• notifications1
  • menü

Bugün : 26 Nisan 2024 Cuma

Ergin Arı Hastalıkları

Varroa

Arıcıyı en çok tehdit eden zararlılardan birisidir. Varroa görüntü olarak keneye benzeyen ve arıların kanını emerek yaşayan 1.5 mm uzunluğunda, 1.7 mm genişliğinde bir asalaktır. Arı bitinden farkı; arı biti 6 ayaklı, varroa 8 ayaklıdır.

Varroa arıların kurtçuk, larva ve ergin devrelerinde kanlarını emerek yaşar. Varroa zararlısına uğramış yavru ve ergin arılar zayıf ve güçsüzdürler.

Ayak, kanat ve vücutlarının diğer kısımlarında birtakım deformasyonlar görünür. Arının ömrü kısalır bu yüzden arı ailesi zamanla zayıflayarak yok olur

Bir arıda 6 adet bazen daha fazla bulunabilir.

Hastalık genellikle bu hastalığa yakalanmış diğer arılardan bulaşma vasıtasıyla olur. Varro zararlısı görüldüğü andan itibaren diğer arıcılara ve ilgili resmi kurumlara haber verilmesi gerekir.

Varroa kapalı yavru gözlerinde geliştiği için mücadelesinde kullanılan ilaçlar etkisiz kalmaktadır. Mücadelenin başarısı ve ilacın etkinliğini görebilmek için ilaçlamanın yavrusuz dönemde yapılması gerekmektedir. Bunun için varroa ile mücadelede en uygun zaman kolonilerde kuluçka faaliyetlerinin ve kapalı yavru miktarının en az olduğu erken ilkbahar ve geç sonbahar olmaktadır.

Varroa zararlısından korunmak ve tedavisi için ruhsatlı bir takım ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlar arasında Perizin, Vamitrat-Va, Rulamit-Va, Apistan sayılabilir.

 

Nosema

Nosema Apis isimli bir sporun neden olduğu Nosema, ergin arı hastalıklarının en önemlilerinden birisidir. Bulaşıcı ve tehlikelidir. Bu hastalık daha çok ilkbahar başlangıcı ve sonbaharın son günlerinde görülür.

İşçi arılar içinde nosema sporları bulunan besin, su ve benzelerini taşırken ya da ölü ve nosemalı arıların pisliklerini dışarı atarken hastalığa yakalanırlar. Hastalık ilerledikçe kovan zayıf düşmeye başlar.

Nosemaya yakalanan arılar uçamaz, yerlerde sürünür, felç geçirmiş gibidir ve ishal görüntüsü oluşur.

Çerçeveler üzerinde kanatları ayrılmış anormal görünüşlü arılar, kovan dip tahtasında ve kovan uçma tablasında karınları şişmiş arıların görülmesi Nosema hastalığının belirtilerindendir. Kovan uçuş tahtasında ölü arılar ve dışkılardan oluşmuş lekelerin görülmesi Nosema hastalığının teşhisinde önemli rol oynar.

Koruyucu ve tedavi edici olarak Fumajil-A isimli ilaç kullanılabilir.

 

Adi İshal (Dizanteri)

İlkbaharda arıların faaliyete geçtiği sıralarda görülür. İshale yakalanmış arılar, koyu sarı, yapışkan, sulu ve pis kokulu bir pislik çıkarırlar.

Uzun zaman içeride kapalı kalmak, arıları ekşimiş veya bozulmuş şuruplarla beslemek, rutubet, soğuk veya kışın kovanlarda yeter derecede bal bulunmaması dolayısıyla arıların polenlerle beslenmeleri hastalığı meydana getiren başlıca nedenlerdir.

Bu hastalık bulaşıcı ve mikrobik değildir. Mevsim ilerledikçe kendiliğinden geçer.

Hastalıktan korunmak için hastalığa neden olan etkenleri ortadan kaldırmak gerekir.

İshale yakalanan arılar havaların birden yağmurlu ve soğuk gitmesi halinde dışarı çıkamaz ve uzun süre içeride kalırlarsa kendilerini daha fazla tutamayarak kovan içine dışkılarlar. İshalin arılar için tehlikeli olduğu aşama budur. Kovan içi rutubetli, küflü ve kokulu bir hal alır, kitle halinde arı ölümleri görünmeye başlar.

 

Arı Biti

Pireden biraz daha kısa ve yuvarlak, kestane renkli, altı ayaklı yengeç gibi her yana hareket edebilen, ayakları çengelli bir bittir.

Arıların sırtına ve göğüslerine yapışarak onların ağızlarından çalabildikleri ballarla beslenirler. Bu parazit özellikle zayıf arı aileleri ve ana arıya musallat olur. Arı biti arı sütünü çok sever. Arıların besin alış-verişini taklit ederek genç işçi arılardan salgıladıkları arı sütünü çalar.

Bazen bir ana üzerinde 5-10 tanesi birden bulunur ve onu işinden alıkoyacak kadar rahatsız eder. Dişi arı biti yumurtalarını bal sırları içine bırakır. Larva aşamasına gelen bit peteklerde kanallar açarak tahribat yapar.

En iyi korunma yöntemi kovanı sürekli kuvvetli tutmaktır. Varroa ile mücadelede kullanılan ilaçlar uygun dozlarda arı biti ile mücadelede de kullanılabilirler.

 

Uyuz (Arı Akarı)

Mikroskopla görülebilen 80-120 mikron boyunda ve gözleri olmayan olan akar, arıların göğsünde bulunan hava deliklerinin içine girerek solunum borularına yerleşir. Akar, burada çoğalır ve zararını yapar. Ömrü 30-40 gündür.

Dişi akar trake (solunum borusu) içine 6-10 yumurta bırakır. 12-15 günde ergin hale gelirler.

Delici-emici ağız yapısına sahiptir. Arının solunum boruları, kuruyan kan dokusu, akarın dışkısı, gömlek kalıntıları ve diğer artıklarla tıkanır.

Akarla bulaşık arıların kanatları sarkık ve titrektir. İleri aşamada sürünme başlar ve uçma refleksini kaybeder.

Karın şişkindir. Solunum borusu mikroskopla incelendiğinde düz, lekesiz, krem rengindeki görünüm esmerimsi siyaha dönüştüğü görülür.

x
Bu konu hakkındaki sorularınızı ya da görüşlerinizi bu alana yazabilirsiniz!

(73224 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

Ergin Arı Hastalıkları Nelerdir?

Ergin Arı Hastalıkları Nelerdir?

Ergin Arı Hastalıkları Varroa Arıcıyı en çok tehdit eden zararlılardan birisidir. Varroa görüntü olarak keneye benzeyen ve arıların kanını emerek yaşayan 1.5 mm uzunluğunda, 1.7 mm genişliğinde bir asalaktır. Arı bitinden farkı; arı biti 6 ayaklı, varroa 8 ayaklıdır. Varroa arıların kurtçuk, larva ve ergin devrelerinde kanlarını emerek yaşar....

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi