• notifications1
  • menü

Bugün : 29 Mart 2024 Cuma

Elma Yetiştiriciliği

Bahçe kurulacak arazi uzun süre işlenmemiş ise sürüm öncesi toprak patlatılmalı ve ardından toprak derin sürülmelidir. Yaz mevsimi bitene kadar da toprağın havalanmasını ve güneşlenmesini sağlamak için beklenmelidir. Daha önce yetiştiricilik yapılan bir alanda dikim yapılacak ise bahçe yapılacak yerin toprağı ilkbahar ve yaz aylarında derin bir şekilde sürülmelidir. Çıkan eski kökler temizlenmelidir. Sonbaharda kesekleri kırmak, dağıtmak ve araziyi tesviye etmek için tırmık veya diskaro çekilerek arazi dikime hazır hale getirilir. Elma fidanı dikilmeden önce, toprak analizleri yardımıyla bahçe kurulacak alanın toprak özelliği ve içeriği mutlaka belirlenmelidir. Yapılacak uygulamalar analiz sonrası ortaya çıkan değerler ışığında yapılmalıdır.

 

Toprağın hazırlanması sırasında genel olarak yapılacak uygulamalar şunlardır; gerektiği takdirde dikim öncesi dekara 3-4 ton, 2-3 sene yanmış gübresi çiftlik gübresi (gübre yanmamış olursa yabancı ot tohumu ve toprak altı zararlıların larva ve yumurtaları olacaktır), dekara 25-50 kg Triple Süper Fosfat (TSP) veya Diamonyum Fosfat (DAP) dekara 20-40 kg Potasyum Sülfat gübreleri uygulanabilir. Uygulama işlemi yapılırken gübreler, pulluk yardımıyla derin sürüm yapılarak toprağın 20-25 cm derinliğine ulaştırılmalıdır. Damla veya mini spring sistemi kurulacak ise azot, fosfor ve potaslı gübreler sulama ile birlikte bir program dahilinde verilir.


Dikim yerinin belirlenmesi ve işaretlenmesi

Fidan dikimi yapılmadan önce dikim noktaları kazıklarla işaretlenir. Uzun bir ipin arazinin üst başına gerilmesi ile dikim sıraları, sağ ya da sol başına gerilmesi ile de ilk sıranın fidan yerleri belirlenir. Bu aşamadan sonra her sıraya gerilen ip doğrusu boyunca fidan aralıklarına eşit boyda bir demir profil ya da şerit metre yardımı ile sıra üzeri fidan yerleri tek tek ve kontrollü olarak belirlenerek kamışlarla işaretlenir.

 

ANAÇ ÇEŞİT ADI SIRA ARASI SIRA ÜZERİ
M9 Red Chief 3.00 0.75 - 1.00
M9 Diğer Çeşitler 3.00 - 3.50 1.00 - 1.50
M106 Red Chief - Breaburn 3.50 - 4.00 1.50 - 2.00
M106 Royal Gala 4.00 - 4.50 2.50 - 3.00

 

Dikim sıklığı arttıkça dekara dikilen fidan sayısı artar, bu doğrultuda da il yıllarda dekardan alınan meyve miktarı artar. Güneş ışığından verimli bir şekilde yararlanmak için dikim sıraları kuzey – güney istikametinde olmalıdır. Tozlayıcı çeşit sırası 30 metreyi geçmemelidir. Bu amaç ile her 5–6 sırada bir dölleyici sırası dikilmelidir. 

 

Drenajı bozuk olan topraklara drenaj kanalları açılmadan dikim yapılmamalıdır. Su geçirgenliği az olan arazide 50 cm. genişliğinde ve 30 cm yüksekliğindeki set üzerine çukur açıldıktan sonra fidan dikilmesi önerilir. Ayrıca iki sıranın tam ortasına tekli pullukla 25 cm. derinlikte bir kanal açılması bahçenin uzun ömürlü olması için iyi bir tavsiyedir.

 


Fidan Dikimi

Basit bir işlem olan fidan dikim işlemi doğru yapılmadığı takdirde ağaçlar gelişemezler veya ölürler. Dikim yapılırken dikilecek fidanlar uzun süre açıkta bırakılmamalı, köklerin kurumasına izin verilmemelidir. Fidanlar nemli olarak korunmalıdır. Fidan dikimi genel olarak sonbaharda yaprak dökümü zamanında ve ilkbaharda ağaçlara su yürümesine kadar geçen zamanda yapılır. En uygun dönem ise kışı ılık geçen yerlerde sonbahar mevsiminde, kışı sert geçen yerlerde de ilkbahar mevsiminde dikmektir. Fidanlar iklim ve toprak şartlarının müsait olduğu durumlarda ağaca su yürümeden önce dikilmelidir. Kışı çok sert olmayan kurak yerlerde sonbahar dikimi daha iyi sonuç verir. Bunun nedeni sonbaharda dikilen fidanların kış yağışları ve toprak ısısının uygun olduğu günlerde kök gelişmesine başlamasıdır.

 

Dikimi yapılacak olan fidanların köklerindeki yaralı ve kırık kısımlar makas ile temizlenir. (Özellikle odunsu kökler) Bu sayede söküm sırasında zarar görmüş kök parçaları kesilerek temizlenmiş olur. Daha sonra bir kap içerisinde hazırlanan ilaçlı suya (100 litre suya 400 gr. Captan + 100 gr. Benlate veya 100 litre suya 400 gr. Captan + 100 gr Deresol) fidan kökleri daldırılarak kök hastalıklarına karşı önlem alınır.

Fidan dikim yerleri küçük kazıklarla belirlendikten sonra gerek çukurların açılması, gerekse fidanların dikimi için dikim tahtası kullanılmalıdır. Böylece fidanların tam işaretlenen yerlere dikilmeleri nedeniyle sıraların düzgün olması sağlanır.

 

Açılmış olan çukurlar içerisine üst toprak konur ve kümbet yapılır. Fidan dikim tahtasının ortasına, aşı noktası rüzgara karşı (genellikle güneye bakacak şekilde) ve aşı noktası toprak seviyesinden 20 cm. yukarıda olacak şekilde yerleştirilir ve toprakla doldurulur. Kökler arasında hava boşlukları kalmaması için toprak, hafif hafif ayakla bastırılarak yerleştirilir. Killi ağır topraklarda sıkıştırma işlemi su ile yapılmalıdır. Fidan dikiminden hemen sonra derhal 20–25 litre can suyu verilmelidir.

 

İlkbaharda dikilen dalsız fidan, don tehlikesi tamamen geçtikten sonra aşı noktasından 65-70 cm., yerden ise 85-90 cm.’den lider olabilecek iyi gelişmiş bir gözün 1-2 mm. yukarından meyilli kesilir. Eğer fidan 3’den az yani 1–2 dalı var ise bu dallar kesilir ve fidan yukarıda tarif edildiği şekilde bir göz üzerinden kesilerek dikilir.

 

Fidanlıktan alınan fidan geniş açı ile çıkmış en az 5–8 dallı ise fidan dallı olarak dikilir.  Dikim işlemi çiçeklenmeye yakın bir zamanda yapılmış ise dalların uzunluğunun yarısı bir alt gözden kesilir. Dikim işlemi çiçek açımından 6–8 hafta önce yapılmış ve dalların uzunluğu 60 cm. den az ise dalların uç kesimini yapmak isteğe bağlıdır. Kesilmeden bırakılan ve yere paralel olacak şekilde eğilen dallar ikinci yıl bol meyve verecektir. Bunun aksine dal uzunluğunun 1/4 veya 1/3 ünün kesilmesi dallanmayı arttıracak, meyve gözünün gövdeye yakın yerde oluşmasını arttırarak ölü göz (çıplak gövde) oluşumunu azaltacak ve dalın kalınlaşmasına neden olacaktır. Dallı fidan dikiminde lider en üstteki daldan 30–35 cm yukarıdan kesilir, fakat kesimden sonra dallanma olacağı ve birinci katta dal sayısı artacağı için yeni çıkan dallar koparılır ve liderin büyümesi sağlanır.

 

NOT: Aşı noktası toprak seviyesinden 20 cm yüksekte olmalı, böylece aşı noktası yüksek olan ağaçların kuvvetli bir şekilde gelişmesi önlenmiş olur. Aksine aşı noktası yere yakın olan ağaç, güçlü gelişir. Aşı noktası toprakla örtülür ise ağaç aşı noktası, üstünden köklenerek bodur ağaç özelliğini kaybetmiş olur.

 

YIL Türkiye Geleneksel
Elma Üretimi
Klasik Anaç
20 Adet / Dekar
M9 Bodur Anaç
200 Adet / Dekar
1.5m x 3.5m
( Kg / Dekar )
M106 Yarı - Bodur
80 Adet / Dekar
3m x 4m
( Kg / Dekar )
1 0 0 0
2 0 600 100
3 0 2.000 400
4 0 3.600 800
5 400 4.400 2.100
6 700 5.000 2.900
7 1.200 5.600 4.200
8 1.300 5.600 4.900
9 2.000 6.000 5.800
10 3.000 6.000 6.200
10 Yıl Üretim Toplamı 8.600 38.800 27.000
15 Yıl Üretim Toplamı 23.600 68.800 57.000
Tam Verimli
Dönemde
Her Yılki
Üretim Kg
3.000 6.000 6.000

 

Bodur Ağaçlarda Direk Dikimi

Modern meyve yetiştiriciliğinde bodur anaçlar (M9, M26) kullanıldığında; ağaçların yıkılmasını önlemek, dalları eğmek ve meyve yükünü taşımak amacıyla her ağaca bir direk veya telli terbiye sistemi gereklidir. Bu amaç için sanayi borusu, emreylenmiş ağaç direk veya beton direkler kullanılmaktadır. Direk dikim işlemi fidan dikiminden önce yapıldığında ise daha iyi olur.

 

Sulama ve Gübreleme Uygulamaları

Sulama; diğer tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi etkinliği arttıran ve günümüz iklim koşullarında mutlaka gerekli olan bir uygulamadır. Sulama uygulamasının önemi kadar, sulamada verilmesi gereken su miktarı ve sulama zamanın iyi belirlenmesi gerekir. Meyve yetiştiriciliğinde kontrollü su uygulaması meyve verim ve kalitesini büyük ölçüde etkiler. Kontrollü su uygulamaları modern sulama yöntemleri ile mümkündür. Bu yöntemlerin başında damla ve mini yağmurlama sulama yöntemleri gelmektedir. M9 anacı ile sık dikilen bahçeler için damla, M106 anaçları ile dikilen bahçelerde mini yağmurlama sistemleri uygundur.

 

Bodur elma yetiştiriciliği yöntemlerinden her ikisi de kullanılabilir. Ancak yöntem seçiminde; bitkinin sı üzerindeki aralığı, su kaynağının debisi, içindeki çözünmüş maddelerin miktarı ve toprağın bünyesi (hafif, ağır toprak) etkili olmaktadır. Unutulmaması gereken en önemli nokta, ağacın gölgelediği alanın yani kök bölgesinin tamamına yakın ıslatılmasıdır. Hangi sistem kurulursa kurulsun bitkinin su ihtiyacının tam karşılanması tavsiye edilir. Damla ya da mini yağmurlama sulama yöntemiyle sulama yaparken özellikle aşırı sulamalardan kaçınmak gerekir. Aşırı sulamalarda besin maddeleri kök bölgesinden yıkandığı gibi sürgün gelişimi de fazla olur ve meyve gözü oluşumları azalır.

 

Ayrıca kloroz gözlenir. Dolayısıyla üreticilerimizin sulama yaparken bitkide oluşan durumları iyi incelemesi buna uygun sulama programı oluşturması tavsiye edilir. Bunun yanında unutulmaması gereken ağır bünyeli toprakların su tutma kapasiteleri hafif bünyelilere göre daha fazladır. Bu sebeple çok geçirgen topraklarda sulama aralıkları ve uygulanan su miktarı fazla olabilir. Ayrıca yapılan araştırmalara göre özellikle çiçek döneminde sulama yapılması ve meyve bağlamanın ardından yaratılacak su stresi sonucunda meyve dökümü artar. Meyve kalitesi büyük ölçüde azalır ve ebadı küçük kalır. Ancak meyvede istenen tat ve aroma ve iriliğinin korunması amacıyla sulama düzenli yapılmalıdır. Gübreleme programı yapılırken toprak ve yaprak tahlili (tam çiçeklenmeden 8-10 hafta sonra) sonuçları mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Ancak genel bir tavsiye olarak aşağıdaki gübre uygulaması yapılabilir.

 


Dikimden sonraki ilk yıl

Dikim anında, fidan çukuruna kimyasal gübre uygulamaları yapılması, yanlış uygulamalar sonucunda taze köklerin yanmasına neden olabileceği için pek tavsiye edilmez. Bunun yerine, vejatasyon başladıktan 2–3 hafta sonra damla ya da mini sprik sistemi ile gübrelemelere başlanması tavsiye edilmektedir. Ayrıca vejetasyon dönemi içerisinde 2 kez mikro elementleri içeren bir yaprak gübresi ile uygulama yapmak uygundur.

- 3–4 kg N/Da, 1,5–2 kg P2O5 /da, 5–6 K2O /da besin elementi için
- 10 kg Amonyum Sülfat
- 2 kg MAP (Mono Amonyum Fosfat)
- 12 kg Potasyum Sülfat veya Potasyum Nitrat
- 2 kg Fosforik Asit ( %85 )

 

Elmalarda Russet (Pas) Hastalığı

Elmalarda dış yüzeyin bir ağ gibi kabuk bağlaması şeklinde görülen anormalliğe “Russet” adı verilmektedir. Bu anormallik; meyvenin yüksek nem, yağmur, çiğ, don gibi bazı çevre koşullarından, epiderm al hücrelerin anormal büyümesinden, kimyasal maddelerin kötü etkisinden, düzensiz beslenmeden ya da Pseudomonas cinsine ait bazı bakterilerden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere tüm bitkilerde hastalık denildiğinde ‘hayat olayları seyrinin normalden uzaklaşması’ anlaşılır. Hastalıkların nedenleri ise önce iki ana gruba ayrılır: a) Canlı etmenler, b) Cansız etkenler. Russet hastalığı yukarıda belirtildiği gibi daha çok cansız etkenlerden kaynaklanmaktadır. Türkçede “pas hastalığı” olarak da bilinen “Russet” hastalığının çeşitli fungal patojenlerden ileri gelen pas hastalığı ile bir ilgisi yoktur.

 

Meyve, çiçeklenme ve taç yaprakların dökülmesinden 30 gün sonraki süre arasında daha duyarlı olmaktadır. Bu süre, meyvedeki kütiküla tabakasının gözle görülür gelişmesi ile çakışmaktadır. Çiçeklenme sırasında ya da çiçeklenmeden hemen sonra meyve kütikülası fiziksel olarak zarar görürse yahut da epidermel hücreler çok hızlı bölünürse (fizyolojik russet) kütikülanın kırılması vuku bulur. Aktif kabuk kambiyumu alt epidermel bölgede oluşmaya başlar ve böylece kabuk teşekkül eder. Bu oluşumdan sonra, kabuk hücreleri dışa dökülür ve sonunda meyvenin o bölgesinde esas koruyucu tabaka halini alır.

 

Russet’e duyarlılık meyve çeşitlerine göre değişmektedir. Bazı armut çeşitlerinde (örneğin: Beurre Bosc) ve elma çeşitlerinde (örneğin:Golden Russet) tam russet (pas) oluşumu bazen normal bir özellik olarak değerlendirilmektedir. Aslında russet oluşumu istenmeyen bir durumdur. Golden Delicious ve Cox’s Orange Pippin elma çeşitleri bu istenmeyen russet oluşumuna meyillidir. Golden Delicious elma çeşitleri bazı bireyler üzerinde duyarlılık açısından farklılıklar göstermektedir. Spur tipler genellikle diğer alışılagelmiş tiplerden daha duyarlı olmaktadır. Jonathan ve Northern Spy gibi bazı çeşitlerde russet oluşumu gövde çukurluklarında olmaktadır. Çiçeklenme sırasındaki don, russet oluşumunu teşvik etmektedir. İlaçlamalardan dolayı oluşan russet, elmanın ilaçlanan yüzeyinde görülmektedir. Oysa fizyolojik russet meyvenin tüm yüzeyinde düzgün (uniform) bir dağılım gösterir.

 

Russet genellikle birçok etkenden kaynaklanır ve bu nedenle mücadelesi zordur. Hava kökenli ya da fizyolojik russet (çiçeklenmenin 30 günlük süresi içinde başlayan); yüksek nem, yağmur ya da çiğden kaynaklanan; yüksek sıcaklıktan ya da beslenme düzensizliğinden (yüksek azottan), yakıcı ilaçlamalardan ileri gelen russet, bu hastalığın başlıca şekillerini oluşturmaktadır. Russet hastalığı ile mücadelede bazı hususlara dikkat edilmelidir; yeni bahçe tesis ederken genetik olarak dayanıklı çeşitlerin seçimi, hastalığı teşvik eden ilaçlamalardan sakınılması ( ıslanabilir toz –WP-formülasyonlar emülsiyon konsantre-EC-‘lerden daha emniyetlidir), ağaçların dengeli beslenmesine dikkat edilmesi (yüksek azottan sakınılması, yeterli fosfor verilmesi), budamanın tam olarak yapılması, russet oluşumuna uygun hava koşullarında (yavaş kuruma durumlarında, yüksek nemde ve sıcaklığı 32 C ‘den büyük olduğu zaman) ilaçlamaların yapılmaması gerekmektedir. Giberellik asit (hormon) uygulamaları bazı meyve çeşitlerinde russet oluşumunu azaltmıştır.

 


Elma Hasat Tarihini Belirlemede Uygulanacak Pratik Yöntem

Elma çeşitlerine göre hasat tarihlerinin tespiti için “İyot testi” uygulanır. Örnek fotoğraflarda görüldüğü gibi iyot testi uygulamasının oluşturduğu renklenme durumuna göre elma çeşitlerinin olgunluk seviyeleri belirlenir. Elma hasat zamanı, yapılan bu analiz neticesinde tespit edilir. Ağaçtaki meyvenin olgunlaşmasıyla meyvedeki nişasta zincirleri kırılır ve şekere dönüşür. Nişasta ne kadar çoksa meyve o kadar hamdır. Bu durumu potasyum – iyodür testi (tentürdiyot) ile anlamak çok kolaydır. Meyvenin içinde kalmış olan nişasta miktarı; tentürdiyot çözeltisine temas ettikten sonra koyu maviden siyaha kadar değişen bir renk alır. Aşağıda bu durumlar fotoğrafları ile gösterilmiştir. Aynı zamanda elmanın hasadı için ideal nişasta seviyesi, hasat işleminin tamamlanacağı zaman aralığına ve elma çeşidine de bağlıdır.

 

Yapılışı : 10 farklı ağaçtan göz seviyesinde 10 elma alınır. Bu elmalar dip ve sap ortasından (ekvatorlarından) iki yarıya kesilir ve kesilmiş kısımlar iç yüzeyi tentürdiyot çözeltisine batırılır. Yaklaşık 1 dakika sonra renk çizelgesi ile karşılaştırabileceğiniz bir mavi gelişimi görülür.

 

Not: Nişasta testi özellikle hasadın başlayacağı tarihi belirlemekte önemlidir. Mavi renklenmenin miktarı çeşitten çeşide değişir.

Konu İle İlgili Dokümanlar

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi