• notifications1
  • menü

Bugün : 19 Mart 2024 Salı

SEBZE ZARARLILARI

Hastalık ve zararlılar ile hiç mücadele yapılmaz ise ancak zararlılardan artan hasat edilir. Fakat bilinçli ve zamanında yapılan ilaçlı mücadele ve önceden alınan kültürel önlemler ile hastalık ve zararlı kayıplarının en aza indirgenebileceğini unutmayınız. Bu dersimizde de önemli sebze zararlılarını, zarar şekillerini ve mücadele yöntemlerini öğreneceğiz.

Böcek bilgini Howard demiş ki;

"İnsanlar ekip diktiklerini değil, hastalık ve zararlılardan arta kalını biçerler"

 

 

DANABURNU

Zararlının vücudu kadife gibi kısa tüylerle kaplı, kızılımtırak kahverengi veya kirli koyu esmerdir. Üst kanatları kısa, alt kanatları iyi gelişmiştir. ön bacakları toprağı kazmak için özel bir şekil almıştır. Vücut uzunluğu 4-6 cm'dir. Ülkemizin hemen her tarafında yaygın durumdadır.

 

KÖK VE YUMRULARA ZARAR VERİR

Ergin ve nimfleri toprak içinde galeri açarak ilerlerken rastladıkları her tür bitkinin köklerini ve yumrularını yerler. özellikle yeni dikilmiş veya çimlenmiş sebze fidelerinin köklerini keserek kurumalarına neden olurlar. Yumrulu sebzelerin de toprak altında bulunan yumrularını kemirerek zarar verirler. Tüm sebzelerde çeltik, buğday, mısır, ayçiçeği, tütün, pamuk, süs bitkileri, meyve, orman fidanlarında zarar yaparlar.

 

GECE ZARAR YAPARLAR

Danaburnu gündüzleri ön bacakları ile açtıkları galerilerde yaşarlar. Bazan toprak yüzüne de çıkarlar. Sıcak yaz geceleri aktiftirler. Genellikle yaşama yeri olarak galeri açmaya uygun olan kültüre alınmış nemli bol humuslu killi-kumlu toprakları seçerler.

 

KÜLTÜREL ÖNLEMLER

- Küçük bahçelerde mümkün olduğu taktirde göllenecek şekilde su verilirken zararlıların ölmesi sağlanabilir.

- Zararlı gübreli ve sıcak toprakları sevdiği için bahçenin uygun yerlerine yaz sonuna doğru gübre kümeleri bırakılır. İlkbaharda buralarda toplanan zararlılar öldürülür.

 

İLAÇLI MÜCADELE KESİN ÇÖZÜM

Danaburnu zararı görülen bahçeler akşam üstü salma su ile iyice sulanır. Buğday kepeği ile hazırlanan zehirli yem aynı gün hava kararmadan bitkilerin diplerine yakın olacak şekilde ıslak toprak üzerine eldivenle serpilir. Zehirli yemin hazırlanmasında 1 dekar için 8-10 kg kepek, 1/2 kg toz şeker ve tavsiye edilen dozuna göre gerekli miktardaki ilaç kullanılır. Naylon bir örtü veya beton bir zemin üzerine serilen kepek 3-4 litre su ile nemlendirilir. Daha sonra şeker ve ilaç ilave edilerek iyice karıştırılır.

 

BOZKURT (TIRPAN KURDU)

Esas patateste zararlı olan bozkurt genelde sebzelerde zarar yapmaktadır. Bitkileri toprak sathına yakın yerden, kök boğazından kesmek veya kemirmek suretiyle bitkinin kırılıp kurumasına neden olurlar. Ayrıca çimlenmekte olan tohumları yiyerek ürün kaybına neden olurlar. Yoğun olduğu yıllarda sebze fidelerinin yeniden dikimini gerektirirler. Mücadelesinde ilaçlama şekli ekiliş alanının genişliğine ve bitkiye göre değişebilir. Çok geniş olmayan yerlerde kepekli zehirli yem uygulaması yapılır. Ayrıca tohum ilaçlaması, bandırma yöntemi veya yeşil aksam ilaçlaması ile yapılabilir.

 

TEL KURDU

Yine patateste zararlı olan telkurdu havuç gibi bazı sebzelerde de zararlıdır. Larvaları bitkilerin köklerini kemirmek, kalın kök ve yumruların içine girerek galeri açmak suretiyle beslenir ve zararlı olurlar. Kökleri yenen sebzeler kurur. Mücadelesinde tohum ilaçlaması, fidelik ilaçlaması, tarlada toprak ilaçlaması ve ocak ilaçlaması yapılabilir.

 

KIRMIZI ÖRÜMCEK

Kırmızı örümcekler gözle zor görülen ufak zararlılardır. Yapraklarda meydana gelen sararma ile varlığı belli olur. Genellikle yaprak alt yüzünde ördükleri ipek ağlar arasında bulunurlar.

 

NASIL ZARAR YAPAR?

Bulaşık fideler, rüzgar ve böcekler ile yayılırlar. Kırmızı örümcekler üzerinde yaşadığı bitkinin yaprak özsuyunu emerek yaprağı sarartır. Bitkinin klorofil miktarı % 20-40 oranında azalır. Yapraklar kurur, dökülür ve verim % 40-60 oranında düşer.

 

EN ÇOK ZARAR YAPTIĞI SEBZELER

Kırmızı örümcekler domates; çilek, kavun, karpuz, hıyar, patlıcan, fasulye, börülce, süs bitiklerinde zararlı olur.

 

KIŞI TOPRAK VE YAPRAKTA GEÇİRİR

Kışı soğuk bölgelerde ergin halde dökülen yaprakların altında ve toprak arasında uyuşuk halde geçirir. Kışı ılık geçen bölgelerde ve seralarda yaşayışlarına devam ederler. Yaprak alt yüzüne, yaprak damarları boyunca yaptıkları ağlar arasına yumurtalarını bırakırlar. Yumurtalar hava sıcaklığına bağlı olarak 3-5 günde açılır. Döl adedi bulundukları bölgenin iklimine ve üzerinde yaşadığı bitkiye göre yılda 10-12 arasındadır.

 

KÜLTÜREL ÖNLEMLERE DİKKAT!

Mücadelesinde alınacak başlıca kültürel önlemler şunlardır;

  1. - Sonbaharda sebze artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı,
  2. - Yazın ot çapasına önem verilmeli,
  3. - Azotlu gübre az kullanılmalıdır.

 

İLAÇ YAPRAK ALTINA UYGULANMALI

Fasulye gibi küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına ortalama 1- 3, patlıcan gibi iri yapraklı bitkilerde 3-5 canlı kırmızı örümcek varsa mücadele yapılmalıdır. Zararlı çoğunlukla yaprağın alt yüzünde bulunduğu için ilaçlamada buralarında iyice ilaçlanmasına dikkat edilmelidir. Hasattan bir müddet önce veya hasat zamanı ilaçlama yapılması gerekiyorsa etki süresi kısa ilaçlar kullanılmalıdır.

 

YAPRAK BİTLERİ

Yaprak bitlerinin vücutları oval ve yumuşak olup, 2-3 mm boyundadırlar. Sarının tonları, yeşil, siyah renkli olabilirler. Kanatlı ve kanatsız formları vardır. Türkiye'nin her yerinde yaygındır.

 

BİTKİ ÖZSUYUNU EMERLER

Yaprakbitleri bitki özsuyunu emerek bitkiyi zayıflatır ve kuruturlar. Gelişme durur, ürünün verim ve kalitesi bozulur. Salgıladıkları zehirli veya uyarıcı bileşikler ile bitkilerin gelişmesine engel olurlar. Yapraklarda kuruma, bükülme olur, köklerde anormallikler görülür. Virüs hastalıklarının yayılmasına neden olurlar, salgıladıkları tatlı maddelerle bitki yüzeyini örterek özümleme ve solunuma engel oldukları gibi bu maddelerde bazı mantarlar gelişerek karaballık (Fumajın)'a neden olurlar.

 

TÜM SEBZELERDE ZARAR YAPARLAR

Sebzelerden fasulye, bakla, ıspanak, lahana, kıvırcık salata, kuşkonmaz, kabak, karpuz, acur, hıyar, domates,patlıcan,patates,bamya,sarımsak,biber ve karnabaharda zarar yaparlar.

 

KIŞI YUMURTADA GEÇİRİRLER

Genellikle kışı yumurta halinde geçirir, havaların ısınmaya başlanması ile yumurtadan çıkan larvalar sürgünlere ve taze yapraklara gider, beslenirler. Yaprak bitleri bölgelere ve türlere göre yılda 10-16 döl verirler.

 

KÜLTÜREL ÖNLEM ALALIM

Mücadelesinde öncelikle hasattan sonra toprak üstünde kalan sebze ve yabancı otlar imha edilmelidir. Yaprakbitlerinin doğal düşmanları, zararlıyı baskı altında tutabilir. Şayet sebze bahçesinde doğal düşmanlar çok, yaprakbiti yoğunluğu da az ise ilaçlı mücadele gerekmez. Böcekler kendi haline bırakılır, haftada bir yoğunluk kontrolu yapılıp yaprakbiti populasyonunun ekonomik zarar eşiğini aşıp aşmadığı tespit edilir.

 

UNUTMA

Yaprak bitlerinin doğal düşmanı UĞUR BÖCEĞI dir. UĞUR BÖCEKLERINI mutlaka korumalısınız.

 

NE ZAMAN İLAÇLI MÜCADELE YAPALIM?

- Bahçede yapılan sayımda baklagillerde bir yaprağa düşen yaprakbiti sayısı 6-1 1 ,

- Lahana, patlıcan ve kabakta bir yaprağa düşen yaprakbiti sayısı 11-20 veya daha fazla ise ilaçlamaya başlanır. Yaprakbitleri çoğunlukla yaprakların alt yüzünde yaşadıklarından yaprakların alt yüzünün iyice ilaçlanmasına özen gösterilmelidir. İlaçlama sabah ve akşam üzeri rüzgarsız günde yapılmalıdır.

 

LAHANA KELEBEĞİ

Ergin kanat açıklığı 4-6 cm olan kelebektir. Kanatlarının esas rengi kremimsi beyaz olup, üzerinde siyah lekeler vardır. Yumurtaları ilk bırakıldıklarında saman sarısı renginde, daha sonra limon sarısıdır. Larvaları olgunlaştığında 4-5 cm boyuna ulaşır. Yeşilimsi gri renklidir, bütün vücutta uzunluğuna üç sarı bant bulunur. Bütün Türkiye'de bulunmaktadır.

 

LAHANA GRUBUNU ÇOK SEVER

Birinci derecede tercih ettiği bitkiler beyaz lahana ve karnabahardır. Ayrıca turp, şalgam, kara ve kırmızı Ishana'da zarar yapar.

 

LARVASI (TIRTIL) ZARAR YAPAR

önceleri genç larvalar yaprakların kenarlarında toplu halde bulunurlar ve damar aralarını yüzeysel olarak kemirirler. Bitkinin her tarafına dağılarak çok oburca beslenir ve yaprakları tamamen yiyerek sadece kalın damarını bırakırlar. Bitkiler çalılaşmış hal alırlar. Ayrıca beslenmeleri anında çıkardıkları pislikler de yağmur ve çiğ damlacıkları ile bitkinin orta kısmına birikerek yenmez hale gelmesine neden olurlar.

 

KIŞI PUPA ŞEKLİNDE GEÇİRİR

İlkbaharda Nisan ayından itibaren kelebek uçuşu başlar. Birkaç gün sonra dişi kelebekler yumurtalarını mevcut konukçu bitki yapraklarının genellikle alt yüzeylerine gruplar halinde bırakırlar. Hava sıcaklığına bağlı olarak 7-14 gün sonra yumurtadan çıkan larvalar (tırtıllar) toplu halde beslenmeye başlarlar. Daha sora bitki yaprağına dağılarak beslenmelerine devam ederler. Gelişmesini tamamlayan tırtıl bitkiyi terk ederek duvar, çit, ağaç gövdesi veya çeşitli bitkisel artıklar üzerinde pupa olur. Pupa genel olarak üzeri sert koruyucu kabuk ile örtülü, ipekimsi yapılı olup istirahat dönemidir. Yıllık döl adedi iklime bağlı olarak 2-6 arasındadır.

 

KÜLTÜREL ÖNLEM

Gruplar halinde beslenen larvalarının ve bahçenin çevresindeki duvarlarda, çitlerde bulunan zararlı pupalarının toplanması oldukça etkindir.

 

KİMYASAL İLAÇ YAPRAKLARA İYİ YAPIŞMALI

İlaçlı mücadelesinde kelebek uçuşlarının görülmesinden sonra yapılan kontrolde % 1 bulaşma saptandığında ilaçlama yapılmalıdır. Tırtıllar ilk gelişme dönemlerinde yaprakların genellikle alt yüzeylerinde bulunduklarından yaprakların alt yüzeylerinin ilaçlanmış olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca kullanılacak ilaçların şeker veya sandovit gibi herhangi bir yapıştırıcı ile karıştırıldıktan sonra atılması ilacın lahana yaprakları üzerinde tutunmasını sağlar. Kullanacağınız ilaç ve dozları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

 

LAHANA GÜVESİ

Erginleri, 1 cm veya biraz daha uzun boyda olan kelebeklerdir. ön kanatlarının arka kısımlarında uzunlamasına birer beyaz bant bulunur. Olgun larvalar 1-1.5 cm uzunluğunda yeşilimsi renktedir.

 

KIŞ PUPA HALİNDE GEÇER

llkbaharda havaların ısınması ile birlikte pupadan çıkan erginler uçuşmaya başlar. Dişiler yumurtalarını yaprakların alt yüzlerine bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yaprakta beslenmeye başlar. Zarar sadece larvalar tarafından meydana getirilir. Larva zararına uğrayan yapraklar kalbur gibi delik deşik olur. Larvaya dokunulduğunda çabuk hareketlerle geriye doğru gider ve bir iplikçik salgılayarak kendini yere âtar. Gelişmesini tamamlayan larva yaprakların alt yüzlerinde pupa olur.

 

LAHANA GRUBUNDA ZARARLIDIR

Lahanadan başka, turp, şalgam, hardal, karnabahar v e diğer lahanagil bitkilerinde zararlı olur.

Genel olarak yurdumuzun her yerinde bulunmaktadır. Zararlının larvalarına ve zararına yaygın olarak rastlandığında kimyasal mücadele yapılır.

 

FASULYE KAPSÜL KURDU

Ergin vücut uzunluğu 10-12 cm olan bir kelebektir. ön kanatlar kahverengi gri olup tin kenarı boyunca beyaz bir çizgi bulunur. Larva 11-12 mm boyunda, yeşilimsi mor renklidir.

 

YİNE LARVA ZARAR YAPAR

Dişi kelebekler tarafından yumurtalar çanak yapraklarının alt yüzüne veya kapsüllere bırakılır. Yumurtadan çıkan larvalar, kapsülleri delerek içindeki danelerle beslenirler. Gelişmesini tamamlayan larvalar pupa olur. Yılda 2-7 döl verir.

 

BAKLAGİL ZARARLISIDIR

Fasulye ve benzeri baklagillerde zararlı olan larvalar epidemi yıllarında % 70'e varan zarar meydana getirebilmektedirler. Mücadelesinde kültürel tedbir olarak tarladaki bitki artıkları toplanmalı, hasattan sonra derin sürüm yapılmalıdır.

 

BAKLA OLUŞURKEN İLAÇ ATILIR

Kimyasal mücadele ise kapsül teşekkülünden sonra ergin uçuşları başladığında veya kapsüller üzerinde yumurtaları görüldüğünde yapılır.

 

YEŞİL KURT

Erginleri yaklaşık 4 cm kanat açıklığına sahip kelebeklerdir. Genel görünüşleri bejimsi-kahverengidir. Yumurtaları küçük, krem renginde ve üstten basık küre şeklindedir. Larvaları olgunlaştığında boyu 4 cm'ye ulaşır. Sırt kısmında yeşil, kahverengi ve sarı renkte bantlar, yanlarda da sarı birer bant bulunmaktadır. Ülkemizin büyük bir bölümünde yaygındır.

 

LARVA ASIL ZARARLIDIR

Yeşil kurt zararını larvaları yapar. Genç dönem larvalar yapraklarla beslenir. Daha sonra domates, biber, patlıcan ve bamya gibi sebzelerin meyvelerini delerek içine girer ve orada beslenir. Bir meyveden diğerine geçerek birçok meyvenin zarar görüp çürümesine neden olurlar. Yeşil kurt sebzelerden domates, biber, patlıcan, bamya ve baklagillerde zarar yapar. Son yıllarda özellikle yoğun domates üretimi yapılan bölgelerimizde yeşil kurt zararı büyük kayıplar oluşturmaktadır.

 

KIŞI PUPA ŞEKLİNDE GEÇİRİR

Yeşil kurt kışı toprakta 3-8 cm derinlikte pupa denilen sakin dönemde geçirir. İlkbaharda nisan sonundan itibaren ilk kelebekler görülmeye başlar. Daha sonra dişi kelebekler bitkilerin yaprak, meyve ve taze sürgünleri üzerine yumurta bırakırlar. Bir dişi 700-1500 kadar yumurta bırakır. Yumurtadan 2-10 gün sonra çıkan larvalar beslenmeye başlar. Yılda 3-5 döl verirler.

 

YİNE KÜLTÜREL ÖNLEM ALMALISINIZ

  1. - Tarla ve çevresinde yabancı ot temizliği yapılmalı
  2. - Çürük domatesler tarlada bırakılmayıp imha edilmelidir.

 

İLAÇLI MÜCADELE ESASTIR

Larvalar meyveye giriş yapmadan 100 bitkide 5 bitki bulaşıksa ilaçlamaya geçmek gerekir. İlaçlamadan 10 gün sonra tarlalar kontrol edilmelidir. Toz ilaçlar sabah erken saatlerde, rüzgarsız bir zamanda, su ile atılan ilaçlarda yine sabah erken veya akşam üzeri atılmalı, bitkinin iç ve alt kısımlarına ilacın isabet etmesine dikkat edilmelidir. 

 

KAVUN SİNEĞİ

Erginleri sinek olup boyu 7. mm'dir. Genel görünümü sarıdır. Larvaları bacaksızdır. Olgun larva 1 cm boyundadır. Türkiye'de Doğu, Güney, Güneydoğu ve bazı Orta Anadolu illerinde yaygındır.

 

ESAS ZARARI KAVUNDA YAPAR

Zararlı olduğu devre larva dönemidir. önemli olan zarar birinci döl tarafından meydana getirilir. Larvaları çekirdek evini delik deşik ederek bozarlar. Çıkardıkları artıklarla buraları kirletir, kavunun pis kokmasına ve tadının bozulmasına sebep olur.

 

KARPUZ, HIYAR VE ACUR'DA DA ZARAR YAPAR

Karpuzlardaki zarar ise yumurtadan çıkan larvanın çevresinde beslenmesi sonucu dokular gelişmez, meyvenin dış görünüşü şekilsiz bir hal alır. Ayrıca acur ve hıyarda da aynı zararı yapar.

 

KIŞI PUPA OLARAK GEÇİRİRLER

Kışı bir yıl önce kavun tarımı yapılmış tarlada toprâğın içerisinde pupa halinde geçirir. İlk kavun meyvelerinin meydana gelmesiyle topraktaki pupalardan kavun sinekleri çıkmaya başlar.

 

YUMURTASINI MEYVEYE BIRAKIR

Dişiler yumurtalarını körpe meyvelerin kabukları altına teker teker bırakır. Yumurtadan çıkan genç larva kavunun etli kısmı içinde çekirdek evine doğru beslenmeye başlar. Genç larva, olgunlaştıkça; çekirdek evi etrafında galeriler açarak beslenir. Daha sonra meyve kabuğunu-delerek dışarı çıkar ve-ergin olmak üzere toprağa girer, yılda 3-4 döl verir.

 

ZARAR GÖREN MEYVELER YOK EDİLMELİ

Tarlalarda yapılan kontrollerde kurtlanmış meyveler derin çukurlara gömülmeli ve üzerleri mümkünse kireçlenip kapatılmalıdır.

 

2-3 KEZ İLAÇ GEREKİR

İlaçlı mücadele ile kavun sineğinin zararı % 100'e yakın oranda azaltılabilir. Bir yıl önce ekili alanlarda kavun sineği zararı görülmüş ise ertesi yıl kavunlar fındık-ceviz büyüklüğünü aldığında birinci ilaçlama, bundan 15 gün sonra ikinci ilaçlama yapılır. Kavunun gelişme süresi çok uzun olan yerlerde üçüncü ilaçlama yapılabilir. Ilaçlamadan iyi sonuç alınabilmesi için sabahın erken saatlerinde rüzgarsız havalarda yapılmasına ve meyvelerin iyice ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.

 

PATATES BÖCEĞİ

10-12 mm boyunda sarı veya kırmızımsı renktedir. Kışı toprakta ergin olarak geçirir. İlkbaharda erginler Domates, patlıcan, patates ve biberin yaprakları ile beslenir.

 

YAPRAK VE SÜRGÜNLERE ZARAR VERİR

Yumurtalarını yaprak altına tek tek veya gruplar halinde bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yaprak ve sürgünlere zarar verirler. Yılda 3- 4 döl verir. Ilk mücadelede bir böcek görülse bile ilaçlamaya başlanır. Azinphos-metyhl ve trichlorphon etkili maddeli ilaçlar ile yaprak alt yüzünün ilaçlanmasına özen gösterilir.

 

KÖK-UR NEMATODLARI

Konukçu bitkisinin kökünde meydana getirdikleri irili ufaklı urlarla kolayca tanınırlar. Beyazımsı renkte şişkin armut şeklindeki dişiler, bu urların içinde yaşarlar. Erkekleri ince uzun, iplik şeklindedir ve ergin olduktan sonra toprağa geçerler. Kök-ur nematodlarının boyları türlere göre değişmekle birlikte 0,4-1 mm arasındadır.

 

BÜTÜN BİTKİLERDE ZARAR YAPARLAR

Kök-ur nematodları, hemen hemen bütün kültür bitkilerinde zarara neden olabilir. Kök-ur nematodlarının 30'a yakın türü ve 2000 den fazla konukçusu olduğu bilinmektedir. Domates, patlıcan, hıyar, bamya, fasulye, bezelye, bakla, marul, maydanoz, pırasa, ıspanak, lahana, kavun, karpuz, Kök-ur nematodlarından zarar görürler.

 

KÖPEK ÜZÜMÜNE DİKKAT

Yabancı otlardan köpek üzümü kök-ur nematodlarına konukçuluk yaparak bulaşık sahalarda enfeksiyon kaynağı oluşturmaktadır.

 

KÖKLERDE UR OLUŞUR

Arız oldukları bitkinin köklerinde urlar meydana getirirler. Bu urlar, bitkinin öz su düzenini bozar ve kökün fonksiyonlarını engeller. Bitkide gelişme yavaşlar ve durur, bodurlaşma görülür. Yapraklarda sararma, çiçek ve meyve silkmeleri görülür. Enfeksiyon ağır ise bitki tamamen kuruyabilir. Köklerdeki urların baklagil nodozitelerinden farkı daha açık renkli ve gayri muntazam şekilli oluşlarıdır.

 

ZARARI SEBZELERE GÖRE DEĞİŞİR

Nematodun zarar derecesi populasyon yoğunluğuna, bitki çeşidine göre değişmektedir. Genellikle bu nematod domates ve patlıcanlarda % 25-35 arasında zarara neden olmakta, bu oran bazen % 50-60 a kadar yükselebilmektedir. Sera koşullarında yetiştirilen hıyarlarda ise % 16-47 arasında ürün kaybına neden olmaktadır. Bakteri ve mantarlar gibi hastalık etmenleriyle infekteli bitkilerde kök-ur nematodlarının zararı artmaktadır.

 

ÜLKEMİZDE YAYGIN

Güney illerimizden Antalya'nın sebze seralarının % Mersin'de ise %23'ü kök-ur nematodu ile bulaşıktır.

 

SULU ZİRAAT YAPILAN ALANLARA DIKKAT

Akarsu vadileri boyunca yoğun olarak bulunur. Hafif ve orta karaktere sahip, tınlı kumlu topraklarda kesafetleri oldukça fazladır.

 

ÜREMESİ HIZLIDIR

Dişiler jelatinimsi bir kese içine yumurtalarını depo eder ve ölür. Bir kese içinde 1500 adet yumurta bulunabilir.

 

İKİ DÖNEMDE GELİŞİR

- I. dönemi yumurta içinde tamamlayan larvalar,

- II. dönemde yumurtayı, terk ederek toprağa geçerler.

Konukçu bitkinin köküne rastlayan II. dönem larvalar kök ucundan bitki dokusuna girerler. Dokuda sabitleşerek beslenir ve 3 defa gömlek değiştirerek ergin olurlar. Kışı urlu bitki köklerinde veya toprakta, larva ve yumurta halinde geçirir.

 

20-27°C DE ZARAR YAPAR

Toprak sıcaklığı 10ºC den aşağı ise gelişme olmaz. Nematod zararı 15ºC de başlar, 20-27ºC sıcaklıklar gelişme için uygundur. Bu nematodlar daha çok tropik ve subtropik bölgelerde zararlıdır. Yılda 3- 4 nesil verebilir. Gelişmeleri için uygun nem % 40-90 arasındadır.

 

KÜLTÜREL ÖNLEM ESASTIR

Kök-ur nematodlarının konukçusu çok olması, sulanabilen alanlarda özellikle sebzelerin yetiştirilmesi, bazı yerlerde, yıl içinde birden fazla ürünün üretiminin yapılması nedeniyle kültürel önlemlerin uygulanması güç olmaktadır.

 

ANCAK ŞU ÖNLEMLERE DİKKAT!

  1. - Bulaşık bitki köklerinin toplanıp yakılması
  2. - Ekim veya dikime hazırlık maksadıyla yapılan toprak işlemelerinin; sıcak ve kurak mevsimde toprağın birkaç defa alt üst edilmesi şeklinde yapılması, seralarda ise sıcak aylarda ve seranın boş olduğu zamanlarda 15 gün ara ile toprağın 30-40 cm derinlikte ve en az iki kez alt üst edilerek işlenmesi
  3. - Mümkünse tarlanın nadasa bırakılması veya 3-4 yıllık bir münavebe uygulanması
  4. - Temiz toprak, temiz fide kullanılması
  5. - Sulama sularının bulaşık sahalardan geçirilmemesi
  6. - Ayrıca çeşitli yönleri ile ülke ve bölge koşullarına uygun ve dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi önerilebilir.
  7. - Kök-ur nematodları iç karantinaya tabidir. Bu nedenle bulaşık üretim materyallerinin temiz bölgelere taşınmasına engel olunmalıdır.

 

İLAÇLI MÜCADELE PAHALIDIR

Kimyasal mücadelede başarılı olmak için öncelikle kültürel önlemlerin alınması gerekir. Çünkü nematositlerle toprak ilaçlaması yüksek maliyet gerektiren bir çalışmadır. Ekimden 3 hafta önce veya ekim esnasında herhangi bir ruhsatlı nematod ilacı ile toprak ilaçlaması yapılabilir.

 

İLAÇLAMA ZAMANINA DİKKAT

Kök-ur nematodlarının ilaçlama zamanının saptanmasında nematodun biyolojik dönemi, toprak karakteri, toprağın sıcaklığı ve nem durumu, uygulamada kullanılacak nematositlerin sistemik olup olmadıkları gibi etmenler dikkate alınmalıdır. Kök-ur nematodlarının II. dönem larvaları enfekte gücüne sahiptir. İlaçlama sırasında toprak sıcaklığı 10~C nin üzerinde olmalıdır. özellikle toprak sıcaklığının 15~C olduğu Mayıs-Haziran veya Eylül-Ekim ayları uygundur. 

 

SOĞAN SAK NEMATODU

Dişi ve erkeği iplik şeklindedir. Boyları 0.5-1 mm. kadardır. Erkekleri~dişilere oranla biraz daha küçüktür.

Soğan sak nematodunun kültür bitkileri ve yabancı otlardan olmak üzere 400'e yakın konukçusu mevcuttur.

 

ÖNEMLİ KONUKÇULARI

Bitki türlerinden soğan, yonca, yulaf, keten, kenevir, nergis, sümbül, lale, alev çiçeği, gökbaş, çilek önemli konukçularıdır. Türkiye'nin soğan yetiştirilen bütün bölgelerinde saptanmıştır.

Soğan sak nematodu bitkilerin genellikle yaprak, sak, yumru, soğan ve sürgünlerine arız olur. Hücre alanlarındaki boşluklara yerleşir ve toksik madde salgılayarak hücrelerde büyüme ve çoğalma meydana getirir.

 

ZARAR ŞEKLİ NASILDIR?

Bitkinin boyu kısalır, yapraklar bükülür, üzerinde açık yeşil renkte şişkinlikler oluşur. Yaprakların gövde ile birleştiği yerlerde yumuşama görülür. Bu kısımlar çekildiğinde kolaylıkla kopar. Yeşil aksam normal halini muhafaza edemez. Kendini aşağıya doğru bırakır. Sürgünler şişer, boğum araları kısalır ve bodurlaşır. Sak ve yapraklarda ilk belirtiler ilkbaharda görülür.

 

SARIMSAK'TAKİ ZARARI NASIL?

Özellikle sarımsakta Sak kısmında çatlamalar yapar. Bu nematod bitkinin toprak altı organlarında özellikle yumrularda çok zararlı olur, köklerde az zarar yapar. Nematod soğanın çiçek sapı, çiçek ve tohumlarına da arız olur. Yapraklarında oluşan lekelerin içinde çok sayıda larva bulunur. Bunlara "nematod yünü" adı verilir.

 

ZARARI 15°C ÜZERİ SICAKLIKLARDA ARTAR

Soğan sak nematodu 15°C ve üzerindeki sıcaklıklarda soğanlarda % 100'e varan zararlar meydana getirir. Bitkinin kök sistemi kısmen veya tamamen tahrip olur. İkili, üçlü veya dörtlü soğan başı teşekkül edebilir, 30-35°C lik sıcaklıklarda nematodun çoğalması durduğu için zarar daha az olmaktadır. Topraktaki nematod populasyonu toprak tipi ve sıcaklığa bağlı olarak değişir. Ülkemizdeki tespitlere göre oranı % 5 - % 100 arasında değişmektedir.

 

YAŞAMI NEREDE?

Bu nematod soğan yumrularında, sak, sürgün ve yapraklarda iç parazit olarak yaşar. Nadiren köklerde de beslenebilir. Konukçu bitkilerde yaşama şartları kötüleştiğinde bitkiyi kısmen veya tamamen terkederek toprağa geçerler. Toprakta konukçu bitki olmadığı taktirde 18-25 ay canlı kalabilir. Döl sayısı konukçu bitki uygunluğu, sıcaklık ve neme göre değişir.' Yılda birkaç nesil verebilir. Bir dişi 200-500 kadar yumurta bırakabilir.

 

DÖRT DEĞİŞİM GEÇİRİR

Larvalar 4 gömlek değiştirerek ergin hale geçerler. En zararlı olduğu dönem, 4. larva dönemidir. Bu devrede bitki dokusunun içinde çiçek sapı, yumru, yaprak ve tohum içinde dorment halde kalır.

 

NEMLİ KOŞULLARDA ZARAR ARTAR

Nematodun bitki aksamına girebilmesi için bitkinin dokusu üzerinde ince film tabakası şeklinde nemin bulunması gereklidir. Soğan sak nematodu -19°C soğuğa dayanıklıdır, ancak sıcağa karşı çok hassastır.

 

KÜLTÜREL ÖNLEM

Temiz tohum,'' temiz toprak kullanılmalı, bulaşık toprakla yetiştirilen yonca, soğan bitkilerinin sökülmesinden sonra tarlada kalan bütün kök, kuru yaprak vs. toplatılıp yakılmalıdır. Birçok yabancı ot bu nematoda konukçuluk ettiğinden tarlada yabancı ot bulundurmamalıdır. Havuç, ıspanak, marul gibi konukçusu olmayan bitkilerle en az 3 yıllık münavebe uygulanmalıdır.

 

FİZİKSEL ÖNLEM

Bulaşık soğanlar (güver, arpacık veya karaca) dikimden 2-3 gün önce su dolu kap içinde hergün suyu değiştirilerek bekletilmeli, sonra dikilmelidir. Bulaşık toprakların buharla sterilize edilmesi mümkünse de ekonomik değildir.

 

ILAÇLI MÜCADELE EKONOMİK DEĞİL

Toprak ilaçlamasında ekim dikimden 2-3 hafta önce yabancı otları temizlenmiş toprağa genel nematod öldürücü ilaçlar verilebilir. Bazı ilaç etkili madde ve dozlarını aşağıda inceleyebilirsiniz.

 

ÇEKİRGELER

Dünyada ve ülkemizde kültür bitkilerine zarar veren en önemli çekirge türleri;

  1. - Kısa antenli çekirgeler: Fas çekirgesi, İtalyan çekirgesi, madrap çekirgesi.
  2. - Uzun antenli çekirgeler: Yeşil çekirge, kılınçlı çekirgeler. - Kara çekirgeler

 

KISA ANTENLİ ÇEKİRGELERİ TANIYALIM

Yumurtalar yazın toprağın 4-5 cm derinliğine yüksük şeklinde bırakılır. Kışı yumurta döneminde geçirirler. İklim koşulları ve mevsime ve türlere göre yumurtalar Nisan-Mayıs aylarında açılır. Genellikle 5 gömlek değiştirerek ergin olurlar. Erginler çiftleşir ve dişiler yaz aylarında toprağa yumurtalarını bırakır. Bu şekilde genelde yılda 1 döl verirler. Ancak Madrap çekirgesi 2 döl verir.

 

UZUN ANTENLİ ÇEKİRGELER

Bunlar yumurtalarını su tutmayan meyilli arazilere, çayır diplerine tek tek bırakırlar. İklim koşulları uygun olduğunda yumurtalar Mart sonu ve Nisan başlarında açılır. Çıkan nimfler (Nimf; yumurtadan çıkan çekirgelerin ergin olmadan önceki devresidir.) önce çevredeki çayır otları ile beslenirler, daha sonra da kültüre alınmış alanlara geçerler. Nimfler yaklaşık 5-6 haftada ergin hale gelir ve yılda 1 nesil verirler.

 

KARA ÇEKİRGELER

Kara çekirgeler kışı nimf halinde geçirir. Mayısın ilk haftasından itibaren ergin hale gelirler. Erginler nemli ve yumuşak topraklara yumurtalarını tek tek bırakırlar. Yumurtalar aynı yılın Temmuz ayından itibaren açılmaya başlar ve nimf gelişmesi sonbahar aylarına kadar devam eder. Nimf dönemleri sayısı 8-13 arasında değişir. Nimfler Ekim ayı ortalarında kışlama yerlerine çekilirler.

 

NASIL ZARAR VERİRLER?

Çekirgeler değişik besinlerle beslenen zararlı böceklerdir. Bitkileri yemek ve saplarını kemirmek suretiyle ekonomik önemde zarar yaparlar.

  1. - Fas ve İtalyan çekirgeleri daha çok çayır ve meralarda, tarla ve yem bitkilerinde,
  2. - Madrap çekirgesi başta çeltik olmak üzere hububat, ayçiçeği, pamuk ve bağda,
  3. - Yeşil çekirgeler çayır ve otlaklarda, bağ ve meyve fidanlarında, sebzelik alanlarda,
  4. - Kara çekirgeler yeni gelişen tohumların kök ve sakında, bağlarda, omcaların körpe filizlerinde, sebzelerde, pancar, pamuk ve tütün fidelerinde beslenir ve zarar yaparlar.

 

YUMURTALARI YOK EDİN

Toplu halde yumurtaları bıraktıkları alanlar sürülerek yumurtaların yok edilmesi yoğunluğun azaltılmasında önemlidir.

 

İLAÇ NİMF DÖNEMİNDE UYGULANIR

Çekirgelerin görülmesi ve yapılan kontrollerle uygun yoğunluğun saptanmasından sonra ilaçlı mücadeleye geçilir. Çekirge mücadelesinde nimf mücadelesi esastır. Zira bu dönemde nimfler toplu halde ve daha az hareketlidir. Son dönem çekirge nimf ve erginleri çok hareketli olduklarından kısa sürede geniş alanlara yayılmakta bu durum mücadelesini güçleştirmekte ve mücadeleden beklenen etki genellikle sağlanamamaktadır. Bu yüzden nimf mücadelesine önem verilmeli ve çekirgeler ergin olmadan mücadele tamamlanmaya çalışılmalıdır.

 

TOZ VEYA SIVI İLAÇ

Nimf mücadelesi günün her saatinde yapılabilir. Yeşil çekirge ve Madrap çekirgesi mücadelesinde toz ilaç yerine atomizörle atılan sıvı ilaçlar tercih edilmelidir.

Kara çekirge mücadelesinde ise; 1 da için 8 kg kepek 3-4 It. su ile nemlendirilir. Islak kepek üzerine 1/2 kg toz şeker serpilir ve önerilen ilaç (Parathion metil 35 Em) bu karışıma ilave edilir. Bu şekilde hazırlanan zehirli yem akşam saatlerinde zarar görülen yerlerden atılarak mücadele tamamlanmış olur. Genelde kullanılan etkili madde ve dozları aşağıda verilmiştir.

 

Etkili madde adı ve yüzdesi Formülasyonu Nimf

Carbaryl, 5 Toz 4500 kg/da

Malathion, 20 E.C. 900 ml/da Fenitrothion, 3 Toz 2500 kg/da Cypermethrin, 25 Em 40 ml/da Parathion metil, 35 Em 100 ml/da*

* Sadece kara çekirge mücadelesinde tavsiye edilmektedir

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi