Ayçiçeğinde Sclerotinia Kök - Gövde ve Tabla Çürüklüğü = Beyaz Çürüklük Hastalığı
Ayçiçeğinde Beyaz çürüklüğe neden olan etmen Sclerotia sclerotiorum dur. Etmen sadece ayçiçeğini değil, birçok tarla bitkisini, orman ürünlerini, sebzeleri, süs bitkilerini ve çalı tipi bitkileri hastalandırır. Tarla bitkileri içerisinde baklagiller, kolza, keten, şekerpancarı, patates, soya ve yonca başta gelenleridir. Bununla birlikte hububat ve birçok taneli bitki bu fungus için iyi bir konukçu değillerdir. Tarla bitkileri içerisinde bu hastalığa karşı en hassas olan bitkilerden biride ayçiçeğidir. Hastalıkla bulaşık olan yerlerde iklim koşulları uygun giderse ayçiçeği bitkisi bu hastalıktan çok zarar görür. Hastalık etmeni bitkiye fide döneminden tanenin olgunlaşmasına kadar olan her devresinde bulaşabilir. Etmen bitkinin kök, gövde ve tablasını enfekte edebilir.
Etmen bitkiyi fide döneminde yakalarsa çökertene neden olur ve bitkiler genç fide döneminde ölürler. Daha iler ki dönmelerde bitkinin kök ve gövdesini enfekte ettiğin de meydana getirdiği çürüklük bu kısımlarında kahverengi yumuşak ve ıslak çürüklük şeklinde kendini belli eder. Hastalık sebebiyle saplarda halkalar meydana gelir. Onların üzeri genellikle misellerle örtülür. Bu miseller kışa girerken siyah sclerotia haline dönüşürler. Etmen, bitki köklerini topraktaki kömürümsü sklerotlarıyla, bitkinin gövde ve tablalarını ise toprak yüzeyinde sklerotların çimlenmesi sonucu oluşan apotesyumlardan rüzgarlar vasıtasıyla etrafa yayılan askosporlarla enfekte eder.
Hastalığa yakalanan bitkinin sap ve öz dokusu kuruyarak iletim demetleri devre dışı kalır ve bunun sonucunda bitkilerde ani solgunluk durumu gelişir. Gövde enfeksiyonuna yakalanan ayçiçeği bitkileri kuvvetli bir rüzgar estiğinde gövdelerde oluşan halkaların bulunduğu yerlerden kolayca kırılırlar. Bu şekilde enfekte olan ayçiçeği bitkileri çoğunlukla solar ve solgunluk gösterir, bu bitkinin sapından tutup yukarı çektiğimizde topraktan kolayca sökülürler. Sökülen sap ve köklerinin çepeçevre ve biraz kalınca çürümüş fungus tabakasıyla kuşatılmış olduğu görülür. Bu oluşum sapın toprak yüzeyinden 7-25 cm yukarısına kadar olan kısımlarına da ulaşır. Fungus, kuru iklim şartlarında toprağın yüzeyinde veya altında miselyum geliştirerek kökleri direkt enfekte eder ve bitkiden bitkiye yayılır. Hastalığa yakalanan tablalarda da beyaz bir çürüklük gelişir. Beyaz küf fungusuyla çok yoğun bir şekilde enfekte olmuş ayçiçeği tablası parçalanmış lif dokusu haline gelmiş bir iskelet görünümündedir.
Ayçiçeğinin tabla kısmı fırça görünümlü bir hal alır. Hastalık etmeni hangi organı enfekte ederse etsin hastalıklı dokularda bol miktarda sklerotlar meydana gelir. Bu sklerotlar fungusun kışlamasını sağlarlar. Hastalıklı bitki artıklarıyla toprağa karışan sklerotlar hem tarlada inokulum artışına neden olurlar, hem de etmenin uzun yıllar toprakta canlı kalmasını sağlarlar. Bu sklerotlar ya direkt çimlenerek veya üzerinde değişik sayıda özel sapçıklar oluşturarak bunların üzerinde apotesyumları oluşturarak yeniden hastalığı başlatırlar. Apotesyumda ilkbahar da olgunlaşan askosporlar etrafa yayılarak bitkileri enfekte ederler.
Tohumla ve toprakla yayılır. Özellikle tabla enfeksiyonları, çiçeklenmeden sonra yağan fazla yağmurlardan sonra, topraktaki sklerotilerin çimlenip meydana getirdiği sporların havadan taşınması ile oluşmaktadır. Tablaya yerleşen hastalık etmeni, kısa sürede tablanın çürümesine neden olmaktadır.
Mücadele
Kültürel Mücadele
-
Temiz tohum kullanılmalı
-
Dayanıklı çeşit ekilmeli
-
Ekim nöbeti uygulanmalı
-
Taban arazilerde aşırı sulamadan kaçınılmalı
-
Hastalıklı bitki artıkları sökülüp, yakılarak imha edilmeli,
-
Yağmurlama sulamadan kaçınılmalı,
-
Tarlanın 25- 45 gün gibi uzun bir süre su altında bırakılması. Ekim nöbetinde çeltik varsa bu işlemi ayrıca uygulamaya gerek yoktur.
Kimyasal Mücadele
Topraktan gerçekleşen enfeksiyonlara karşı yapılacak olan tohum ilaçlaması bitkileri belli bir dönem hastalığın etkisinden koruyabilir. Ancak daha ileriki dönemlerde topraktan skleroitial enfeksiyonlara karşı fungisit uygulamasının pek faydası olmaz. Ancak askosporlar vasıtasıyla bitkinin toprak üstü organlarında ( çiçek, tabla, gövde) meydana gelebilecek enfeksiyonlara karşı koruyucu fungisit uygulaması yapılabilir. Böyle bir durumda Dicarboximide grubu fungisitler ile Benomyl içeren fungisitler kullanılabilir.
Dokümanlar
- Sorhocam
- Bitki Koruma (Hastalıklar Ve Zararlılar)
- Bitki Hastalıkları (Fitopatoloji)
- 1 dosya
- 6 resim
- 2 yorum