Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Besin Maddesi Noksanlıklarının Belirlenmesinde Örnekleme Yöntemleri
ENTEGRE MÜCADELENİN TANIMI
Entegre mücadele, Entegre Zararlı Yönetimi(IPM) veya Entegre Zararlı Kontrolü (IPC) olarak da bilinmekte ve kısaca, "Zararlıların Yönetim Sistemi" olarak ifade edilmektedir. Entegre mücadele, "Zararlı türlerin popülasyon dinamikleri ve çevre ile ilişkilerini dikkate alarak, uygun olan tüm mücadele yöntemlerini ve tekniklerini uyumlu bir şekilde kullanarak, zararlıların popülasyon yoğunluklarını ekonomik zarar seviyesinin altında tutan bir zararlı yönetim sistemidir" şeklinde tarif edilmektedir.
Burada sözü edilen zararlı tabiri, kültür bitkilerinde zarar yapan böcekleri, kırmızı örümcekleri, nematotları, fungusları, bakterileri, virüsleri, yabancı otları, kemirgenleri ve kuşları kapsamaktadır.
- Zararlı Yönetimi (İdaresi): Hastalık, zararlı ve yabancı otların popülasyon yoğunluklarının, ekonomik zarar seviyesinin altında tutulabilmesi için yapılan bütün faaliyetlerdir.
- Ekonomik Zarar Seviyesi : Hastalık, zararlı ve yabancı otların, ekonomik zarara neden olan en düşük popülasyon yoğunluğudur.
- Ekonomik Zarar Eşiği : Bir zararlı popülasyonunun çoğalarak, ekonomik zarar seviyesine ulaşmasına engel olmak için mücadeleye karar verildiği yoğunluktur.
2. ENTEGRE MÜCADELENİN HEDEFLERİ
Entegre mücadelenin ana hedefleri, aşağıdaki şekilde belirlenmiştir :
- Bitkisel üretimin artırılması, kaliteli ve ilaç kalıntısı bulunmayan ürün elde edilmesi,
- Doğal düşmanların korunması ve desteklenmesi,
- Tarla, bahçe ve bağların periyodik olarak kontrol edilmesi,
- Çiftçilerin kendi tarlası, bahçesi ve bağının uzmanı haline getirilmesi,
- İlaçların çevreye (toprak, su, hava) bulaşmasının önlenmesi.
3. KİMYASAL İLAÇLARIN ZARARLARI
Kimyasal ilaçların zararları, aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- a) Kimyasal ilaçlar, canlılar arasında var olan doğal dengeyi bozar,
- b) İnsan ve sıcak kanlılarda, doğrudan veya dolaylı olarak zehirlenmelere neden olur,
- c) Doğal düşmanlara (faydalı organizmalar) zarar vererek ve bazı ilaçlar, bitkinin biyokimyasal yapısını bozarak, zararlı popülasyonlarının artmasına neden olur. Bunun sonucu olarak, zararlıların salgın yapma tehlikesi artar,
- d) Toprağa, havaya ve suya karışarak çevre kirliliğine yol açar,
- e) Hastalık, zararlı ve yabancı otların, zamanla, bazı ilaçlara karşı direnç kazanmalarına neden olur,
- f) Ürünlerde kalıntı bırakır; bu durum, iç ve dış satımda sorun yaratır,
- g) İlaç fiyatlarının pahalı olması nedeniyle, gereksiz yapılan ilaçlamalar, mücadele masraflarını ve dolayısıyla ürünün maliyetini artırır,
- h) Bazı ilaçlar, kültür bitkilerinde toksik etkilere ve genetik bozulmalara neden olur,
- i) Bal arıları, tozlayıcı (polinatör) arılar, kuşlar, balıklar ve suda yaşayan diğer canlılar ve toprak mikroorganizmaları gibi hedef olmayan organizmaları olumsuz yönde etkiler.
Gelişigüzel ve yoğun olarak yapılan ilaçlamalarda, bu zararlar daha da artar.
4. ENTEGRE MÜCADELENİN YARARLARI
Entegre mücadelenin faydaları, aşağıda verilmiştir :
- a) Entegre mücadele, Sürdürülebilir tarımsal üretimi ve sürdürüle-bilir kalkınmayı sağlar,
- b) Bol, kaliteli ve ilaç kalıntısı bulunmayan ürün elde edilmesini sağlar,
- c) Zararlıların, kullanılan ilaçlara karşı direnç oluşturmasını azaltır veya geciktirir,
- d) İlaç tüketimini ve ilaçlama sayısını azaltır. Buna bağlı olarak mücadele masrafları azalır ve ekonomik tasarruf sağlanır,
- e) Entegre mücadele, çevreci bir mücadele sistemi olup; insan sağlığı ve çevrenin korunmasını sağlar,
- f) Doğada var olan biyolojik zenginliğin ve canlılar arasındaki biyolojik dengenin korunmasını sağlar,
- g) Zararlı popülasyonlarının baskı altında tutulmasında büyük rol oynayan, doğal düşmanların korunmasını sağlar. Bunun sonucu olarak, zararlıların salgın yapma tehlikesi azalır,
- h) Gıda maddeleri üzerindeki ve içindeki toksik olan ilaç kalıntı riskini azaltır.
- i) Gereksiz ilaçlamaların önlenmesi nedeniyle, ilaçlama sayısı azalacağından, insan ve hayvanlarda oluşabilecek zehirlenme riski azalır
5. ENTEGRE MÜCADELENİN İLKELERİ
- a) Entegre mücadele, belirli bir Agro-ekosistemde bulunan hastalık-lar, zararlılar ve yabancı otların mücadelesinin ayrı ayrı değil, hepsinin birlikte yapılmasını ve uygun mücadele yöntemleri ve tekniklerinin, birbirini tamamlayacak şekilde entegre edilmesini öngörmektedir.
- b) Entegre mücadelede; hastalık etmenleri, zararlılar ve yabancı otların tamamen ortadan kaldırılması değil; bunların popülasyon yoğunluklarının ekonomik zarar seviyesinin altında tutulması esastır.
- c) Entegre mücadele programları, kültür alanlarında en çok zarar yapan ana (veya anahtar) zararlı, hastalık ve yabancı otun mücadelesi esas alınarak uygulanır. Ancak potansiyel zararlılar da dikkate alınır.
- d) Entegre mücadelede, doğada mevcut doğal düşmanların korunması ve desteklenmesi esastır. Bunların kitle halinde üretilerek veya dışarıdan ithal edilerek salınması, zorunlu hallerde düşünülmesi gereken bir husustur.
- e) Kimyasal mücadele, Entegre mücadele programlarında en son başvurulması gereken bir mücadele yöntemidir. Hatta ekonomik ve ekolojik olarak bir zorunluluk bulunmadığı sürece, kimyasal mücadeleye yer verilmemesi gerekir. Ancak kimyasal mücadele uygulama zorunluluğu var ise, çevre dostu ve spesifik ilaçlar kullanılmalı, bunlar etkili en düşük dozda ve en uygun zamanda uygulanmalıdır.
6. ÖRNEKLEME VE KONTROL YÖNTEMLERİ
Kültür alanlarında çok sayıda zararlı, hastalık ve yabancı ot türü bulunmaktadır. Bunların bir kısmı ana zararlı ve hastalık durumundadır. Ayrıca belirli alanlarda ve koşullarda sorun olan zararlıların yanı sıra, normal koşullarda önemli zararlara neden olmayan potansiyel zararlılar da mevcuttur. Kültür alanlarında, zaman zaman yabancı otlar da sorun olabilmektedir. Kültür alanlarında, yararlı türler(doğal düşmanlar) yönünden çok zengindir.
Örnekleme yöntemleri ile zararlı, hastalık ve yabancı otların yoğunlukları belirlenir ve zararlıların ekonomik zarar eşiğine ulaşıp ulaşmadıkları saptanır. Ekonomik zarar eşiğine ulaşan zararlılarda, kritik biyolojik dönemleri ve doğal düşmanlarının popülasyon yoğunlukları dikkate alınarak mücadeleye karar verilir.
Zararlılar, hastalıklar ve yararlı türler (doğal düşmanlar) ile ilgili örnekleme yöntemleri, aşağıda ana başlıklar halinde verilmiştir:
6.1. Dal sayım yöntemi
Dal sayım yöntemi, daha çok bazı kabuklubit ve koşnillere karşı, kış mücadelesine gerek olup olmadığına karar vermek için uygulanır. Örnekle-meler, kış mevsiminde ve vejetasyon süresince(yapraklar dökülünceye kadar) yapılır. Bunun için, bahçeyi temsil edecek şekilde 10 ağaç seçilir. Bu ağaçların her birinde, 1-3 yaşındaki bir dalın 20 cm uzunluğundaki kısmı, 10 misli büyütmeli el büyüteci ile incelenerek, üzerindeki zararlı ve yararlı türler sayılır. Gerekirse her ağaçtan bir dal örneği olmak üzere, her bahçeden, toplam 10 adet dal örneği kesilerek, bir kese kağıdına konur. Sonra kese kağıdı ile birlikte polietilen torbaya yerleştirilir ve bu şekilde buz kutusu içine konarak laboratuvara getirilir. Bu dalalar, laboratuvarda bir stereoskobik mikroskop altında incelenerek, üzerinde bulunan kabuklubit, koşnil ve kırmızı örümcek gibi zararlılar sayılır. Örneklemeler; ocak-mart ayları arasında 1 kez ve gerekiyorsa vejetasyon boyunca ayda bir yapılır.
Sayım sonuçları, Çizelge 1'de verilen ekonomik zarar eşikleri ile karşılaştırılır. Parazitlenme durumu da dikkate alınarak, kış mücadelesi yapılıp yapılmayacağına karar verilir.
6.2. Göz ile inceleme yöntemi
Bu yöntem, çiçeklenme başlangıcından itibaren bütün vejetasyon süresince, Kültür alanlarında bulunan zararlı ve yararlı türler ile bunların popülasyon yoğunluklarını saptamak için kullanılır. Bunun için, bahçeyi temsil edecek şekilde 10 ağaç seçilir ve bu ağaçların her birinden 10’ar olmak üzere, toplam 100 adet organ (fenolojik döneme bağlı olarak, çiçeklenme öncesinde tomurcuk, çiçeklenme döneminde çiçek, daha sonra yaprak ve meyve) üzerinde bulunan böcekler, akarlar(kırmızı örümcekler) ve yenikler sayılır. Sayımlar, göz ile veya 10 misli büyütmeli lup ile ağaçların üzerinde yapılır. Gerekiyorsa bu bitki parçaları laboratuvara getirilir ve burada stereoskobik mikroskop altında sayım yapılır. Her bahçeden 20 ağaç seçilerek beşer veya 50’şer ağaç seçilerek ikişer organ üzerinde sayım yapılması daha uygun olur. Gözle inceleme, vejetasyon süresince 1-2 hafta aralıklarla yapılır.
Kırmızı örümceklerin tür ve yoğunluğunu belirlemek için; her bahçe-den o bahçeyi temsil edecek şekilde 10 ağaç seçilir ve bu ağaçların değişik yön ve yüksekliklerinden 10’ar yaprak koparılır. Böylece her bahçedeki 10 ağaçtan alınan toplam 100 yaprak, bir polietilen torbaya yerleştirilir ve buz kutusu içerisinde laboratuvara getirilir. Burada yapraklar, "akar fırçalama aleti" ile fırçalanarak, kırmızı örümceklerin vazelinli cam üzerine düşmesi sağlanır. Bu camlar, bir stereoskobik mikroskop altına yerleştirilerek, üze-rinde bulunan yararlı ve zararlı akarlar sayılır. Sayımlarda, 16 eşit bölüme ayrılmış daire şeklindeki özel kağıtların kullanılması büyük kolaylık sağlar.
Ayrıca Elma yaprakbükeni (Archips rosanus L.) zararı varsa; 100 yaprak buketi larva ile “bulaşık” ve “temiz” şeklinde sayılarak, zararlı ile bulaşma oranı saptanır. Sayımlardan elde edilen sonuçlar, Çizelge 1'de 100 organa göre verilen, ekonomik zarar eşikleri ile karşılaştırılarak, mücadele yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Hastalıklar için de gözle inceleme yöntemi kullanılır. Gerek duyulu-yorsa laboratuar testleri yapılır.
6.3. Darbe yöntemi
Bu yöntem, ağaçların üzerinde bulunan ve hareketli olan zararlı ve yararlı türlerin yoğunluklarını belirlemek için kullanılır. Çiçeklenme başlangıcından itibaren, 1-2 hafta ara ile vejetasyon süresince uygulanır. Bunun için, bahçeyi temsil edecek şekilde 50 ağaç seçilir. Bu ağaçların her birinin değişik yön ve yüksekliklerindeki ikişer dalına, ucuna lastik boru parçası geçirilmiş bir sopa ile ikişer kez vurularak, dalların üzerinde bulunan zararlı ve yararlı türlerin, dalların altında tutulan “Darbe aleti” veya “Steiner hunisi”nin içine düşmesi sağlanır.
Böylece, her bahçe için toplam 100 darbe vurulmuş olur. Darbe aletinin dibinde bulunan öldürme şişesinde toplanan yararlı ve zararlı türler, her bahçe için ayrı ayrı olmak üzere; petri kutusu, kavanoz gibi kaplara konarak, laboratuvara getirilir. Burada türlerine göre ayrılarak, sayıları ve yoğunlukları belirlenir. Sayımlarda elde edilen değerler, Çizelge 1'de 100 darbeye göre verilen ekonomik zarar eşikleri ile karşılaştırılarak, mücadele yapılıp yapılmayacağına karar verilir.
6.4. Kültüre alma yöntemi
Bu yöntem daha çok, Kültür alanlarında bulunan faydalı türlerin (özellikle parazitoitlerin) elde edilmesi ve zararlıların doğal parazitlenme oranının saptanması amacıyla kullanılır. Ayrıca, türü bilinmeyen zararlılar-da, teşhis amacıyla erginlerin elde edilmesi için de kullanılır.
Bunun için, dal sayımı ve göz ile inceleme yöntemlerine göre örnekleme yapıldığı sırada; zararlı ile bulaşık dal, sürgün, yaprak, meyve ve kabuk gibi bitki parçaları koparılır/kesilir ve polietilen torba, plastik kap, petri kutusu, tüp veya parazitoit çıkartma kutularına alınarak, buz kutusu içerisinde laboratuvara getirilir. Bu bitki parçaları, diğer zararlılardan temizlendikten sonra, ayrı ayrı kültüre alınır. Kültürler, parazitoit çıkışları tamamlanıncaya kadar bekletilir. Ancak yumurta örneklerinde, zararlının larvaları çıktıktan 10-15 gün sonra, larva ve pupa örneklerinde ise zararlıların erginleri çıkınca kültürler açılabilir. Parazitoitlerin çıkışı tamamlandıktan sonra, kültüre alınan zararlılar “parazitli” ve “normal” olarak sayılır. Bu sayımlardan yararlanarak, genel parazitlenme oranı ve her parazitoit türünün genel parazitlenme içindeki payı bulunur.
6.5. Tuzak yöntemi
Örneğin kiraz bahçelerinde, ana zararlılardan Kiraz sineği (Rhagoletis cerasi L.) erginlerini yakalamak için, dekara 2 adet sarı yapışkan tuzak asılır. Tuzaklar ağaçların güney-doğu yönünde ve dış kısmında bulunan 1-1,5 m yükseklikteki bir dalına asılır. Sarı yapışkan tuzaklar, ayda bir kez temizlenerek yapışkan madde yeniden sürülür. Ancak aynı tuzağın, tekrar tekrar kullanılması çekiciliğini düşürebilir. Bu konuda dikkatli olmak gerekir. Elma yaprakbükeni (A.rosanus) erginlerini yakalamak için ise; her bahçeye en az 20 metre aralıkla 2 adet besi tuzağı asılır. Tuzak besini, “900ml su + 100ml şarap + 25g toz şekeri + 25ml sirke” karışımı ile hazırlanır. Sonra 2,5 litrelik plastik kavanozlara, bu karışımdan 1 litre doldurulur. Besi tuzakları, ana dalların çıktığı 1-1,5 m yüksekliğe, gövdeye yakın olarak asılır. Besi tuzağı karışımı her hafta yenilenir.
Besi tuzakları, doğada ilk Elma yaprakbükeni pupaları görüldüğü zaman; Sarı yapışkan tuzaklar ise ergin çıkışından yaklaşık bir hafta önce asılır ve ergin çıkışları sona erdikten 1-2 hafta sonra toplanır. Sayımlar, ilk ergin yakalanıncaya kadar haftada iki, daha sonra haftada bir defa yapılır. Tuzaklarda yakalanan zararlı ve yararlı türler sayılarak kaydedilir. İlk erginlerin yakalanmasına ve ergin uçuş sürelerine göre; Elma yaprakbü-keninde kitlesel tuzaklamaya, Kiraz sineğinde ise kitlesel tuzaklamaya veya ilaçlama zamanı ve sayısına karar verilir.
6.6. Nematot örnekleme yöntemi
Virüs ile bulaşık Kültür alanlarında, vektör nematotları saptamak için, mart-nisan aylarında, toprak sıcaklığı ortalama 15°C'nin üstüne çıktığı zaman örnekleme yapılır. Bunun için, sulamayı takip eden üçüncü günde; verim düşüklüğü, solgunluk, çalılaşma gibi belirti gösteren ağaçların taç izdüşümlerinden, her ağacın en az 3 ayrı yerinden olmak üzere, ortalama 500g kadar toprak ve kılcal kök örnekleri alınır. Örnekler teşhis için ilgili Araştırma Enstitüsüne gönderilir. Nematotla bulaşık olduğu tespit edilen Kültür alanlarında, uzmanların önerileri doğrultusunda hareket edilir.
6.7. Virüs hastalıklarını örnekleme yöntemi
Virüs hastalıkları ile ilgili olarak, kiraz ağaçlarının yaprak, çiçek, dal ve sürgünlerinde, belirtilerine göre gözlemler yapılır. Virüs belirtisi gösteren bitkilerin, indikatör bitki yardımıyla, tanılaması yapılır. Ayrıca hızlı ve kesin tanılama için, antiserumu olan virüs hastalıklarında, ELİSA gibi hassas serolojik testlerden birisi kullanılır. Örneklemeler, bahçe büyüklüğüne göre, aşağıda sayısı verilen ağaçlarda yapılır. Örnekler, ilkbaharda sürgün döneminde, ağacın dört tarafındaki sürgün uçlarından 2-3 yaprak alınır ve etiketlenerek, buz kutusu içinde laboratuvara getirilir. Bu örnekler, testleninceye kadar derin dondurucuda saklanır.
Bahçe büyüklüğüne göre örnekleme yapılacak ağaç sayısı :
25 –50 adet ağaç bulunan bahçelerde
10 adet ağaçtan örnek alınır
51-100 adet ağaç bulunan bahçelerde
15 adet ağaçtan örnek alınır
201-500 adet ağaç bulunan bahçelerde
20 adet ağaçtan örnek alınır
500 adetten fazla ağaç bulunan bahçelerde
25 adet ağaçtan örnek alınır
6.8. Bitki besin maddesi noksanlıklarının belirlenmesinde kullanılan örnekleme yöntemleri
Kiraz ağaçlarının dengeli beslenmelerini sağlamak ve bitki besin maddesi noksanlıklarını belirlemek amacıyla, yaprak ve toprak analizlerinin yapılması gerekmektedir.
a) Yaprak analizleri : Yaprak örneklemesi, tam çiçeklenme tarihinden 8-12 hafta sonra yapılmalıdır. Bunun için, ağacın güneş gören ve insan boyu yüksekliğindeki dallarında, uç sürgünlerin orta yaprakları, sapları ile birlikte toplanır. Ağaçların dört yönünden olmak üzere, 25 ağaçtan toplam 200 adet yaprak alınır. "Bir örnek" olarak kabul edilen bu 200 yaprak, 20 dekarlık bir alanı temsil edebilir. Örnekler zamanında alınmalı ve örnekleme sırasında ağaçların tür, çeşit, anaç ve yaş farkı gözetilmelidir. Ayrıca arazinin eğimi, toprak yapısı, derinliği, farklı gübre uygulanan bölümleri dikkate alınmalıdır. Orta büyüklükte, saplı, kuru, tozsuz, kimyasal madde bulaşmamış, böceklerden zarar görmemiş ve hastalık belirtisi bulunmayan yapraklar örneklenmelidir.
b) Toprak analizleri : Toprak örnekleri ise gübre kullanımından bir kaç ay önce alınmalıdır. Örnekler, bahçenin 8-10 farklı noktasından ve 20-40 cm (veya analizi yapacak laboratuarın talebine göre 30-60 cm) derinlikten alınır. Aynı bahçeden alınan topraklar, birbiri ile karıştırılır ve bu karışımdan 1 kg kadarı örnek olarak ayrılır. Yeni kurulan bahçelerde, 0-20 cm, 20-40 cm, 40-60 cm veya 0-30 cm, 30-60 cm, 60-90 cm. derinliklerden de örnekleme yapılması uygun olur. Bahçenin toprağı her tarafında aynı özellikte olsa bile, bir toprak örneği en fazla 40 dekarlık alanı temsil edebilir. Aşırı yağmurlu ve soğuk havalarda örnek alınmamalıdır. Örnekleme sırasında arazinin eğimi, yöneyi, topraktaki renk farklılıkları dikkate alınmalı ve böyle yerlerden ayrı örnek alınmalıdır. Ayrıca toprağın yapısı, derinliği ve işleme farklılığı da göz önünde tutulmalıdır.
Entegre Mücadele Teknik Talimatları
- Örtüaltı Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Turunçgil Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Mercimek Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Nohut Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Zeytin Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Bağ Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Kiraz Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Fındık Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Pamuk Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Antep Fıstığı Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Patates Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Elma Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Şeftali Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Mısır Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Kayısı Entegre Mücadele Teknik Talimatı
- Buğday Entegre Mücadele Teknik Talimatı
Konu İle İlgili Dokümanlar
- Entegre Zararlı Yönetimi 1961 kb
Arılar, yarım kilo bal yapabilmek için iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırlar.
Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri