Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Organik Madde Kullanımının Fiziksel Ve Biyolojik Yararları
TOPRAK VERİMLİLİK YÖNETİMİ
Sağlıklı bitki gelişimi, yüksek bitkisel üretim kapasitesi ve ürün kalitesi, tarım yapılan bölge ve yerin iklim özellikleri, toprak yapısı, dokusu ve kalitesi, mikroorganizma popülasyonu, bitki beslenme ve bakım (gübreleme, sulama, budama, ilaçlama ve yabancı ot temizliği vd.) programları ile yakından ilgilidir.
İklim ile ilgili dezavantajları kısmen yenebilmek için her şeyden önce tarım yapılacak bölge ve yerin iklim özellikleri dikkate alınarak iklime uygun türler seçilmelidir. Oluşturulan bahçenin ve etkili alanın çevresi sık ve uzun özellikle yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşan koruyucu ve rüzgar kesici çitle çevrelendiğinde soğuk hava sirkülasyonu, don, kar fırtınası ve sert rüzgarlardan koruma sağlanabilir.
Tarıma uygun en ideal toprak kalitesi için toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri belirlenmelidir. Verimli bir toprakta %45 mineral madde, %5 organik madde, %25 nem (su) ve %25 oksijen bulunmalıdır. Toprağın dokusunu oluşturan mineral madde miktarına kum, silt (mil) ve kil oranları yaklaşık eşit değerlerde olmalıdır. Toprağın sus tutması, havalanabilmesi ve kök gelişimi için bu oranlar önemlidir. Toprağın derinliği, eğimi ve taban suyu seviyesini düzenlemek ekonomik olarak çok zor ve pahalı bir işlemdir.
Ancak toprağın kimyasal ve biyolojik özelliklerini iyileştirebilmek ekonomik olarak mümkündür. Tarım yapılan arazinin toprak pH değeri, toprak organik madde içeriği, toprak C/N oranı (Karbon/Azot), kullanılabilir makro ve mikro besin elementleri seviyesi, toprak nem içeriği ve toprak tuzluluk (EC) değerlerini düzenlemekle toprak verimliliğini ve bitki gelişimini arttırabiliriz.
Verimli bir toprakta bitki büyümesi ve gelişimi için ideal pH değerleri 5,5- 6,5, organik madde içeriği % 4-6, C/N oranı 10-12, tuzluluk seviyesi (E.C değeri) 1,5 – 3,5 dS/m, K/Mg oranı 2-5 olmalıdır. Toprak kalitesine ilişkin değerler, ABD, Kanada, Avustralya ve İtalya’daki toprak bilimciler ve Toprak Gübre Araştırma Enstitülerinin kabul ettiği ve önerdiği değerlerdir.
Toprak ve bitki analizleri, toprak verimlilik programının başarısını ve bitkinin beslenme sorunlarının teşhis edilmesini gösterir. Toprak analiz değerlerinde yeterli miktarda besin elementleri ölçülmesine rağmen bitki tarafından besin elementleri topraktan yeterli miktarda alınamıyorsa toprak pH değerinin yüksek ve organik madde içeriğinin düşük, Kalsiyum kireç formunda yüksek içerik de ve tuzluluk seviyesinin (E.C değeri) yüksek olması söz konusu olup ilk aşamada iyileştirilmeleri gerekmektedir.
Bitki doku ve yaprak analizinde normal yerden alınan numune ile sorunlu yerden alınan numunenin analiz değerleri karşılaştırılmalıdır. Bitkilerin topraktan besin elementlerini kaldırmasında bir eksiklik yaşanıyor ve toprak analizleri sonucu besin elementleri yeterli düzeyde değilse gübreleme desteği yapılmalıdır.
Torak analizi ve bitki doku/ yaprak analizi sonuçları birbirlerini doğrular, toprak analiz değerleri uygun olmasına karşın bitkinin beslenme sorunları teşhis edilmişse, bitkinin topraktan kullanılabilir düzeydeki elementlerinin alımını engelleyen ortamın, ideal verimli toprak değerlerine getirilmesi sağlanmalıdır.
TARIMDA VERİMİ ARTTIRMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR ?
Toprak, tarımsal üretimde oldukça önemli bir unsurdur. Verimli olarak adlandırabileceğimiz topraklardan kalite ve verim olarak istenen noktalarda ürün elde edilebileceği herkes tarafından bilinmektedir. Zaman içerisinde tarlamızdan istediğimiz veya beklediğimiz verimi alma noktasında sıkıntılar ile karşılaşıyorsak yapmış olduğumuz gübreleme,ilaçlama ve sulama işlerini tekrar gözden geçirmemiz gereklidir.
Öncelikle kıraç alanlarda ve yağışın az olduğu yerlerde ekim nöbetine uyulmalıdır. Nadas uygulamasında toprağımızı 1 yıllığına dinlenmeye almak önemlidir. Bu durum bir yıl sonraki üretime verim olarak yansıyacaktır. Eğer sulama imkanımız var ise seçeneklerimiz de çoğalmaktadır. Aynı bitkinin ard arda ekilmesi toprağın belirli bir derinliğindeki bitki besin maddelerini kullanmayı teşvik edici bir durumdur.
Bitki artıklarının yakılması önlemeliyiz. Hasat ettiğimiz ürünün artıklarının toprağa uygun şekilde ve uygun zamanda karıştırarak çürümeleri sağlanmalıdır. Bu işlem toprağımıza organik madde ve bitki besin maddesi kazandıracağı gibi bir sonraki ürünü ekme döneminde de bizlere temiz bir ekim yatağı sunacaktır.
Erozyona karşı mutlaka önlem alınmalıdır. Buğday sap ve artıklarını arazimizde bırakarak oluşabilecek rüzgar erozyonuna karşı tedbirimizi almış oluruz. Eğer arazimiz meyilli ise meyil istikametinde toprak işlemeden kaçınmalıyız. Meyile dik olarak toprak işlemeyi yapmak oluşabilecek şiddetli yağış durumlarında toprağımızın taşınmasını önleyecektir.
Tarla işlemi trafiğini mümkün olduğunca azaltın. Gereksiz ve zamanında yapılmayan toprak işleme faydadan çok zarar yaratacaktır. Toprağı devirerek işleyen alet ve makinelerde kaçınmalıyız. Ayrıca, toprağımızı mümkün olduğunca yırtarak işleyen alet ve makineleri kullanmayı tercih etmeliyiz. Hiç bir zaman gereğinden fazla gübre kullanmamalıyız. Gereğinden fazla gübre kullanmak faydadan çok zarar getirecektir. Toprak pH dengesini fazla gübreleme sonucu etkilemeniz toprağı yakabilir ve zarar verebilir. Ekim ve dikim zamanlaması doğru yapılmalıdır. Zamansız yapılan ekim işlemleri toprağa fayda sağlamaz aksine zarar verir.
BİTKİ BESLENME YÖNETİMİ
Temel Besin Elementleri: Bitkilerin gelişim ve büyümesinde bir veya birden fazla kendine özgü fonksiyonlara sahip 16 ayrı besin elementine ihtiyaç duyulur. Bitkiler tarafından göreceli büyük miktarda gereksinim duyulanlara makro besin elementleri, az miktarda gereksinim duyulanlara ise mikro besin elementleri denir. Bu besin elementlerinden 9 tanesi makro besin elementleridir. Karbon (C), Hidrojen (H) ve Oksijen (O) elementleri bitkiler tarafından esas olarak hava ve sudan sağlanır. Ayrıca Doğal Ham Hümik asit esaslı Organik Toprak Düzenleyici materyallerden de sağlanır.
Birincil makro besin elementleri olarak kabul edilen Azot (N), Fosfor (P) ve Potasyum (K) ile ikincil makro besin elementleri olarak kabul edilen Kalsiyum (Ca), Magnezyum (Mg) ve Kükürt (S) topraktan ya da yapraktan gübreleme ile bitki tarafından alınır. Diğer 7 elemen t ise göreceli olarak bitkiler tarafından çok az miktarlarda ihtiyaç duyulduğundan iz element ya da mikro besin elementi olarak adlandırılır. Demir (Fe), Çinko (Zn), Mangan (Mn), Bakır (Cu),Mobilden (Mo), Boron (B) ve Klorin (Cl) topraktan ya da yapraktan gübreleme ile sağlanır.
Besin Elementlerinin kaynakları, fonksiyonları ve eksiklik belirtileri
Karbon (C) : Bütün bitkisel ve hayvansal kaynaklı maddelerde bulunur ve kuru madde bazında ağırlıkça %45 ini oluşturur. Karbonhidratlar ve yağlarda hidrojen ve oksijenle, proteinlerde ise hidrojen, oksijen ve azotla birlikte bulunur. Bitkiye havadan karbondioksit (CO2) formunda girdiği gibi Doğal Ham Hümik Asit esaslı Organik Toprak Düzenleyici materyalle kökler vasıtasıyla topraktan da alınır.
Hidrojen (H) : hemen hemen tüm organik materyallerde bulunur. Topraktaki besin elementlerinin bir taşıyıcısı olan suyun bir bileşeni olarak bitkiye girer. Doğal Ham Hümik Asit esaslı Organik Toprak Düzenleyici materyalle kökler tarafından topraktan alınır.
Oksijen (O) : suyun ve organik materyallerin birleşimidir. Bitkiler için serbest element olarak gereklidir. Bitkiler tarafından havadan ve sudan alınır. Doğal Ham Hümik Asit esaslı Organik Toprak Düzenleyici materyalle kökler tarafından topraktan alınır. Bitki metabolizmasında besinlerin yakılması için temel elementtir.
Azot (N) : Bitkilerde yaprakların uygun gelişimi, protein üretimi ve fotosentez gibi fonksiyonların birçoğu için gerekli bir besin elementidir. Bitki tarafından topraktan alınan azot, bitki bünyesinde proteinin yapı taşları aminoasitlere dönüştürülür. Aminoasitler protoplazma oluşumunda kullanılır. Protoplazma, bitkinin büyüme ve hücre bölünme yeri olduğundan enzimatik reaksiyonlar için gereklidir. Biotin, Tiamin, Niasin ve Riboflavin gibi vitaminlerin de temel elemanlarıdır. Bitki tarafından yeterli miktarda alınan azot, klorofilin yüksek konsantrasyonu nedeniyle koyu yeşil renk üretir. Eksikliğinde klorofilin düşmesi, bitki gelişiminin durması ve yaprakların sararmasına neden olur. Sararma, önce eski yapraklarda başlar, daha sonra genç yapraklarda da görülür. Yetersiz azot, verim sınırlayıcı bir faktördür. Azot, Amonyum Nitrat (%33,5 N), Üre ( % 46 N), MAP ( %11 N), DAP (% 18 N) gibi kimyasal gübrelerden sağlanır.
Fosfor (P) : Bitkinin ilk gelişim döneminde çok önemlidir. Bitkinin fotosentez, solunum, enerji depolama ve transferi, hücre bölünmesi ve genişlemesi işlemlerinde rol oynar. İlk kök oluşumunu ve gelişmesini teşvik eder. Birçok meyve ve sebzenin kalitesini iyileştirir. Tohum oluşumunda etkili olup bitkinin diğer bölümlerine göre tohumdaki içeriği yüksektir. Köklerin ve fidelerin daha hızlı gelişmesine yardım eder. Olgunlaşmayı hızlandırır. Bazı bitkilerde hastalıklara karşı direnç sağlar. Fosfor eksikliğinin ilk işareti, gelişimi durmuş bir görünümdür. Eski yapraklar genç yapraklardan daha önce etkilenir. Eksikliğinde çiçeklenme ve meyve tutumu sınırlanır. Erken doğum meyvelerde dökülme olur.
Fosfor, SP (%20 P2O5), TSP (%46 P2O5), MAP (%48 P2O5) ve DAP (%46 P2O5) gübrelerinden sağlanır.
Potasyum (K) : Çok önemli bir bitki besin elementidir. Diğer hiçbir besin elementi onun yerini tutamaz. Bitki büyümesi ve gelişimi için zorunludur. Potasyum eksikliğinde fotosentez azalır, bitki solunum hızı artar. Böylece bitkinin karbonhidrat arzı düşer, Potasyum ayrıca protein sentezi için de zorunludur. Fotosentez, nişasta oluşumu, şekerin bitki bünyesinde dolaşımı ve klorofil için gereklidir. Bitkinin fotosentez (özümleme ) faaliyetinde, meyve oluşumunda, demir gibi ağır metallerin yer değiştirmesinde ve iyonik dengede önemlidir. Enzimleri aktive eder, enzimlerin reaksiyon hızını kontrol eder. Bitkilerde soğuklamayı düzenler, hastalıklara direnci artırır. Eksikliğinde, bitkinin eski yapraklarının dış kenarları boyunca yanma ve kavrulma görülür. Yapraklar kahverengiye dönüşür, gelişim durabilir. Kök sistemi çok az gelişim gösterir. Bitkide canlı görünüm kaybolur, hastalıklara davetkar bir hal gösterir. Meyve ve sebzenin kabukları kalınlaşmadığından dayanıksız olur ve raf ömrü kısalır.
Potasyum, Potasyum Klorid (%60K2O), potasyum sülfat (%50 K2O), potasyum nitrat (%44K2O) ve potasyum-magnezyum sülfat (%22K2O) gübrelerinden sağlanır.
Kalsiyum (Ca) : Uygun kök ve yaprak gelişimi için gereklidir. Hücre duvarının yapı taşlarını oluşturur. Eksikliği, yüksek asidik topraklarda meydana gelir. Bazı enzim sistemlerini aktive eder, bitkilerde organik asitleri nötralize eder, aynı zamanda mikrobiyal aktiviteyi düzenler. Mobilden elementinin kullanılabilirliğini ve diğer besin elementlerinin alınımını arttırır. Fazlalığı demir, çinko ve magnezyum alımını engeller.
Eksikliği zayıf kök gelişimine neden olur.
Magnezyum (Mg) : Klorofilin ana bileşenidir. Fotosentezi ve bazı enzim reaksiyonlarını aktive eder. Eksikliğinde bitkini eski yapraklarında sarımsı, bronz ve kırmızı benekler oluşur, bazı bitkilerin gövde ve dallarında zamklaşma görülür. Toprakta yüksek Ca/Mg oranı kronik magnezyum yetersizliğine yol açar. Toprakta yüksek Ca/Mg oranı kronik magnezyum yetersizliğine yol açar. Magnezyumun en önemli görevi, klorofil molekülünde merkez katyon olmasıdır. Bitki yeterli magnezyum alamazsa, yeterli klorofil üretemeyecek, yeşil renk kaybolacak ve fotosentez yapamayacaktır. Zayıf gövde, uzun saçaklı kökler, yapraklarda yukarı doğru kıvrılma ve hasat öncesi meyve dökülmesi görülecektir.
Epsom tuzu (Mg-sülfat), potasyum sülfat ve potasyum-magnezyum sülfat (Sul-Po-Mag) gübreleri ile Mg içeren toprak düzenleyicilerden sağlanır.
Kükürt (S) : Protein ana bileşenidir. Enzim ve vitaminlerin gelişmesine yardım eder. Metabolizma aktivasyonunda klorofil, fotosentez, nişasta oluşumu ve şeker dolaşımında gereklidir. Amino asitlerin ana elemanıdır. Eksikliğinde, genellikle genç yapraklar üzerinde açık yeşil renkler gösterir.
Eksikliği, kumlu ve organik maddece zayıf topraklarda görülür. Bitki yeterli kükürt alamazsa, meyve olgunluğunda gecikme görülür. Kükürt, topraktan sülfat iyonları olarak alınır. Doğal ham hümik asit esaslı organik tarım düzenleyiciler, sülfatlı gübreler ve sülfatlı inorganik toprak düzenleyicilerden sağlanır.
Mikro besin elementleri
Demir (Fe) : Bitkilerin gelişimini destekleyen önemli bir biofil elementtir. Yeşil bitkilerde kloroplast (Klorofil içeren canlı hücre) oluşumunda etki gösterir. Eksikliğinde yapraklarda sararmaya ve ileride kurumaya neden olur.
Çinko (Zn) : Bitki hormonu Auxin ile bir arada bulunur. Metabolik reaksiyonları teşvik eder. Gövde uzamasında etkilidir. Klorofil oluşumu ve karbon hidrat üretimi için gereklidir.
Magnezyum (Mn) : Bitki gelişimi için önemlidir. Enzim reaksiyonlarında ve klorofil oluşumunda gereklidir. Eksikliğinde yapraklarda sarı lekeler görülür.
Boron (B) : Bitkilerin beslenmesi için önemlidir. Ribonükleik asitlerin (RNA) sentezi ve karbon hidrat metabolizması için gereklidir. Eksikliğinde birkaç tomurcuk bir arada oluşur. Yapraklar küçük oldu. Öz çürüklüğü ve mantarlaşma görülür.
Bakır (Cu) : Bitkilerin gelişimini destekler. Enzim reaksiyonlarında hızlandırıcı (katalizör) etkisi gösterir.
Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri