• notifications1
  • menü

Bugün : 6 Aralık 2024 Cuma

Kültürel Mücadele Nedir?

KÜLTÜREL MÜCADELE

Kültürel önlemler, üreticinin kendisinin veya komşularıyla birlikte yürüttüğü tarımsal faaliyetlerdir. Kültürel faaliyetler birinci derecede esas hastalık kaynaklarını azaltmayı ve de ortadan kaldırmayı ayrıca da bitki dayanıklılığını arttırmayı amaçlamaktadır.

 

Kültürel mücadele, diğer metotlar ile bir arada ele alındığında daha etkili olabilmektedir. Kültürel yöntemlerle elde edilenler, özellikle kimyasal mücadele yönteminde görüldüğü gibi ani ve doğrudan etki göstermezler. Bu nedenle de yetiştirici tarafından hemen benimsenen bir yöntem olamamaktadır. Ancak daha düşük harcama gerektiren pratik işlemler olması nedeniyle uygulanmakta ve zararlılarla mücadelede diğer yöntemlere destek olmaktadır. 

 

Bu mücadele yönteminde temiz tohum, fide, fidan ve diğer üretim materyali kullanma, budama ve bitki artıklarını temizleme, toprak işleme, gübreleme, seyrek bitki yetiştirme, sulama ve drenaj ana faktörlerdir.

 

a) Sağlıklı Bitki Yetiştirme

Hastalıkların bir bölgeye girişinde en etkin vasıta hasta üretim materyalidir. Bu nedenle üreticiler hastalıksız üretim materyalini temin etmelidirler. Üretim materyali içinde birinci sırayı tohum almakta daha sonrada anaç, kalem, soğan yumru, gövde, kök sürgünleri gibi bikri kısımları gelmektedir. Mantari, bakteriyel ve virüs hastalıklarının çoğu öncelikle tohumla taşınmaktadır.

 

Temiz üretim materyali kullanmak hastalık ve zararlılar yönünden önemli bir kültürel mücadele yöntemidir. Bazı zararlılar hasattan tekrar dikime kadar tohum içerisinde kalabilmektedir. Bazı böcekler hasattan tekrar dikime kadar tohum içersinde kalabilmektedirler. Baklagillerdeki tohum böcekleri sağlıklı tohumlardan gelişen bitkilere zarar vermekte ayrıca yine tohumda bulunan buğday gal nematodu sağlıklı tarlalara bulaşarak buğdaya şiddetli zarar vermektedir. Fide köklerinde farkına varılmayan kök ur nematodları, yeni dikilecekleri sahalarda bulaşmalarla zararını arttıracaktır. Koşnil ve kabuklu bit yönünden fidanların dikim öncesi kontrol edilmesi gerekir. 

 

Birçok mantari ve bakteriyel hastalık sulama ve drenaj suyuyla taşınmaktadır. Kök çürüklüğü hastalıkları yumuşak çürüklük hastalıkları ve birçok nematod sulama suyuyla hastalıksız yeni alanlara bulaşabilmektedir. Bilhassa sulama kanallarından temin edilen suyun bu bakımdan sakıncalar içerdiği unutulmamalıdır. 

 

Yağmurlama sulama hastalıkların ortaya çıkışı ve yayılışı açısından çoğunlukla sorun çıkarmaktadır. Şeftali ve bademde filiz kanseri, elmada acı çürüklük, domateste antraknoz, patateste mildiyö, hıyarda bakteriyel köşeli yaprak lekesi, lahanalarda kök uru, hıyarlarda ve domateslerde mildiyö, külleme ve kök çürüklüğü hastalıklarının artışına sebep olmaktadır. Sisleme şeklinde sulama elma ağaçlarında kara leke isimli mantari hastalığı azaltırken bakteriyel bir hastalık olan ateş yanıklığı hastalığını arttırır. 

 

Drenaj daha çok bitkilerin normal gelişmesini sağlayacak şekilde fazla olan taban suyunu ve toprağın tuzluluğunu azaltmak için yapılır. Nematodlar ve bazı toprak içi zararlılarının rutubetli topraklardan hoşlandığı bilinmektedir. Bu zararlılar için toprak nemi ayarlanabilir. 

 

Hastalıklı bitki artıkları üzerinde birçok mantari ve bakteriyel etmeni yaşayabilmektedir. Ayrıca kompost ve ahır gübreside bazı hastalıkları yaymaktadır. Özellikle taze ahır gübresi önemli hastalıkları taşımaktadır.

 

Hastalıklar için, yabancı otlar ve hastalığa hassas olan diğer bitkiler ve tarla ya da bahçede kendi gelen bitkiler hastalığın bulaşmasında önemlidirler. Bu sebeple bu şekildeki bitkilerin imha edilmesi önemlidir.

 

Birçok meyve ağacının tomurcuk pulları hastalıkların kışlama yerleridir. Örneğin, elma küllemesi, elma kara lekesi, şeftali yaprak kıvırcıklığı Bu tür hastalıklarda ağaçlardan canlı ancak hastalık içeren bitki parçalarının kesilerek uzaklaştırılması etkili olmaktadır. 

 

Bitki artıklarının topraktan ayıklanması ve toprağa karışmasının önlenmesi (temizleyerek ya da iyice derine gömerek) bitki artıklarının yakılması, tarlaların ve bahçelerin su altında bırakılması, toprağın güneş enerjisinin sıcaklığıyla dezenfeksiyonu ve toprak işleme ile topraktaki hastalık etmenlerinin öldürülmesi gibi önlemlere başvurulmalıdır. 

 

Zararlı ve hastalıklarla bulaşık bitki artıklarının yok edilmesi gelecekte yetiştirilecek ürün zararlanmasını önlemede yardımcı olmaktadır. Böylece yer düşen meyvelerin, bulaşık bitki artıklarının toplanarak yok edilmesi, yabancı otların temizlenmesi işlemleri ile sağlanan arındırma, koruyucu savaşım metodu olmaktadır.

 

Toprak işleme ile hastalık etmenleri toprağa gömülür ya da toprak yüzeyine getirilerek güneş ışığına, sıcaklığa ve kurağa maruz bırakılır. Bu yolla bazı kök boğazı çürüklüğü etmenleri (Rhizoctonia solani), marul mozaik virüsü, marul mildiyösü hastalığı (Bremia lactuca), sebzelerde beyaz çürüklük (Sclerotinia sclerotiorum), elma kara lekesi (Venturia inaequalis) asma mildiyösü (Plasmopara viticola), bezelyelerde kök çürüklükleri (Fusarium sp., Pythium sp.) gibi birçok hastalık etmeninin dağılmasını önleyerek yada ölümüne neden olarak hastalığın azalmasına yol açar.

 

Bitki hastalıklarının tarlada kalışı zararlıların o sezonda ilave nesil vermelerine olanak sağlayarak miktarlarını arttırır. Bunun için artıkların toplanması, yok edilmesi gerekir. Bu, özellikle nematodlar için önemlidir. Bitki hastalık ve zararlıları özellikle tarla kenarındaki çit bitkileri ya da yabancı otlar üzerinde barınırlar, buralarda kışlar ve daha sonra kültür bitkilerine geçerler.

 

Toprağın belirli derinliklerde sürülmesi ile zararlılar ya çok derine gömülmekte ya da toprak üzerine çıkarılarak güneş ışığı, sıcaklık, rüzgâr, kuru ya da soğuk hava gibi etkenlerin etkileri ile veya kuşlar, kemirgenler vasıtasıyla yok edilmektedir. Sürülmekte olan bir tarlada bazı kuşların pulluğu takip ederek açığa çıkan böcek ve diğer zararlıları yiyerek yok etmesine çoğu kez şahit olunmaktadır. Toprak altı zararlıları olarak bilinen manas, tel kurtları, çekirge yumurtaları ve diğer zararlıların pupaları bu işlemle yok edilebilir.

 

Gübreleme yetiştiriciye ürünü arttırma ve yüksek gelir elde etme olanağı sağladığı gibi, uygun kullanımları ile ürünün kalitesinin de yükseltebilmektedir.

 

Gübreleme ile toprağa tek tek veya karışım halinde esas besin maddelerinin tümü verilebilmektedir. Pratikte bunlardan en çok ihtiyaç duyulanlar fosfor, potasyum ve azottur. Ayrıca bazı durumlarda kalsiyum, magnezyum, kükürt, bor, demir, mangan, bakır, çinko, klor ve molibden de gerekmektedir. Besin maddelerin topraktan uygulanmasının etkisiz kaldığı veya bitki beslemenin yeteri kadar kontrol edilemediği yerlerde besin maddeleri yapraklara püskürtülebilmekte ve bitkiler bu maddeleri alabilmektedirler. 

 

Besin maddeleri içersinde bitki ve hastalık etmenlerini en çok etkileyen azottur. Örnek olarak patateste çiçeklenme dönemindeki azotlu gübreleme, bakteriyel çürüklük hastalığının (Erwinia carotovora sub sp. atroseptica) artışına neden olurken, amonyum formundaki azot lahanalarda bazı mantari hastalıkların (Sclerotium rolfsii, Plasmodiophora brassica) gelişimini engellemektedir.

 

Genel olarak potasyumlu gübreler birçok bitki hastalığının gelişimini azaltmaktadır. Örnek olarak ise buğdayda pas ve külleme, kavunda solgunluk hastalığı, mısırda sap çürüklüğü ve rastık, asmada mildiyö ve kurşuni küf verilebilir. Fosfor kullanımıyla patateste uyuz hastalığının (Streptomyces scabies) zararı azalırken, ıspanakta hıyar mozaik virüsünün zararı artmıştır. Kalsiyumlu gübrelemenin genel olarak hastalıkların azalmasına neden olduğu araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Manganlı gübreler patateste uyuz hastalığının, bazı mildiyö hastalıklarının (Phytophthora infestans) ve kabakta fidelerin beyaz çürüklük hastalığını azaltmaktadır.

 

Azotun, fosfor ve potasyum kombinasyonunun yüksek dozlarda uygulanması sonucu kırmızı örümcekler (Panonychus ulmi, Tetranychus urticae), yaprak biti (Myzus persicae) gibi zararlıların miktarında artış görülmüştür.

 

Çiftlik gübrelerinim devamlı kullanımları danaburnu (Gryllotalpa gryllotalpa) gibi bazı zararlıların çoğalmalarını hızlandırabileceği bilinmektedir. Böyle durumlarda çiftlik gübresi kullanımına birkaç yıl için ara vererek, onun yerine diğer gübrelerin kullanılması önerilmektedir. Bunun yanında çabuk etkiye sahip gübreler zararlının yoğun olduğu devrede kullanılırsa, bitkinin gelişmesini hızlandıracağı için bazı yaprak galeri böceklerine karşı bitkiyi koruyabilir.

 

b) Dayanıklı Çeşitlerin Yetiştirilmesi

Dayanıklılık, bir bitki çeşidinin, aynı çevre koşullarında, aynı yoğunluktaki böcek saldırısından yada hastalıktan etkilenmeyip, diğer çeşitlerden daha bol ve kaliteli ürün verme yeteneğidir. Zararlı ve hastalıklarla savaşımda hemen hiçbir metot, zararlı saldırısına dayanıklı bitki çeşitlerinin yetiştirilmesi kadar büyük avantaj sağlamaz.

 

Bitkilerde doğal olarak bulunan dayanıklılık nedeniyle zararlının saldırısı ve hastalığın şiddeti belirli derecede azaltılabildiği gibi, bu saldırıya tolerans da gösterilmektedir. Tolerans ise zararlı ya da hastalık tarafından zarar gören dokuların tamir edilişi olarak açıklanmaktadır. 

 

c) Ekim Dikim Zamanlarının Ayarlanması

Bitki ekim-dikim zamanlamasını iyi yapmak suretiyle üründe çoğu kez zararlı tarafından meydana getirilecek zarar önlenebilmekte ya da en az düzeye indirilebilmektedir. 

 

Bitkinin ekim dikim zamanının ayarlanması ile hastalık etmenlerinin hastalık yaptığı dönemden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Ayrıca yağışlı dönemlerin bitkinin olgunlaşma dönemine rastlatılması ile kavunda mildiyö ve meyve çürüklüğünden şekerpancarında ise beyaz çürüklük hastalığından kaçılabilmektedir.

 

Tahıl ve baklagillerin yağışlı dönemde yetiştirilmesi ve kuru dönemde hasadının yapılması ile yaprak ve tohum hastalıklarını azaltmaktadır. Nohut antraknozu hastalığından kurtulmada geç ekim yapmak son derece etkilidir. Sonbaharda erken ekilen baklaların yaprak biti saldırısından, mısırın erken ekilmesiyle yeşil kurt zararından büyük ölçüde korunduğu bilinmektedir. 

 

d) Hasat Zamanının Ayarlanması

Ürünün, hasat olgunluğu dikkate alınmak şartı ile böcek zararı en yüksek seviyeye çıkmadan hasat edilmesi gerekir. Gecikmesi söz konusu olunca zarar da artmaktadır. Patates X, Y ve yaprak kıvırcıklığı virüsleri, yerfıstığında kök çürüklükleri hastalıkları için erken hasat yapılması ile hastalıktan kurtulmak mümkündür. Ayrıca patateste mildiyö hastalığının yumrulara geçişi erken hasatla önlenmektedir.

 

Tohum böceği zararından kurtarabilmek için bezelyenin olgunlaşır olgunlaşmaz hemen hasat edilmesi gerekir. Lahananın olgunlaşınca hemen hasadı ile lahana kelebeği zararı en aza indirilebilmektedir. 

 

e) Münavebe (Ekim Nöbeti) ve Nadas

Ürün sırasının düzenlenmesi, bazı ürünlerin birbirini izleyecek şekilde ekilmesi ve bazen tarlanın boş bırakılması önerilebilir. Hastalık ve zararlılardan dolayı zararı azaltmak için ürün sırası bakımından bitkiler 3 grupta toplanabilir. Birinci gruptaki ürünler mısır soya ve konservelik domates gibi geniş alanlarda ekilebilir ve bu ürünlerin eşdeğerde alternatifleri yoktur. Patates, aspir, tane sorgum ikinci ürünü gibi 2. gruptaki ürünler her iki yılda bir yetiştirilebilir, ürün olmayan yıllarda alternatif ürünler zararı hafif olarak karşılarlar. Pamuk şekerpancarı ve kuru fasulye gibi 3. grup ürünler ise üç yılda birden fazla yetiştirilmemelidir. 

 

Nadasın esas yararı toprak su ve besin düzenini korumaktır. Kuru alanlarda nadas nematod mücadelesi bakımından önemlidir. Ayrıca bazı bakteriyel (Ralstonia solanacearum) ve mantari hastalıklar (Fusarium sp., Sclerotium sp.) ın azaltılmasında önemli bir yoldur.

 

Monokültür, tek bir ürünün veya çok yakın benzer ürünlerin sadece nadas veya yeşil gübreleme ile ara verilerek yetiştirilmesidir. Bu şekildeki yetiştirme tarzında hastalıklardan dolayı çok büyük kayıplar olabilir ve aynı zamanda hastalığın yeni ırkları oluşabilir. Bazı hastalıklarda ise dönüşümü olmayan artışlar meydana gelir.

 

Bir sahada uzun süre aynı kültür bitkisinin yetiştirilmesi ile toprağın, besin maddesi bakımından tek taraflı olarak zayıfladığı bilinmektedir. Bu tip uygulama ile yetiştirilen bitkilerin zayıf gelişme göstermekte ve sonuçta mevcut zararlılar böyle bir konukçuda hızla gelişmek suretiyle daha fazla zarar meydana getirmektedir. Uzun süre aynı bitkini yetiştirilişi ile o sahada mevcut zararlının devamlı kendi besinini bulması nedeniyle kolaylıkla artacağı da doğaldır. Böyle sahalarda o topraklarda kolayca gelişebilen ve zararlının kendisine konukçu olarak seçmediği başka bitkiler yetiştirmek suretiyle zararlı yoğunluğu azaltılmaya çalışılır. 

 

Bitki değişimi, özellikle bir ya da iki sezon konukçu bulamadığında ya da tercih ettiği konukçunun olmaması durumunda canlı kalamayan zararlılar için etkili olmaktadır. Bu işlem bitki zararlısı nematodun topraktaki yoğunluğunun azaltılmasında kullanılan en etkili, yaygın ve ekonomik bir uygulamadır. 

 

f) Tuzak Bitki ve Antagonist Bitkiler Kullanma

Bu yöntemde zararlıyı cezbeden bir bitkinin küçük sahalar halinde yetiştirilmesi, daha sonra zararlı çoğalmasına meydan vermeden bu tuzak bitkilerin zararlıyla birlikte yok edilmesi şeklinde uygulanır. Örneğin kadife çiçeği (Tagates sp.) bitkisinin nematod mücadelesinde kullanılması, yine bu bitkinin zeytinliklerde ekilerek solgunluk hastalığının (Verticillium sp.) zararının azaltılması. Aynı şekilde canavar otu (Orobanche sp.) isimli yabancı otun domatesteki zararını azaltmak için ayçiçeği, nohut ve yonca kullanılmaktadır.

 

h) Budama

Bazı toprakta yaşayabilen hastalıklar, alet ve insanlarla bulaşmaktadır. Bunlar özellikle toplama ve budama işlemleri sırasında yayılmaktadırlar. Her iki işlemde de makaslar ve eller daldan dala ağaçtan ağaca temas etmektedir Birçok bakteriyel ve mantari hastalık bu yolla bulaşmaktadır. Örneğin domateste bakteriyel kanser koltuk alma işlemleri sırasında, solgunluk ve kök çürüklüğü hastalıkları toprak işleme araçlarıyla, hıyarlarda bakteriyel hastalık (köşeli yaprak leke) toplama sırasında dağılmaktadır. 

 

Budama işlemi ile ağacın güneş ışınlarından yararlanması sağlanmaktadır. Bu işlem sırasında bazı zararlıların yumurtalarını bıraktıkları dalların budanması, budanan dalların sonraki bulaşmaları önlemek için mutlaka yakılması gerekir.

 

Budama ile hastalıkların dağılmaması için bitkinin uyku döneminde yapılmalıdır. Budama aletlerinin bitkiden bitkiye geçerken dezenfeksiyonu çok önemlidir. Domates bakteriyel kanseri hastalığı koltuk alma işlemleri sırasında çok çabuk yayılmaktadır. Aynı şekilde meyve ağaçlarında başta ateş yanıklığı bakteriyel hastalığının yanında birçok hastalık budama ile yayılmaktadır. Budama işlemi, sürgün ve dalların üzerinde ve içinde böcekleri ya da bunların larvalarını bulundurmaları göz önüne alındığında zararlıların mücadelesinde önemli bir faktördür. 

 

k) Seyrek bitki yetiştirme

Seyrek yetiştirme, bitkilerin daha iyi gelişmesine neden olacağı için önemlidir. Sık yetiştirilen ağaçların zayıf yapılı olmaları nedeniyle yaprak bitleri ve kabuklu bit zararından daha fazla etkilenmektedirler. Sık dikim yüzünden rutubetli bir ortam oluşması sonucu bitki hastalıkları da çok daha şiddetli gelişmektedir. 

 

m) Toprağa Organik Madde Uygulama ve Malçlama

Toprağa organik madde karıştırılmasının toprak ve su ilişkileri üzerindeki olumlu etkisi yanında hastalık etmenlerine de etkilidir. Genelde toprağa karıştırılan organik madde topraktaki faydalı mikroorganizmaların çoğalmasını teşvik ederek birçok hastalığın gelişimini engeller. Örneğin soya yeşil gübresi patates uyuz hastalığının artışını azaltmıştır. Ancak bu yöntem bazı hastalıkların artışına sebep olabilir bilinçli uygulanılmalıdır. Malçlama aynı özelliklere sahip olmakla beraber virüs vektörleri, rutubetin korunması ve bazende yaprak ve meyvelerin toprakla direkt temasını önleme gibi ek fonksiyonlara sahiptir.

Konu İle İlgili Dokümanlar

x
Bu konu hakkında kafanıza takılan bir şey var mı?

(81225 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

ONLİNE TEST ÇÖZ
reflesh

Kurtboğan En Zehirli Bitkilerden Biridir. Boğan otu ve kaplan otu olarak da tanınır. Genelde dağlık bölgelerde yetişir. Eski zamanlarda okların ucuna zehir olarak da kullanılmıştır. yaklaşık 2-6 saat arasında yetişkin bir insanı öldürür. 20 ml’lik zehir ölüm için yeterlidir.

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri

Site Haritası - Rss Beslemesi