• notifications1
  • menü

Bugün : 28 Mart 2024 Perşembe

Keçi Koyun Yetiştiriciliği

Evcil hayvan türleri arasında keçinin önemli bir yeri vardır ve ekonomik önemi fazla olan türlerden birisidir. Bunu keçinin ilk evcilleştirilen hayvan türlerinden birisi olmasına ve değişik çevre koşullarına, kısa sürede uyum göstermesine bağlıyabiliriz. Özellikle Tropik ülkelerdeki halkın besin ihtiyaçlarının karşılanmasında keçinin ayrı bir yeri vardır. Hindistan, Meksika, Nijerya, Irak, Libya, Fas, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde rutubeti az, kurak ve yarı kurak alanlarda keçi yetiştiriciliği yaygın şekilde yapılmaktadır. 


M.Ö. 9000-7000 yıllarında Orta Doğu’da evciltildiği düşünülmektedir. Halen dünyada yetiştirilmekte olan evcil keçi ırklarının 3 yabani keçiden köken aldığı kabul edilir. Bunlar; Capra prisca adamets (kılıç boynuzlu), Capra falconeri (burgu boynuzlu) ve Capra aegagrus (hilal boynuzlu) yabani keçi ırklarıdır (Özcan 1989, Anonymous 2002). 


Türkiye'de 8.057.000 milyon baş keçi bulunmaktadır. Son beş yıl içinde ki keçi populasyonundaki azalma oranı %10’dur. Keçi yetiştiriciliği özellikle kırsal kesimde yaşayanlar için hayvansal protein kaynağı açısından önemli bir yere sahiptir. Keçi ürünleri et, süt, deri ve kıl ya da tiftiktir. Türkiye et üretiminin %7.3, sütün ise %2.3 keçilerden sağlanmaktadır (FAO, 2002). Et üretimi keçi başına ortalama 16.3 kg ve süt üreti

 

2. KEÇI YETIŞTIRICILIĞININ AVANTAJLARI

  1. Süt keçisi, diğer hayvanlara oranla daha az bir para ile satın alınabilmektedir.
  2. Oransal süt verimi (canlı ağırlığa göre) çok yüksektir. 50 kg ağırlığındaki bir süt keçisi canlı ağırlığının 10-14 katı süt verebilmektedir.
  3. Keçiler kötü çevre şartlarında kolaylıkla yetiştirilebilmektedirler. Adaptasyon yeteneği yüksektir.
  4. Diğer çiftlik hayvanları tarafından değerlendirilemeyen dağlık bölge meralarını değerlendirebilirler.
  5. Keçi ağız yapısının özelliği ile tanınır ve diğer çiftlik hayvanları tarafından değerlendirilemeyen kaba yemleri değerlendirebilirler.
  6. Et, süt, kıl, tiftik, deri, post, barsak, gübre gibi çeşitli amaçlarla kullanılabilen çok sayıda ürüne sahiptirler. 
  7. Bitkisel üretim yapılacak arazisi bulunmayan orman içi ve kenarı yerleşim birimlerinin en önemli ve tek geçim kaynağıdır.
  8. Büyükşehir kenarı ve yakınında yaşayan düşük gelirli yetiştiricilerin süt ve et gereksinmesinin karşılanmasını sağlar.
  9. Yetiştiricinin her an kolaylıkla paraya dönüştürebileceği hayvanlardır. Basit ve ucuz maliyetli barınaklarda yetiştirilebilirler.
  10. Sevk ve idaresi, bakım beslemesi ve sağımı işlemleri çok kolaydır. 
  11. Keçi sütü, ihtiva ettiği besin maddeleri bakımından inek sütüyle büyük oranda eş değerdir ve alerjik özelliği yoktur. 


3. Koyun ve Keçi Arasındaki Farklılıklar 

Koyun ve keçileri birbirinden ayrımda bazı anatomik özellikler ve boynuz yapısıyla ilgili farklılıklardan yararlanmaktadır. Lif rengi ve lif özellikleri de bu kriterler arasında sayılmakla beraber, her zaman güvenilir farklılıklar olarak kabul edilmez. Keçiler ile koyunlar arasındaki en önemli fark kromozom yapılarındaki farklılıklardır. Koyunalar 60 adet kromozoma sahipken, keçiler 54 adet kromozoma sahiptirler. 


Çizelge 1. Keçi ve Koyun Arasındaki Farklar

KOYUN KEÇİ
Burun kemikleri kubbelidir Burun kemikleri düzdür
Alın düzdür Alın kemerlidir.
Boynuzların ön kenarları küt, boynuz kesiti daha yuvarlak ve üç köşelidir. Boynuzların ön kenarları keskin, boynuz kesiti eliptik ve iki köşelidir.
Göz altı çukuru içinde sinüs infraorbitalis bezleri vardır. Yok
Glandula interdigitalis vardır (bu bezlerin salgısı, hayvanların birbirlerini bulmasına yarar) Yok
Yok Boynuzların arka dip kısmında boynuz bezleri vardır.
Yok - Sakal vardır
Kuyruk genelde uzun, yağlı ve aşağıya dönüktür. Kuyruk kısa, yağsız ve yukarı dönüktür.
Vücut yapağı ile örtülüdür Vücut elyafla örtülüdür.
İdaresi kolay, sakin tabiatlıdır İdaresi itina ister, inatçı tabiatlıdır

 

4. Keçilerde Üreme


4.1. Eşeysel Olgunluk ve Damızlık Çağı

Dişi oğlaklar açısından eşeysel olgunluk ya da ergenlik, üreme organlarının gelişmesi sonucu olgunlaşmış yumurtayı oluşturması ve çiftleşme isteği ya da kızgınlık göstermeleri durumudur. Dişi oğlakların bu şekilde ilk kızgınlık gösterdikleri zaman ise eşeysel olgunluk olarak adlandırılır. Dişi oğlaklar eşeysel olgunluk yaşı, ırk, canlı ağırlık, besleme, kuzulama zamanı, yıl ve doğum tipi gibi etmenlere bağlı olarak değişir. Genelde dişi oğlaklar, ergin yaş ağırlığının yüzde 40-60’ ını kazandıkları zaman ergenliğe ulaşırlar. Ay olarak ortalama ergenlik yaşı 5-7 ay dolaylarındadır.

 

4.2. Çiftleşme Mevsiminde Eşeysel Etkinlik

Keçilerde koyunlar gibi genellikle mevsime bağlı kızgınlık gösteren poliöstrik hayvanlardır. Keçi ırklarının çoğunluğunda çiftleme mevsimi sonbahardır.

 

4.3. Kızgınlık

Keçilerde çiftleşme mevsiminin en önemli göstergesi, belli fizyolojik ve psikolojik belirtiler göstererek tekeyi kabul etmesi durumudur. Keçilerde başlıca kızgınlık belirtesi vulva genişlemesi, vagina iç zarının kabarması ve kızarması, kanlı bir görünüm alması, vaginadan hafif bir akıntı gelmesi, meleme, teke arama ve tekeden kaçmama, diğer keçilerin üzerine atlama, sık sık işeme şeklindedir. Keçilerin daha tipik kızgınlık belirtisi sürekli kuyruk hareketidir. Ancak en somut kızgınlık tekenin kedisine binişine ve aşım davranışı yapmasına izin vermesidir. Keçilerde kızgınlık belirtisi koyunlardan daha belirgindir. 


Keçilerde aşım mevsimi süresince gözlenen çok uzun döngüler de vardır. Bunlar dışarıdan gözlenemeyen ve çoğunlukla teklerin ayırt edemediği bir ya da daha çok kızgınlık içerirler. Buna sakin kızgınlık denir. Sakin kızgınlık, kızgınlık belirtilerinin gözlenemediği, ancak yumurtlamanın var olduğu fizyolojik ve histolojik bir döngü olayıdır. Sakin kızgınlık olayında, kızgınlık belirtilerini oluşturan östrogen hormonu yeterli düzeyde üretilmemektedir.

 

4.4. Kızgınlık süresi

Keçilerde kızgınlık süresi ortalama 24-48 saattir. Kızgınlık süresi, ırk, yaş, çiftleşme mevsimi dönemleri (baş, orta ve son) ve tekenin uyarıcı etkisine göre ayrım gösterir. Keçilerde yumurtlama, kızgınlık süresinin sonuna doğru şekillenir. Başka bir ifade ile kızgınlığın oluşumundan 30-36 saat sonra olur.

 

4.5. Kızgınlık döngüsü

Keçilerde kızgınlık belli zaman aralıklarıyla yinelenir (tekrarlanılır). Bu zaman sürecine kızgınlık döngüsü denir. Keçilerde kızgınlık döngüsü uzunluğu 18-22 gün arasındadır, ortalama 21 gün olarak kabul edilir. Kızgınlık döngüsü uzunluğu yaş, ırk, çiftleşme mevsimi dönemi, besleme gibi etmenlere bağlılık olarak değişir.

 

4.6 Çiftleşme

  • Keçilerde en yüksek düzeyde gebelik sağlamak için kızgınlık süresinin sonuna yapılan çiftleşme yaptırılmalıdır
  • Keçilerde yumurtlama, kızgınlığın ikinci yarısında kızgınlığın bitimine yakın zamanda ya da kızgınlık başlangıcından 30-36 saat sonra olur.
  • Yumurtanın yaşam süresi 12-14 saattir.
  • Spermatozoitlerin fertil ömrü 24-48 saattir.
  • Bununla birlikte uygulamada kızgınlığın başlangıç zamanının sürü düzeyinde saptamak olası değildir. Bu nedenle elde aşım ya da yapay tohumlamanın uygulandığı durumlarda kızgınlıkları belirlenen koyunlar çiftleştirilir. Serbest aşımın ya da sınıf aşımının uygulandığı sürüler ise aşım eylemi kendiliğinden olur. Bu nedenle, işin gereği aşımın denetimi yapılamaz.
  • Özellikle elde aşımın uygulandığı deneme sürülerinde gebelik oranını en yüksek düzeyde sağlamak için şunlar yapılmalıdır;
  • Teke katımında 3-4 hafta önce başlayarak aşım süresinde enerji düzeyi yüksek bir besleme (Flushing) uygulanmalıdır.


Süt tipi keçilerde laktasyonun son aylarında kızgınlık göstererek tekeye gelebilir. Aşım sırasında sürüdeki keçilerin kuruya çıkartılması sağlanmalıdır. Sağmal keçilerde kızgınlık etkinliği açısından sürü düzeyinde geniş bir varyasyon vardır. Bu varyasyon kalıtsal ve çevresel kaynaklı olabilir. Ancak bu durum kızgınlığı çok yaymakta ve buna bağlı olarak oğlaklama uzun bir süreyi kapsamaktadır. 


Teke katımına geçişe keçiler arasına uyarıcı tekeler salınmalıdır. Tekelerin varlığı, kızgınlığın uygun zamanda başlamasını ve toplulaştırılmasını sağlayabilir. Uyarıcı teke, keçiler arasına aşım mevsiminden 1-2 hafta önce bırakılır. Katım sırasında kızgınlığı saptamak için keçiler, arasına yeterince arama tekesi bırakılmalıdır. Bu sayı, bir arama tekesine 10-15 keçi düşecek miktarda olabilir. Arama tekelerinin aşım isteği yeterli olmalıdır. Arama sabah ve akşam yapılmalıdır. 


Tekeden kaynaklanacak kısırlık oranını en aza indirebilmek için birim tekeye düşecek dişi sayısını azaltmak gerekir. Ergin bir teke günde 10-15 dakika aralıklarla olmak üzere 5-6 aşım yapabilir. Genç tekeye 30-40 keçi, ergin tekeye 50-70 keçi hesaplanabilir. 


Teke katımı, genellikle yaz ortası ile sonbahar başlarında olduğundan ısının olumsuz etkisinden kaçınmak için, katım sabah ve akşam serinliğinde yapılmalıdır. Ayrıca otlama da kesinlikle serinlikte olmalıdır. Elde fazla sayıda teke var ise çift aşım yapılabilir. Genel olarak bir yıl kısır kalan keçiler ikinci yıl aşımda kullanılmamalıdır.

 

4.7. Gebelik

Keçilerde gebelik süresi, ırka, yaşa, doğacak yavrunun doğum tipi, cinsiyetine ve mevsime göre değişir. Ortalama 144-157 gündür.  Aşımdan sonra keçilerin gebe kalıp kalmadığı 18-22 gün sonra aralarına konan tekeyi kabul ya da red etmesiyle anlaşılır. Gebe keçi sakinleşir, tekeden kaçar ve yem yeme isteği artar.  Keçilerde üretilen ürünlerin yaklaşık %60’ı öz tüketimde kullanılmaktadır. Türkiye genelinde küçükbaş hayvan varlığı içindeki payı %21.4’lik gibi oldukça önemli bir paya sahiptir.

 

Keçi varlığı bölgelere göre dağılımında, Akdeniz bölgesi %26.5, Güneydoğu %25.6 ve Ege bölgesinde %20.3’lük büyük bir yayılma olduğu dikkati çekmektedir (Kaymakçı ve Aşkın, 1997).  Her ne kadar keçiler daha çok dışarıda otlatılmaya elverişli iseler de dünyada entansif bakım ve beslemeye de oldukça iyi yanıt veren keçi ırkları da vardır. Gerek ılıman iklimli ülkelerdeki ve gerekse tropik bölgelerdeki süt tipi keçiler buna örnektir. Süt keçileri, her iklim koşullarında yetiştirilmesi, sıcağa ve soğuğa karşı toleranslıdır.

 

4.8. Oğlaklama 

Keçilerde oğlaklama, hazırlık aşaması (2-6 saat), yavrunun dışarıya çıkartılması (0.5-2 saat) ve plasantanın atılması (0.5-8 saat) olmak üzere üç aşamada gerçekleşir.  Keçilerde doğumun yaklaşması meme gelişimi hızlanır ve vulva dudakları ödemli bir görünüm kazanır. Memelerden süt sızmaya başlar. Uterus kontraksiyonları kendini gösterir. Bu etkiyle serviks uteri açılır ve doğum kanalı dölüt kesesinin gelmesi ile genişler. Daha sonra kesenin patlamasıyla içindeki sıvı doğum kanalına ya da yoluna akar, kaygan bir duruma getirir. Doğum ya da oğlaklama hızlı olur. Ancak 30-40 dakika sürer. Çoğuz doğumlarda ilk doğan oğlak ile sonraki arasında 30 dakika ara vardır. Oğlakların yüzde 70’i önden geliş, yüzde 30’u ise arka geliş durumunda doğarlar. Oğlaklama sırasında yada hemen sonra göbek kordonu kopar. Plasenta oğlaklamadan 1-2 saat sonra kendiliğinden düşer ve involusyonu genellikle 1 ay sürer.

 

4.9. Laktasyon

Keçinin meme bezleri iki lobdan oluşur. Her meme lobu bir meme başına ve kanalına sahiptir. Keçilerde meme bezlerinin gelişimi, laktasyonun başlaması, devamlılığı, ve sütün indirilmesi bir dizi hormonal etkiler ve sinirsel uyarılar sonunda gerçekleşir.  Keçilerde oğlaklamadan sonra ilk altı haftalık süre içinde pike ulaşır. Daha sonra öyavaşlama olur ve laktasyonun sonunda hızlı bir azalma olur. Koyunlarda ortalama laktasyon süresi 5-6 aydır. Bununla birlikte bu süre, kimi sütçü keçi ırklarında 8-9 aya çıkabilir.

 

5. Döl Verimi

Keçilerde döl verimi açısından önemli olan konu, genelde teke altı keçiye ya da doğuran keçi başına elde oğlak sayısı ile bir keçiden damızlık sürecinde elde edilecek oğlak sayısıdır. Bununla birlikte döl verimi sırasıyla dişinin birim süreç içinde ürettiği yumurta sayısına, gebelik oranına ve embriyo ölümlerine bağlıdır. Keçilerde başlıca döl verimi ölçüleri ve bu ölçülere özgü ortalama değerler aşağıda verilmiştir. Üremede, temel amaç oğlak verimi olduğundan anılan ölçütler, doğrudan ölçütler olarak ele alınmış bulunmaktadır.


Yumurtlama Sonuçlarına Göre Döl Verim Ölçütleri

  1. Yumurtlama sayısı ( =Ovulation rate )
  2. Yumurtlama sırasında bir dişiden üretilen yumurta sayısına eşdeğerdir. Çoğunlukta laporoskopi tekniğiyle saptanan bu ölçüt kızgınlığın 7. gününde yumurtalıklardaki korpus luteumların sayılmasıyla bulunur.
  3. Yumurtalık Etkinliği ( = Ovarion Activity)
  4. Dişinin birim süreç içinde yumurta üretme düzeyini belirler, yumurtlama sayısı ve kızgınlık etkinliği süresine göre değişir. 


Aşım ve Oğlaklama Sonuçlarına Göre Döl Verimi Ölçütleri

Gebelik oranı ( % ) = Gebe Keçi / Teke altı keçi


Bu ölçüt, çiftleştirme zamanı, sayısı ve yöntemleriyle bağlantılıdır. Gebelik oranı ( % ) olarak saptanan ortalama değerler, bir çiftleştirme dönemi için doğal aşımda % 90-95, taze sperma ile yapay tohumlamada % 70-75’dir.

  1. Kısırlık oranı ( % ) = Kısır keçi / teke altı keçi 
  2. Doğal aşımda, % 5-8 kısırlık oranı normal kabul edilebilir.
  3. Oğlaklama oranı ( % ) ( Fertiliy ) = Doğuran keçi / teke altı keçi,
  4. İkizlik oranı ( % ) = İkiz doğuran koyun / doğuran koyun,
  5. Teke altı keçi başına oğlak sayısı ( fecundity ) = Doğan oğlak / teke altı keçi
  6. Doğuran keçi başına oğlak sayısı ( Litter size ) = Doğan oğlak / Doğuran keçi,

 


Büyütme sonuçlarına göre Döl Verimi Ölçütleri

  • Yaşatma gücü oranı ( % ) = Sütten kesilen ya da 3. Aylıktaki oğlak / Doğan oğlak,
  • Teke altı keçi başına sütten kesilen ya da satılan oğlak = Sütten kesilen ya da satılan oğlak / Teke altı keçi,
  • Doğuran keçi başına sütten kesilen ya da satılan oğlak = Sütten kesilen ya da satılan oğlak / Doğuran keçi,
  • Sürü tamamlama derecesi = Her bir keçinin yaşamı boyunca doğurduğu ve aşım çağına ulaşmış oğlak u sayısı,
  • Toplam üretkenlik ( Total productivity ) = Laktasyonun 100, günüde koça verilen 100 koyundan üretilen toplam kuzu ağırlığı ( kğ ),
  • Karkas üretkenliği ( Carcass productivity ) = Koça verilen 100 koyundan elde edilen toplam karkas ağırlığı (kg)
  • Biyolojik verimlilik = Bir üretim yılında birim keçiden elde edilen oğlak verimi.

 

Büyütme sonuçlarına göre verilen döl verimi ölçütleri üzerine ırk, bakım – besleme gibi etmenler etkilidir.

 

6. Tekelerde Üreme

6.1. Eşeysel olgunluk ve Damızlık Çağı

Erkek oğlaklar eşeysel olgunluk, dölleme yapacak nitelikte sperma üretimi yapmaları ve cinsel istek (libido) göstermeleri durumudur. Eşeysel olgunluk yaşı, testis gelişmesi ve testestron üretimine bağlıdır.  Erkek oğlaklar eşeysel olgunluk, yaştan daha çok vücut ağırlığına bağlıdır. Bu olgunluk ergin yaş ağırlığının yüzde 40-60’ına ulaştığı zaman başlar. Eşeysel olgunluğu etkileyen diğer önemli etken ırktır. Erken gelişen keçi ırkları geç gelişenlere oranla daha önce eşeysel olgunluğu kavuşabilirler. Melez erkek oğlaklar ana–babalarına oranla daha erken olgunlaşırlar. 


Erkek oğlakların ilk damızlıkta kullanılması, eşeysel olgunlukta olduğu üzere yaştan daha çok canlı ağırlıkla ilgilidir. Genç erkekler, ırklara örgü canlı ağırlığın yüzde 70–75’ ine ulaştıkları an damızlıkta kullanılabilirler. Yaş olarak bir ölçü verilecekse, ilk damızlıkta kullanılma yaşı, erken gelişen ırklar için 7-8 ay, geç gelişenler için 17-18 aydır.


6.2. Çiftleşme Mevsimi

Tekerlin çiftleşme mevsimi ya da eşeysel dönemi, keçiler gibi mevsime bağlı değildir. Bununla birlikte sperma üretimi ve özellikleri mevsimsel ayrım gösterir. Genel olarak tekler eşeysel etkinliği sonbaharda en yüksektir. Sperma verimi ve özellikleri sonbaharda en iyi performans gösterir. Bu özelliklerin düzeyi ilkbahar ve yazın azalır, salt mevsime bağlı olarak değil, gün uzunluğuna da bağlıdır


6.3. Sperma Verimi ve Özellikleri 

Tekelerde sperma verimi ve niteliği üzerine mevsimin, yaşın, ırkın ve bireysel ayrımın etkisi vardır. Teke katımı sırasında sperma verimi en yüksek düzeydedir ve 0.5-1.5 ml arasındadır. 

 

Çizelge 2. Teke ve Keçilerin Başlıca Üreme Özellikleri

Özellik Erkek Dişi
Pubertas çağı (ay) 4-6 5-7
Damızlık yaşı (erken gelişen ırklar) (ay) 7-8 8-9
Damızlık yaşı (geç gelişen ırklar) (ay) 17-18 15-18
Eşeysel etkinlik Her Mevsim Genellikle Sonbahar
Sperma verimi 0.5 1.5
Östrus süresi (saat) 30 36
Östrus siklusu (gün) 17 21
En uygun çiftleştirme zamanı Östrus başlangıcından 24-36 saat sonra
Kızgınlık süresi (saat) 22
Gebelik süresi (gün) 150-154

Uzun yürüyüş kabiliyeti ve kolayca pazar bulma ve alma kolaylıkları yanında, oransal süt veriminin (canlı ağırlığın 50 kg x 10-15 katı=500-700 kg/yıl) yüksekliği nedeni ile yalınız ovada değil dağlık yörelerde de tercih edilmektedir. Keçi yalnız kırsal kesimde dar gelirli ailelerin değil, aynı zamanda işçi, emekli, memur, bağ bahçe tarımı ile uğraşan tüm küçük çiftçiler tarafından da yetiştirilmektedir. Bunlar, ailelerinin günlük ihtiyacı olan, süt, yoğurt, yağ ve peynir gibi önemli hayvansal ürünleri, sığır ve koyundan daha çok süt keçisi ya da Kıl keçisinden sağlamaktadırlar. Keçi kırsal kesimde fakir ailenin geçim kaynağı ve sigortasıdır.

 

Bu üretim dalında masraf yok denecek kadar azdır. Vücut yapısının küçük olması, değişik beslenme alışkanlıkları, selülozu iyi sindirebilme, yüksek süt ve döl verme yetenekleri ile elverişsiz şartlarda dahi başarılı şekilde yetiştiriciliğinin yapılabilmesi keçi yetiştiriciliğini cazip kılmaktadır.

Keçi eti dünyanın birçok bölgesinde koyun etine tercih edilmektedir. Bu ülkelerin bir bölümünde koyun eti ile arasında fiyat farkı bulunmamaktadır. Ayrıca keçi eti maliyetinin ve fiyatının kuzu ve koyun etine göre düşük olması gelişmekte olan ülkelerde keçi eti tüketiminin daha fazla olmasına neden olmaktadır.

 

Türkiye’de büyük oranda kıl keçisi yetiştirilirken az miktarda Kilis, kısıtlı yayılma alanında Ankara keçisi yetiştirilmektedir. Son 30-40 yılda Üniversitelerin Ziraat Fakültelerinde melezleme çalışmaları başlamıştır. Söz konusu çalışmalardan Ankara’da, Saanen x Kilis (%75 Saanen ve %25 Kıl) Akkeçi, İzmir’de Alman Beyaz Asil x Malta x Anglo-Nubya melezlemesinden (%50 Anglo-Nubya, %37.5 Alman Beyaz Asil ve %12.5 Malta ) Bornova keçisi, Adana’da, Saanen x Kıl,

 

7. Bölgelere Göre Keçi Irkları

7.1. İsviçre Orijinli Keçi Irkları

Saanen, Toggenburg, Alpin, Appenzel, Girson, Verzasca, Wallis 


7.2. Akdeniz Keçi Irkları 

Malta, Nursiya-Granada 


7.3. Asya Keçi Irkları

Ma’tou, Jamnapari ve Kaşmir


7.4. Afrika Keçi Irkları 

Boer ve Batı Afrika Bodur keçisi


7.5. Fransız keçi ırkları

Fransız Alpini, Fransız Saaneni ve Puatu keçisi


7.6. Alman keçi ırkları

Alman Alaca Asil keçi ve Beyaz Alman Asil keçi 


7.7. Türkiye Keçi ırkları

Kıl keçisi, Tiftik keçisi ve Kilis keçisi


8. Verim Özelliklerine Göre Keçi Irkları

  1. 8.1. Süt Tipi Keçi Irkları (Saanen, Toggenburg, Malta, Halep, Beyaz Alman, Nubi, Kilis )
  2. 8.2. Et Tipi Keçi Irkları (Boer, Mat’ou, Jamnapari ve Black Bengal)
  3. 8.3. Elyaf Yönlü Keçi Irkları (Ankara, Kaşmir)
  4. 8.4. Kombine Verimli Keçi Irkları ( Kıl, Sudan)
  5. 8.5. Kürk ve Deri Irkları (Maradi ve Nubende)


8.1. Süt Tipi Keçi Irkları

8.1.1. Saanen Keçisi

İsviçre’nin Saanen vadisinde yetiştirilen ve buradan yayılan bir keçi ırkıdır. Bu ırk dünyanın hemen hemen her tarafına götürülmüştür. Genel olarak adaptasyon yeteneği yüksek, sağlam konstitüsyonlu bir ırktır. Saanen keçileri kabak, erkekleri boynuzludur. 

 

Genel olarak keçiler küpeli, kısa ve beyaz tüylüdür. Meme iki but arasına iyi yerleşmiş olup koltuk tipi bezel memedir. Gelişme hızı, süt ve döl verimi yüksektir. Genellikle 2-5 başlık gruplar halinde aile işletmelerinde kullanılır. 1959’lı yılların başında Türkiye’ye de getirilmiş ve halen saf ve melez olarak yetiştirilmektedir (Haris and Frederick.1996, Kaymakçı ve Aşkın 1997, Özcan 1989, Şengonca, 1974).
 

Verim Özellikleri 

Saanen ırkının en önemli özelliklerinden birisi olan farklı iklim koşullarına uyma yeteneği sayesinde, götürüldüğü yerlerde çok çabuk adapte olabilmektedir. Saanen keçileri yemleme ve mera koşullarına karşı çok duyarlıdır. Yüksek verim yeteneği ancak iyi bakım ve besleme koşullarında ortaya çıkar. Saanen keçilerinde yemden yararlanma yeteneği yüksektir ve erken çağda cinsi olgunluğa ulaşırlar ve hızlı ürerler.

 

Bu da Saanen ırkının yetiştirme yönünden en önemli avantajıdır. Döl verimi yüksek olan ırk, genellikle ikiz yada üçüz doğum yaparlar. Canlı ağırlık erkeklerde 70 kg, dişilerde 50 kg’dır. Ortalama 2.5 yaşında süt verimi 750 kg ve laktasyon süresi 280 gün’dür. Elit dürülerde laktasyon süt verimi bir ton ve laktasyon uzunluğu 300 gün olarak saptanmıştır. Sütte yağ oranı % 3.4-3.6 civarındadır (Kaymakçı ve Aşkın 1997, Özcan 1989, Şengonca , 1974).



8.1.2. Toggenburg Keçisi

İsviçre keçi ırklarındadır. Vücut kahve-kırmızı karışımıdır. Gözlerden ağza kadar, sağ ve soldan aşağı doğru inen beyaz renkli iki adet akıtması vardır.  Süt keçilerinin genel dış yapı özelliklerine sahiptir. Çok çeşitli iklim ve çevre koşullarına kolaylıkla uyum sağlayabilmektedirler. Erkek ve dişiler boynuzsuzdur. Memeler iyi gelişmiştir. Gerdanın her iki yanında yer alan ve “küpe” adı verilen birer deri uzantısı vardır. Gerdandaki bu küpeler ırk için karakteristiktir (Haris and Frederick.1996).

 

Verim Özellikleri

Latasyon süt verimi ortalama 700 kg olup, yaklaşık 275 gün sağılmaktadırlar. Dişiler ortalama 45-50 kg iken erkekler 65–75 kg canlı ağırlıktadır. Döl verimi yüksek ve ırk erken gelişme yeteneğine sahiptir. 

 

8.1.3. Malta Keçisi

Malta adasın Nubya ve Damascus keçisi ile Nursiye keçilerde süt verimini artırma amacıyla yapılmış melezleme sonucu geliştirilmiş bir keçi ırkıdır. Akdeniz ülkelerinde küçük gruplar halinde yetiştirilir. Türkiye’de Ege ve Marmara kıyı şeridinde, özellikle İzmir çevresinde Çeşme ve Kuşadasında bulunur. Malta keçilerinde renk çoğunlukla kahverengi alacadır. Deri ince, vücudu örten kıllar kısa ve incedir. Kulaklar uzun ve sarkıktır. Memeler iyi gelişmiş olup, üzerindeki damarlar belirgindir. Diğer süt keçilerinde olduğu gibi vücut önden arkaya genişleme gösterir. 



Verim Özellikleri

Keçilerin ergin canlı ağırlığı 35-40 kg iken erkeklerin canlı ağırlığı 45-50 kg’dır. Laktasyon süt verimi 500-600 kg ve laktasyon süresi 250-300 gün’dür. Canlı ağırlığının yaklaşık olarak 14 kası süt verimine sahiptir. Sütte yağ oranı %3.5-4 civarındadır. Bir batında oğlak sayısı 2-5 arasında değişmektedir. 



8.1.4 Kilis Keçisi

Her türlü iklim koşulların iyi uyabilen, ekstansif ve entansif koşullarda, küçük aile işletmeleri halinde veya sürüler halinde yetiştirilebilen, sağlam vücut yapılı, uzun yürüyüş yetenekli süt ve döl verimi yüksek bir keçi ırkıdır. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde özellikle Hatay, Gaziantep ve Urfa dolaylarında yetiştirilen bu ırk Suriye’den getirilen Halep keçileri ile kıl keçileri arasında yapılan melezleme ile ortaya çıkmıştır. Sayıları 100 bin dolayında olan Kilis keçileri Türkiye yerli ırkları içerisinde süt verimi en yüksek olan ırktır. Kili keçilerinde vücut çok uzun ve genellikle siyah renkli kıllarla kaplıdır. Kulaklar çok uzun, geniş ve sarkıktır.

 

Kilis keçileri genellikle boynuzludur. Ancak boynuzsuz hayvanlar erke ve dişide de bulunmaktadır. Meme iyi gelişmiş olup iki bacak arasında öne doğru uzanmaktadır. 

 

Verim özellileri 

Ergin tekelerin canlı ağırlıkları 60-90 kg, dişilerin ise 45-65 kg ararsında geniş bir variyasyon göstermektedir. Laktasyon süt verimi 200-350 kg ve laktasyon süresi 250-300 gün’dür. Sütte yağ oranı %4.3-4.7 civarındadır. Kıl verimi 500-600 g’dır. 100 keçiden elde edilen oğlak sayısı 120-160 arasındadır. 



8.2. Et Tipi Keçi Irkları


8.2.1. Boer Keçisi

Et keçisi ırkı olarak nitelendirilebilecek en önemli keçi ırkıdır. Güney Afrika’da yetiştirilen Boer keçileri et verimi yönünde seleksiyon ile elde edilmiştir. Kıl örtüsü beyaz, baş ve boyun kızıl renktedir. Boer keçileri yılın tüm mevsimlerinde kızgınlık gösterir. Bu nedenle yılda 2 veya 2 yılda 3 kez doğum yapabilmektedirler. Beside oldukça hızlı gelişen oğlaklarında günlük canlı ağırlık artışı 230-270 g arasındadır. 1 kg canlı ağırlık artışı sağlamak için tükettiği yem miktarı oldukça düşük olan Boer keçilerinin karkas ve et kalitesi yüksektir. Canlı ağırlığı 60-70 kg civarındadır

 

8.3. Elyaf Yönlü Keçi Irkları

8.3.1. Tiftik keçisi (Ankara keçisi)

Esas yetiştirme yeri Ankara ve çevresi olduğu için Tiftik keçisi tüm dünyada ‘Angora’ (Ankara) keçisi olarak bilinir. Küçük ve zarif yapılışlı bir ırktır.Gerek tekeler gerekse keçiler genellikle boynuzludur. Bu keçi ırkında kulaklar uzun ve sarkıktır. Tiftik keçilerinin büyük çoğunluğu beyazdır ancak Siirt ve Mardin yörelerinde siyah, kahverengi ve gri renkte tiftik veren keçiler rastlanmaktadır. Vücut yandan bakıldığında bir dikdörtgeni andırır. Yetiştiriciliği meraya dayalı olarak yapılmaktadır. Bu keçinin en önemli verimi tiftiktir. Tiftik uzun, yumuşak ve parlak elyaftan oluşan değerli bir tekstil hammaddesidir. Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. 

 

Verim Özellikleri: 

Keçilerde canlı ağırlık 30-40 kg, erkeklerde ise 45-55 kg arasındadır. Tiftik keçileri genellikle sağılmaz ancak sağıldıklarında yavrunun emdiği süt hariç 25-50 kg süt vermektedir. Laktasyon süresi de 120-130 gün!dür. İkiz doğum oranı: %2-5 ve sütte yağ oranı % 3.4-3.6 arasındadır. Kirli tiftik verimi dişilerde 3-4 kg, erkeklerde 5-6 kg arasındadır. Lüle uzunluğu: 13-16 cm ve elyaf çapı 30-33 mikron’dur. 


8.3.2. Kaşmir Keçisi

İran, Irak, Afganistan, Rusya, Pakistan, Hindistan ve Nepal başta olmak üzere Orta Asya ülkelerinde 3-5 bin metre yükseklikteki dağlık bölgelerde yetiştirilir. Tekstil sanayisinin önemli bir hammaddesi olan kaşmir üretimi amacıyla yetiştirilir. Çok ince kıllardan oluşan kaşmir yüksek fiyatlarla satılmaktadır. Çoğunlukla diğer elyaf tipleri ile karıştırılarak değerli kumaşların ve örgü giyim eşyalarının yapımında kullanılır


Verim Özellikleri: Canlı ağırlık : 30-40 kg Yıllık kaşmir verimi : 150-250 g, Elyaf İnceliği : 11-17 µ



8.4. Kobine Verimli Keçi Irkları

8.4.1. Kıl Keçisi

Türkiye’de en yaygın olarak yetiştirilen (%81) keçi ırkıdır. Halk arasında kara keçi olarak da bilinir. Dağlık ve tepelik yerlerde yetiştiriciliği yaygındır. Kılkeçi, sıcak ve soğuka toleranslı yağsız ve yüksek aromalı et veren, makiliklerden iyi yararlanabilen, hastalıklara mukavim, dayanıklı, uzak mesafelere iyi yürüyebilen süt ve et verimi yeterli, yüksek kalitede deri veren iri vücut yapılı bir keçi ırkıdır. Anadolu’nun iklim, çevre ve yetiştirme koşullarına dayanıklı iyi adapte olmuştur. Kıl keçilerinin vücut rengi genellikle siyahtır. Ancak gri tonları ile kahverengi ve alaca renklerde rastlanır. Hem keçiler hem de tekeler büyük çoğunlukla boynuzludur. Kıl keçilerinin her iki cinsiyetinde de sakal vardır. Kulaklar genellikle uzundur ancak, daha kısa kulaklı olanlar da vardır. 



Kıl Keçisi

8.4.2. Kıl Keçisi

Verim Özellikleri : Kıl keçiler kombine verimli yetersiz bakım ve besleme ile her türlü iklim koşullarına çok iyi uyabilen dayanıklı bir ırktır. Döl verimi çok yüksek değildir bir doğumda genellikle bir oğlak elde edilir. Laktasyon süreleri 180-235 gün ve laktasyon süt verimleri 100-130 kg arasındadır. Sütteki yağ oranı %5-5.5 arasındadır. Keçilerde canlı ağırlık 45-65 kg, teklerde 60-90 kg’dır. Kıl verimi teklerde 1-2 kg, keçilerde 0.5-1 kg arasındadır.

 

Saanen x Kilis ve Akkeçi x Kilis melezlerine (F1) verilerek Balcalı adı ile bilinen balcalı keçisi (%50 Damascus, %%21.875 Saanen, %15.625 Kilis ve %12.5 Kıl) elde edilmiştir. Diğer yandan, Alman Alaca Asil Keçi x Kıl melezlemesin de Toros Alaca Keçisi (%75 Alman Alaca Asil Keçi ve %25 Kıl Keçi) elde edilmiştir. Alman Alaca Asil Keçi x Kıl melezlerine Damascus verilerek Songül keçisi (%25 AAAK, %25 Kıl ve %50 Damascus) elde edilmiştir. Başka bir çalışmada ise Saanen x Kıl ve Akkeçi x Kıl melezlemesi yapılarak (%62.5 Saanen, %25 Kıl ve % 9.35 Kilis ) Toros Keçisi ve Saanen x Kilis melezlemesinden (%65.625 Saanen ve % 34.375 Kilis) gibi tipler elde edilmiştir. (Baltacı, 1990, Özcan, 1989, Kaymakçı ve Aşkın, 1997).

(ANONİM)

Konu İle İlgili Dokümanlar

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi