışım halinde kullanılır. Son zamanlarda S. conifolia (kaya kekiği)’da artan oranda kullanım alanı bulan tür olarak dikkat çekmektedir.

 

TÜRKİYE’DEKİ YEREL İSİMLERİ

Türkiye’de baharatçılarda kekik adı altında genellikle Origanum yani Mercanköşk türleri satılmaktadır. Osmanlı dönemi kitaplarında kekik için Sateri berri (kara sateri) adı kullanılmıştır. Diğer bölgelerde ise, Catır, Kakuk, Keklil otu, Kek otu ve Anzer çayı olarak geçmektedir.  Satureja thymbra ve conifolia ise; Girit sateri, Kaya kekiği, Kara kekik, Kılıç kekiği, Sivri kekik, Taş kekiği gibi imsilerle ülkemizde kullanılmaktadır.

 

EKOLOJİK İSTEKLERİ VE TARIMI

Ekolojik istekleri

Kekik, sıcak iklim bitkisi olmasına rağmen kışlık formlara da sahiptir. Yazlık çeşitlerde kışı çok sert geçmeyen bölgelerde kışlık yetiştirilebilir. Kışlık çeşidin yaprak, çiçek ve uçucu yağ oranları yazlık çeşitlerden daha yüksektir. Kekik toprak bakımından çok seçici değildir. Ancak yüksek aromalı ve uçucu yağca zengin ürün için güneşli ve sıcak günler ister. Dolayısıyla süzek, hafif yapılı, tınlı-killi, kireççe zengin topraklar vejetatif aksamda bir artış sağlamasa da kalite açısından özellikle istenir. Kekik hemen her tip toprakta yetişmekle beraber en iyi gelişmeyi tınlı-killi alüvyal topraklarda göstermektedir. Kumlu topraklar bu bitkinin yetiştirilmesi için uygun değildir.

 

Üretimi, Bakımı, Hasadı ve Biçimi

Tohum ekimi: Kekik tohumları direk olarak tarlaya ekilir. Ancak tohumların çok küçük olması dolayısıyla oldukça hassas bir tohum yatağının hazırlanması her zaman ve her yerde mümkün olmadığından geniş alanlarda tohumla üretim pratik değildir. Bu bakımdan fide veya klonla (çelik) üretimi daha uygundur. Çimlenme 20°C de 21–28 günde tamamlanır. Tohum 2–3 yıl çimlenme yeteneğini korur.

 

Ekimde tohum sadece toprağa 0,5 cm derinliğe gömülmelidir. Toprak sathının su basması veya kaymak bağlaması neticeye kötü etki yapar. Çıkış ekimden 3–4 hafta sonra olur. Yabancı otların basma tehlikesi kuvvetlidir. Bu yüzden markörle işaretlenerek ekim tavsiye edilebilir. Böylece çıkmadan önce çapalama imkanı mevcut olur. Sıraya ekimde dekara(1000m2) 0,8–1 kg tohum kullanılır. Tarlaya dikimde sıra arası 35–40 cm, sıra üzeri 10–20 cm olmalıdır. Biçim tam çiçeklenme devresinde yapılır.

 

Fide dikimi: Küçük tohumlu bitkiler için en pratik ve en ekonomik üretim şekli fide dikimidir. Bu amaçla kontrollü şartlar(sera veya yastıklar) altında 0.8-1.0 kg/da hesabıyla kasalara tohum ekilir ve dışarıda iklimin müsait olduğu zamana kadar geçen süre içinde 8-10 cm boyunda fide yetiştirilir. Fideler uygun zamanda dikilir. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir. İlk ve sonbaharda dikim yapılabilse de sonbahar dikimlerinden ikinci yıl fazla sayıda biçimle fazla miktarda toplam ürün elde edilir.

 

Kekik tohumlarının çok küçük olması nedeni ile direk tarlaya ekimde bazı zorluklar bulunduğundan, bunların önce özel hazırlanmış fideliklerde üretilmesi, sonra tarlaya şaşırtılması bugün en çok üretimde uygulanan yöntemdir. Fidelikler hazırlanırken genel olarak tarla toprağı, kum ve yanmış ahır gübresi karışımı ile hazırlanan harçlarla doldurulan fidelik yeterli bir şekilde bastırılır üzerine tohumlar ekilir. Bunun üzerine 0,5–1 cm kalınlığında toprak serpilerek kapatılır. İlk çıkış ve fidelerin gelişmesi oldukça yavaş olmaktadır. Yastıklarda fideler tarlaya dikim büyüklüğüne ulaştığında (yaklaşık 10 cm boyunda) tarlaya dikilir. Fidelerin tarlaya dikilmesi ilkbaharda mümkün olduğu kadar erken olmalıdır.

 

Klonlama: Klonlama vejetatif bir üretim şeklidir. Yeşil veya olgun dal veya sürgünler gözlerden birkaçını ihtiva edecek şekilde klonlanır. Klonlar, münferit veya demetler halinde birkaç gözü dışarıda kalacak şekilde köklendirme ortamına daldırılır. Köklendirme verimini arttırmak için klonlar uygun konsantrasyonda hazırlanan hormonlu çözeltiye batırılır. Köklendirilen klonlar uygun zamanda tarlaya dikilir.

 

Kekiği vegetatif organları ile üretmekte mümkündür. Bunun için yaşlı saplardan yapılan çelikler olabileceği gibi, genç sürgünlerle üretimde tutma oranı çok daha yüksek olmaktadır. Genç sürgünlerin alt kısmından birkaç yaprak kopararak toprağa dikilmesi ile üretim oldukça kolaydır. Bu yolla üretimin kolaylığı yanında, aynı materyalin devamını sağlamakta mümkündür. Bu nedenle ıslah çalışmalarında bu yöntem daha da önemlidir.

 

Kekik bir vegetasyon döneminde birkaç kez biçilen bir bitkidir. Her biçimden sonra ve çiçeklenme dönemi bir sulamanın yapılması gerekir. Sulama yapılmadığında kurak aylarda bitki belirli ölçüde yaşamını sürdürür ancak büyümesi çok yavaş olmaktadır.

 

Hasat edilen bitkiler gölgede hemen kurutulmalıdır. Dekara 1000–2000 kg yeşil herba verimi alınır. Kurutulduğunda ise 100–200 kg olur. Genelde 3 yıl süre ile ekonomik verim alınır. Daha sonraki yıllarda fizyolojik olarak yaşlanan bitkiler odunlaşarak verimde azalma olur. Kurutulan herbanın nemi % 10’un üzerinde olmamalıdır. Nem %15 ve üzeri olduğunda bozulma olur. Nemli yerlerde açıkta muhafaza edilmemelidir. Açıkta olan herbanın uçucu yağı azalır ve kalite düşer.

 

Depolama: Depolama süresince uçucu yağ oranı, renk gibi kalite özelliklerinde bozulma ve azalmalar meydana gelebildiğinden kekik hasat edildiği yıl içerisinde pazarlanmalı, zorunlu olmadıkça depolama tercih edilmemelidir. Depolama zorunluluğu ortaya çıkması durumunda kurutulan kekikler hava almayacak şekilde kağıt, plastik veya kağıt-plastik karışımı torba veya teneke kutular içerisine konmalı, sıcaklığı 15 oC nispi nemi % 50’yi geçmeyen ve güneş görmeyen ortamlarda en fazla bir yıl daha bekletilebilir. Depolarda sıcaklık 0 oC’nin altına düşmemelidir.  Sadece kağıttan yapılan torbalarda saklama esnasında uçucu yağ kaybı daha fazla olmaktadır.  

 

 KEKİKTE İSTENEN KALİTE ÖZELLİKLERİ

Türk Standartları Enstitüsü kurumunun TS 3786 no’ lu kekik standardına göre kekiğin içerisinde gözle görülür böcek ya da böcek parçacıkları bulunmamalı, yabancı madde miktarı ağırlıkça % 2’yi,  geçmemelidir. Uçucu yağın oranı ise %1’den az olmamalıdır. Rutubet oranı en çok % 12, kül miktarı da % 14’ü geçmemelidir. Amerikan Baharat Ticaret Örgütü (ASTA) standartlarına göre ise kekik içerisinde, yabancı maddeler ağırlık olarak % 1’i geçmemelidir. Ayrıca uçucu yağın oranı da  % 3’ün altında olmamalıdır .

 

Yukarıda bahsedilen kalite özellikleri yanında kekik uçucu yağının yüksek karvakrol içermesi, kuru kekiğin canlı yeşil renkte olması da istenebilmektedir. Türkiye’de yayılış gösteren kekiğin içerdiği uçucu yağ oranının bu bitkinin yetiştiği ekolojiye ve populasyon içerisindeki genetik varyasyona bağlı olarak yaklaşık % 1,5–6 arasında değişiklik gösterdiği göz önüne alınırsa, uçucu yağ oranı açısından Türkiye’de standartlara uygun hatta standartlarda istenenden çok daha kaliteli kekik yetiştirme şansı vardır. Ancak kültürü yapılırken, işe yüksek yaprak verimi ve uçucu yağ oranına sahip kaliteli bir tohumlukla başlanmalıdır.

 

KEKİĞİN ÇEŞİTLİ SEKTÖRLERDEKİ KULLANIM ALANLARI

Baharat olarak kullanımı

Kekik özellikle Akdeniz kıyısı ülkelerinde eskiden beri bilinmekte ve baharat olarak tüketilmektedir. Et, etli yemekler ve pizzalarda oldukça yoğun bir şekilde tüketilmektedir. Bunun yanında salatalarda, çorbalarda ve sos yapımında da kullanılmaktadır. Son yıllarda, dünyada kekiğin baharat olarak tüketimi, gerek oldukça fazla miktarda baharat kullanan Meksika tipi fast-food restoranların ve gerekse pizza üreticilerinin artması sonucu büyük oranda artış göstermiştir.

 

Tıp ve eczacılıkta kullanımı

Origanum türlerinin antibakteriyel ve fungusit etkilerinin olduğu birçok araştırma ile ortaya konmuştur. Ülkemizde ise kekik türleri soğuk algınlığı, mide ve boğaz ağrısı gibi rahatsızlıklara karşı halk ilacı olarak kullanılmaktadır. Kullanım şekli de genelde çay yaparak içme şeklinde olmakta veya kekik yağı olarak bilinen uçucu yağdan kesme şeker üzerine bir damla damlatarak ve şekerin yenmesi yoluyla olmaktadır. Kekik yağı eldesi esnasında yağ altında biriken ve % 0,1 oranında kekik yağı içerdiği saptanan kekik suyu da mide ve bağırsaklardaki kasılmaları gidermek ve hazmı kolaylaştırmak amacı ile içilmektedir. Karvakrol’ün antibakteriyel ve antifungal etkilerinden dolayı, yaraları hızla iyileştirdiği ve ağrı kesici özelliğinin de bulunduğu bilinmektedir.

 

Bunların dışında kekik; idrar söktürücü, öksürük kesici, ve göğüs yumuşatıcı, kurutucu, balgam söktürücü olarak halk arasında çay şeklinde de tüketimi vardır. Ayrıca kekikte bulunan bazı bileşenler nedeniyle çok iyi solunum yolları antiseptiğidir, soğuk algınlıkları rahatsızlıklarında tıbbi çay olarak tüketilmektedir.

 

Süs bitkisi olarak kullanımı

Kekik türleri süs bitkisi olarak da kullanılabilme özelliğine sahiptir. Mayıs ayı başlarında başlayan ve bir aydan fazla süren çiçekleri, uçucu yağı sebebiyle sahip olduğu hoş kokusu, sulandığında her dem yeşil kalması ve yarı çalımsı büyümesi ile bahçe düzenlenmesi içerisinde tek başına veya çit bitkisi olarak kullanılabilir. Aynı zamanda saksı bitkisi olarak da kullanmak mümkündür.

 

Gıdaların saklanmasında kullanımı

Kekik yağının, içerdiği yüksek orandaki karvakrol nedeni ile sahip olduğu antibakteriyel ve antifungal etkilerinden dolayı gıdaların bozulmadan saklanmasında kullanılabileceği belirlenmiştir. Origanum türlerinden elde edilen uçucu yağların mikroorganizmalardan Erwinia amylovora, Bacillus subtilis, Escherichia coli, Hafnia alvei, Micrococcus luteus, Proteus vulgaris, Staphylococcus aureus ve Streptococcus faecalis üzerine öldürücü, kontrol edici etkileri olduğu saptanmıştır.

 

Böcek öldürücü olarak kullanımı

Kekiğin bazı böcek türlerine karşı insektisit etkisinin olduğu da bilinmektedir. Güney Fransa’da fasulyelerde önemli bir ambar zararlısı olan Acanthoscelides obteclus’a karşı çiftçiler yıllardır geleneksel olarak bazı bitkilerle mücadele etmektedirler. Bu bitkilerin başında kekik türleri gelmektedir. Aynı ülkede laboratuar koşullarında yapılan denemeler kekiğin bu olumlu etkisini teyit etmiştir.

 

Yabancı otları kontrol etmede kullanımı

Kekik yağı içerdiği yüksek oranda karvakrol nedeniyle yabancı ot öldürücü yani herbisit etkiye de sahiptir. Araştırma sonuçlarına göre kara kekikten O.vulgare) elde edilen karvokrolin pestisitlerden diazinon ve 2,4-D(dimetilheyamin % 50) kadar etkili olduğu tespit edilmiştir.

 

Arı hastalık ve zararlılarına karşı kullanımı

Bal arılarında Amerikan ve Avrupa yavru çürüklüğüne yol açan sırası ile Bacillus larvae ve Bacillus alvei ile taşlaşma olarak tabir edilen ve larva ölümlerine yol açan hastalık etmeni Ascosphaera apis’in kontrolü üzerine kekik yağının tespit edilen olumlu etkisi, kekiğin bal arısı hastalıklarını kontrol etmede kullanılabileceğini göstermektedir. Kara kekikten (O.vulgare) elde edilen ekstrakt bal arılarının zararlısı Acarapis woodi’yi kontrol etme amacı ile test edilmiştir.

 

Nematotları kontrol etmede ve antivirütik olarak kullanımı

Kara kekik ile yapılan çalışmalarda bu bitkinin yapraklarından elde edilen ekstraktın nematot öldürücü olduğu ve ECH09 virüsüne karşı antiviral etkisinin olduğu saptanmıştır. Nematotlar üzerine olan etkisi ekstraktın konsantrasyonuna ve uygulama süresine göre değişmiştir. Nematot öldürücü özelliği sağlayan bileşikler carvone, p-cymene, terpinen-4-ol olarak belirlenmiştir.

 

İçeriğinde Bulunan Etkili Maddeler

Kekik türleri, uçucu yağ oran ve bileşimi açısından türler arasında ve hatta türler içerisinde büyük varyasyon gösterebilmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular, kekik türlerinde uçucu yağın ana bileşeninin genel olarak karvakrol veya thymol olduğunu ortaya koymuştur. Kekik yağında bu iki ana bileşen yanında daha birçok bileşen tespit edilmiştir.

 

Bazı araştırma sonuçlarına göre; O.minutiflorum türünün ortalama % 1,45, Cordothymus capitatus türünün ortalama % 2,46 ve T. Spicata türünün ortalama % 2,03 uçucu yağ içerdiği, her üç türün uçucu yağında da en önemli komponentin karvakrol olduğu saptanmış olup en yüksek O.minutiflorum sahiptir.Thymus vulgaris bileşiminde uçucu yağlardan; thymol, thymol methyleter, cineol, linalool, borneol, pinen, bornyl acetat içerir. Mercanköşk bileşiminde alkol, acı madde, borneol, karvakrol, uçucu yağ, tonik madde, terpinen, terpinol ve timol yer almaktadır.

 

 Ticareti ve Önemi                          

Depolama süresince uçucu yağ oranı, renk gibi kalite özelliklerinde bozulma ve azalmalar meydana gelebildiğinden kekik hasat edildiği yıl içerisinde pazarlanmalı, zorunlu olmadıkça depolama tercih edilmemelidir. Kekik yukarıda belirtilen kullanım alanları yanında sağlık açısından da faydası nedeniyle çok önemli bir yere sahiptir. Tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde önemli bir ihraç ürünümüz olan kekiğin üretim alanları son yıllarda hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır. Bu artışın nedeni alternatif ürün arayışının yanı sıra tarımı konusunda başarılı çalışmalardan elde edilen sonuçlardır.

 

Böylece ülkemiz yeni bir bitki kazanırken çiftçilerimizde karlı ve alternatif bir ürüne sahip olmuştur. Genelde doğadan toplanarak ihraç edilen kekikte yabancı otların karışması ve diğer bazı nedenlerden dolayı uçucu yağ oranı düşük olmakta, kalite kriterlerini tutturmada sorunlarla karşılaşılmaktadır. Yürütülen ıslah çalışmaları sonucunda elde edilen çeşitlerde uçucu yağ oranı % 4-6’lara kadar yükseltilmiştir. Kekiği kültüre alınması, ülkemiz kekik genetik kaynaklarının korunmasına da son derece olumlu katkılarda bulunmuş ve kekiğin kültüre alınmasıyla doğadan yapılan toplamalar azalmaya yüz tutmuştur.

 

Kekikte bugün için pazarlama problemi görülmemesine rağmen üretici; pazarını üretime başlamadan önce bulmalı ve ilerde herhangi bir pazar problemi ile karşılaşmamak için, kekiğini pazarlayacağı firmalarla sözleşmeli üretim yapılmalıdır. Bu yolla ürün planlaması yapılarak ihtiyaçtan fazla üretim yapılmasına engel olunmuş ve hem de üreticinin gelecekte herhangi bir pazar problemi ile karşılaşmasına engel olunmuş olacaktır. Zira dünya dış ticaret hacmi olarak tahmin edilen 10 bin ton kekiği 2-3 bin hektar alanda yetiştirmek mümkündür.

 

İhracatı yapılan kekiğin % 95’i doğadan toplanarak, % 5’i ise tarla üretiminden elde edilmekteydi. Ancak son yıllarda ihracatı yapılan kekiğin yarısından fazlası tarla üretiminden sağlanmaktadır. Doğadan toplanan kekik farklı tür ve cinsleri kapsamaktadır.

 

İzmir kekiği olarak bilinen Origanum onites’in son yıllarda ihracattaki payı artmıştır. Dünyadaki ihracat yapan ülkeler sırasıyla şöyle belirtilmiştir; Türkiye, Meksika, Yunanistan, İsrail, Arnavutluk, Fas’tır. İthalat yapan ülkelerde; A.B.D, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya’dır.Türkiye’nin toplam kekik ihracatının yaklaşık % 80’nini Ege İhracatçılar birliği karşılamaktadır. Kekik ihraç edilen ülkelerin başında; ABD, Avustralya, Kanada, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Yunanistan, İsrail, Güney Afrika, İtalya ve Belçika gelmektedir.

 

Türk kekiği kalitesini dünyaya kabul ettirmiştir. Ülkemizdeki işletme tesislerinde üretilen kekik; temiz olması ve yüksek oranda yabancı madde taşımaması nedeniyle kabul görmektedir. Bu nedenle, yılda 650 ton kadar başka ülkelerin kekik ürünü Türkiye’de işlenerek tekrar ihraç edilmektedir.

 

Anadolu’da kekik adıyla bilinen bitkiler: Origanum, Satureja, Thymbra, Thymus ve Corydothymus cinslerinin türleridir. Bu türlerin bazıları doğadan doğal olarak toplanırken bazılarının ise tarımı yapılabilmektedir. Kekik olarak ihraç edilen bu türlerin bir kısmını da Satureja türleri oluşturmaktadır. Türkiye’de ticareti yapılan kekik türleri arasında önemli bir yeri olan Satureja’ların 15 türü bulunmaktadır. Satureja türlerinin ticareti, özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Ancak, ticareti yapılan Satureja türleri, bunların yayılış alanları ve populasyonlarının doğadaki durumları hakkında yeterli bilgi yoktur. Ayrıca, bugüne kadar bu bitkilerin en azından cins bazında ticari kapasiteleri, ihracat ve üretim miktarları açık ve net olarak ortaya konmuş değildir.

 

Kekik yağı: Thymus vulgaris. ham(kırmızı) ve iki kez destile edilmiş (beyaz) olmak üzere iki çeşit kekik yağı üretilmektedir.  Thymus vulgaris’ten ve Thymus zygis’den İspanya’da yılda 25 ton kekik yağı elde edilmektedir. Ayrıca İspanya’da Thymus capitatus ve Thymus serpyllum’dan da origanum yağı denen 10 ton kadar yağ üretilmektedir. Bu yağlarda timolden başka karvakrol de ana bileşenlerden biridir. Her iki bileşiğin kokusu birbirine çok benzer, kekik yağına olan talep Avrupa pazarlarında devamlı surette artmaktadır. Yağın başlıca bileşenleri;   %50 timol(tatlı, fenolik, kekik) % 15 para-simen(hafif, turunçgil, rezin) %11 gama-terpinen(hafif, turunçgil, otsu) Kekik yağının başlıca kullanıldığı alan çeşni karmalarıdır. Ayrıca bazı doğal aromalar içinde de bulunur. Kekik yağının aromalar içinde kullanılmasına yasal bir engel getirilmemiştir.

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi