• notifications1
  • menü

Bugün : 14 Ekim 2024 Pazartesi

Kükürt Insana Zarar Verir Mi?

Kükürt Insana Zarar Verir Mi?

Kükürtün Kullanım Alanları

Kükürt Periyodik cetvelin VI A grubunda yer alan ametal bir kimyasal elementtir. İlkçağdan bu yana bilinir. Bir element olarak ilk kez 1777’de Antoine Lavoisier tarafından tanımlandı. Evrende en çok bulunan dokuzuncu elementtir. Yerkabuğunun yaklaık % 0.06’sını oluşturur.

Kükürt oldukça yumuşak, açık sarı renkli bir yan metal ya da metalsidir. Oda sıcaklığında en dengeli biçimi, rombik kükürt diye adlandırılan, yoğunluğu 2.07 (gr/cm’) ve erime noktası 112.8°C olan, kristalleri sekiz yüzeyli (oktaedrik) kükürttür. Ancak, bu biçim erime derecesinin altındayken, monoklin kükürt denen başka bir kristal biçime (prizmatik) dönüşür. An kükürt kokusuz, tatsız, bir katıdır. Suda çözünmez, elektriği iyi iletmez.

 

Kükürt havada, güneş ışığında güç görülebilen mavi bir alevle yanarak keskin ve boğucu kokulu kükürtdioksit (SO2) gazım oluşturur. Bu element, oksijenin yanı sıra çok sayıda başka elementlerle de doğrudan doğruya birleşebilir. Böylece çok miktarda ısının açığa çıktığı hızlı tepkimeler sonucu birçok kez baz metalli sülfidler oluşur. İyi ayrıştırılmış kükürt ve çinko artan basınç altında hemen hemen patlayıcı özelliktedir.

 

KÜKÜRT VE BİLEŞİKLERİ

Kükürtün Elde Edilmesi:

Günümüzde kükürt üretiminin çoğu Frasch yöntemi diye adlandırılan bir yöntemle yapılır. Bu yöntemde kükürt yatağına ısıtılmış basınçlı su buharı verilir. Sonuçta ergiyen kükürt dışarı pompalanır. Bu yolla yüzlerce metre derinlikten kükürt yatakları ortaya çıkarılır. Meksika Körfezi boyundaki tuz sütunlannda bulunan kükürt yataklarıyla Batı Teksas, Polonya, Rusya Federasyonu ve Irak’taki buharlaşmış, havzalardan kükürt bu yöntemle çıkarılır. Kükürt, doğal gaz ve petrolden Claus yöntemi adı verilen yolla elde edilir.

 

Doğal gazda kükürt, çoğu kez hidrojen sülfür (H2S) halinde bulunur. Petrol ise genellikle büyük oranda organik kükürt bileşikleri içerir. Petrol arıtıldığında. bu bileşiklerden kükürt hidrojen sülfür açığa çıkar. Claus yönteminin uygulanması sırasında hidrojensülfürün 1/3 u yanarak kükürtdioksiti (SO2) oluşturur. Sonra bir katalizör yardımıyla iki gazın etkileşiminden kükürt elementi ve su oluşur. Volkanik gazlarda da aynı kimyasal tepkime yer aldığından, bu gazlar volkanik kükürt yataklarını oluştururlar. Piritten ve bir yan ürün olarak sülfit filizinden kükürt, güçlü ısıtmayla (kavrulma yöntemi) kükürtdioksit biçiminde açığa çıkarılır. Kükürt, element halinde elde edilmez. Kükürtdioksit biçiminde açığa çıkarılır. Kükürtdioksit doğrudan doğruya, onu sülfürikaside dönüştürecek bir aygıta gönderilir.

 

Kükürt hemen hemen tüm elementlerde bileşik oluşturur. En yaygın bileşiği hidrojen sülfürdür (H2S) Çürük yumurta kokusu veren bir gazdır. Çok zehirlidir. Kimyasal reaksiyonlarda yaygın olarak kullanılır. Altın ve platin dışındaki metallerle kükürdün oluşturduğu bileşikler inorganik sülfürlerdir. Hidrojenden sonra kükürdün en çok bileşik oluşturduğu element oksijendir. Oksijenle oluşturduğu reaksiyonlarda yaygın olarak kullanılır. Altın ve platin dışındaki metallerle kükürdün oluşturduğu bileşikler inorganik sülfürlerdir.

 

Hidrojenden sonra kükürdün en çok bileşik oluşturduğu en önemli bileşik, kükürt dioksittir (SO2). Bu bileşik sülfürik asit üretiminde kullanılır. Bu bileşikten başka kükürt, oksijenle 16 değişik asit oluşturur. Organik kükürt bileşikleri kimyasal bileşiklerin başlıca sınıfını oluşturur. Doğada yaygın biçimde bulunurlar.

 

Kükürtün Kullanım Alanları

İlkçağda kükürt, mikrop öldürücü ya da dezenfektan, ilaç, çamaşırları ağartan bir madde ve özellikle dinsel törenlerde bir tütsü maddesi olarak kullanılmıştı. Romalılar ondan yangın çıkaracak bir silah olarak yararlanmak için kükürdü katran, reçine ya da ziftle de karıştırdılar. Ancak ortaçağda barutun bulunuşundan sonra kükürt, çok kullanılan ve yerini başka maddenin alamayacağı, temel bir hammadde oldu. En sonunda kükürt 18. ve 19. yüzyıllarda bir mineral hammaddesi olarak önem kazandı.

 

Sülfürikasidin ucuz ve çok yönlü kullanılan bir asit olduğu anlaşılınca, özellikle 19. yüzyılın başlarında kimya endüstrisinin gelişmesini ilk dönemlerinde kimyada kısa sürede en çok kullanılan asitlerden biri durumuna geldi. Bu nedenle, kimya endüstrisinde kükürt, kömür, kireç ve sofra tuzunun yanı sıra başlıca temel hammaddelerden biri niteliğini kazandı.

 

Dünyada kullanılan tüm kükürtlerin % 80-85’i sülfürikasitten oluşturulur. Bunun % 80’i (toplam kükürt tüketiminin yaklaşık % 60’ı) gübrelerin, özellikle de fosfat gübrelerinin üretiminde kullanılır. Toplam kükürt tüketiminin yaklaşık % 20’sini bulan büyük oranda sülfürikasit aynca petrolün arıtılmasında (genellikle özütleme için), çelik üretiminde (ham çeliği arıtmak için), yapay madde endüstrisinde (yapay kauçuk, plastik, yapay ipekli kumaş, yapıştırıcı madde ve başka liflerin üretiminde), boya ve kağıt endüstrilerinde kullanılır. Sülfürikasit, sabun ilaç, kurşun akümülatörler, patlayıcı maddeler, böcek ilaçlan ve kükürt içeren çok çeşitli kimyasal maddelerin üretimi gibi daha az önemli alanlarda büyük oranda uygulanır.

 

Kurşun akümülatör içindeki sülfürikasit, aygıtın temel parçalarından biridir. Element halindeki kükürt, kauçuğun kükürtle sertleştirilmesinde, barut, kibrit ve belli türde yalıtkanların yapımında kullanılır. Kükürt tozu, tarımda asalaklar mantarları yok edici bir ilaç olarak, eczacılıkta ise deri hastalıklarını tedavisinde kullanılır. Kükürt tabletleri içilecek tonik olarak alınır. Önemli bir uygulama da element halindeki kükürdü, gübreyi destekleyici bir madde olarak kullanmaktadır.

 

Kükürdün başlıca kullanma yeri, endüstri için son derece önemli bir madde olan, sülfürik asit sentezidir. Kükürt tozu mantarları öldürmek için bağ ve bahçelere serpilir. Bir parazit olan bu mantarlar bitkilere zarar verirler. Doğal kauçuk fazla sert ve dayanıklı değildir. Otomobil lastiği olarak kullanmak için kauçuk vulkanize edilir. Bu kükürtle ısıtılma işlemidir; sertliği ve dayanıklılığı artırır. Kükürt kara barut, kibrit ve çeşitli ilaçlar yapımında da kullanılır. Kükürt aktif veya sönmüş volkanların yakınlarında bulunur.

 

Kükürt bulunan bütün bölgeler yakın veya uzak devirlerde volkanların aktif olduğu yerlerdir. Kükürt zayıf bir antiseptiktir. Bu sarı renkli katı madde yüzyıllarca ilaç olarak kullanılmak üzere topraktan çıkarılmıştır. Kükürt İtalya ve Sicilya’nın volkanik bölgelerinde, yurdumuzda Keçiborlu ve Sarayköy yörelerinde bulunur. Yeraltında kireç taşı ve alçı taşı kayalarıyla karışmış haldedir.

 

Kükürt kolayca tutuşan birkaç elementten birisidir. Soluk mavi alevle yanar, yanma sonunda oluşan kükürt dioksit fena kokan bir gazdır. Yeraltından kükürt çıkarmaya yarayan ve bugün de uygulanan metot çok eskidir. Yalnız işlemi daha verimli hale getirmek için bazı düzeltmeler yapılmıştır. Kükürtlü kayalar meyilli bir yüzeye yığılır, üstü toprakla örtülür, birkaç baca yeri bırakılır ve alttan ateşlenir. Kükürdün bir kısmı yanarken çıkan ısı geri kalanı ergitmeye yarar.

Ergiyip akan kükürt aşağıda toplanarak katılaşır. Bu işlemde kükürdün üçte biri yanarak ziyan olur. Geriye kalan katı kükürt parçaları kırılır ve kükürt çubuğu adıyla satılır. Katı parçalar ısıtılarak saflaştırılabilir. Isıtma dışarıdan olur, kükürt yanmaz, çıkan kükürt buharı bir yerde toplanarak soğutulur. Yabancı maddeler geri kalır, ele geçen kükürt sarı toz haldedir ve kükürt çiçeği adıyla satılır. Louisiana ye Teksas’ta (A.B.D.) büyük kükürt yatakları bulunmuştur. Luisiana’da bulunan kükürt hemen hemen saftır. Yalnız gevşek kum taşı katmanları altında bulunur.

 

Bu katmanlar zehirli gazlarla doymuş olduğu ve kükürt derinlerde bulunduğu için eski yöntemle elde edilmez. Burada Frasch yöntemi uygulanır. Su basınç altında ve normal kaynama noktasının bir hayli üstünde ısıtılır. Böylece sıcaklık 170°-180°C arasına kadar yükselir. Elde edilen aşırı ısınmış su buharı, kükürdü ergitmek için, yine basınç altında bir boruyla yeraltına gönderilir. Başka bir boruyla yüksek basınçlı sıcak hava da pompalanır, bu ergimiş kükürdü karıştırır ve üçüncü bir borudan yüzeye doğru yükseltir. Ergimiş kükürt geniş teknelerde katılaştırılır. Bunda %95’ten daha çok kükürt bulunur ve birçok amaçlar için daha fazla saflaştırma gerekmez. Yerde üç delik delme daha kolay olduğu için, üç ayrı boru yerine iç içe geçmiş üç boru alınır. Sıcak hava borusu içte, sıcak su borusu en dıştadır, ve ergimiş kükürdün çıkış borusunu sararak ısıtır, akan kükürdün daima sıvı halde kalmasını sağlar.

 

Maddelerin çoğu bir cins kristal yapısı gösterir. Fakat kükürt birkaç şekilde bulunur. Birkaç çeşit kristal yapısı gösterdiği için kükürt allotropiktir, denir. Oda sıcaklığında rombik kükürt kristalleri dengededir, diğer kristal tipleri yavaş yavaş rombik şekle dönüşür. Büyük rombik kükürt kristalleri elde etmek için toz kükürt karbon sülfürde (kolay tutuşan ve ağır kokan bir sıvı) eritilir, eriyik süzülür ve buharlaşmak üzere bırakılır. Çok tanınan diğer kükürt allotropu monoklinik (prizmatik) kükürttür. Bu iğne şeklinde kristallerden yapılmıştır.

 

Bunu elde etmek için, kükürt ergitildikten sonra yüzeyi kabuk bağlayıncaya kadar soğutulur. Sonra kabuk delinir ve kalan sıvı kükürt akıtılır. Kabın kenarında ve kabukta iğneye benzer monoklinik kükürt kristalleri görülür. Bu iğneler yavaş yavaş rombik kükürde dönüşür. Kükürdün başka bir ilgi çekici şekli de plastik kükürttür. Çekince lastik gibi uzayan bu allotrop, ergimiş kükürt soğuk suya akıtılarak elde edilebilir. Birkaç saat sonra katılaştığı için bunun esnek oluşundan faydalanılamaz.

 

Kükürt ısıtıldığı zaman görülen renk değişimi de ilgi çekicidir. Soğuk kükürt limon sarısı renginde bir katıdır. Ergidiği zaman amber sarısı bir sıvı olur. Isıttıkça rengi koyulaşır, esmer renkli ve kıvamlı bir hal alır. Sıcaklık daha yükselirse renk açılır ve sıvı daha akıcı olur Bundan sonra kırmızı kahve rengi kükürt buharları oluşur.

 

İçinde kükürt bulunan bileşikler arasında en tanınmışı sülfürik asittir Bunun endüstride çok önemli kullanma yerleri vardır. Sülfatlar sülfürik asitten elde edilen tuzlardır. Tabiatta en fazla bulunan sülfat jips (alçı taşı) denilen kalsiyum sülfattır. Jipsin bileşiminde su da vardır Alçıda jipsten daha az su bulunur. Bu, alçı taşını ısıtıp suyunun bir kısmını uçurarak elde edilir. Bitki ve hayvan hücrelerinin çoğunun proteinlerinde az miktarda kükürt vardır. Sarımsak ve bayır turpunun acımtırak tadı kükürt bileşiklerinden ileri gelir.

 

Yumurta bozulursa çok kötü bir koku çıkarır. Bu parçalanan proteinlerden oluşan hidrojen sülfür (kükürtlü hidrojen) gazının kokusudur. Bu gaz laboratuvarlarda analiz işlemlerinde çok kullanılır, devamlı olarak bu maddeyi elde eden laboratuvarlar bu sebeple kötü kokarlar. Kükürdün yanmasıyla oluşan kükürt dioksit gazı yünlü ve ipekli kumaşların ağartılmasında kullanılır. Bunun kokusu da hiç hoş değildir.

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

ONLİNE TEST ÇÖZ
reflesh

Finlandiya'da Yetişen Çam Ağaçlarının Kökü 50 Km.den Fazladır.

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri

Site Haritası - Rss Beslemesi