• notifications1
  • menü

Bugün : 9 Aralık 2024 Pazartesi

Çökerten Hastalığı Nedir?

Çökerten Hastalığı Nedir?

Buğdayda Çökerten Hastalığı  

(Gaeumannomyces graminis f.sp.tritici (Ophiobolus graminis))

 

Belirtileri : Bu hastalık etmeni kökler ve sapların alt kısımlarında çürüklüklere neden olur.Alt boğum arası, yaprak kını ve kökler parlak siyah bir renk alır. Büyüteçle bakıldığında ilk yaprak kınının altındaki boğum arası üzerinde koyu renkli mantarlar görülebilir. Kökler üzerinde ise, siyah renkli, kalın, işleyici (yürüyücü) mantarlar belirgin bir şekilde meydana gelir. Ağır bulaşma bitkileri bodurlaştırır, sap ve başakları beyazlaştırır. Hastalık bitkilerin genç devrelerinde oluşursa sayısı azalır ve başaklar çoğunlukla steril olur.

Buğdayda Çökerten Hastalığı

Hastalığın Gelişmesi: Hastalıketmeni olan mantar toprak içindeki bitki artıkları üzerindekalır. İlk bulaşma topraktaki mantara temas etmekle olur. Bulaşma bitkinin bütün gelişme devrelerinde olabilir, fakat 12-18°C sıcaklıktaki alkali veya besin maddesi yetersiz toprak şartları bulaşmaya çok uygundur. Nitratın da hastalığın gelişmesini teşvik edici olduğu görülmektedir. Geç devrelerde meydana gelen bulaşmalar çoğunlukla sadece köklere etkili olabildiği için daha az zararlıdır.

 

Konukçular/Yaygınlık : Çökertenin etmeni buğday, tritikale ve bunlara akraba bazı otlar için bir miktar seçicilik gösterir. Hastalık, ılıman buğday üretim alanlarına özgü gibi görünmektedir.

 

Önemi : Çökerten sürekli buğday yetiştiren bölgelerde yaygın olup, özellikle az sürüm uygulanan kışlık buğday alanları ile yazlık buğdayın sonbaharda ekildiği yerlerde belirgin verim kayıplarına neden olmaktadır.

 

Buğday çökerten hastalığının etmeni olan mantar Gaeumannomyces graminis var.tritici buğday bitkisisin köklerinde yaşamını sürdürmektedir. Aynı zamanda bu varyete arpa, çavdar, triticale bitkisinin köklerinde de yaşayabilmektedir. Fakat Gaeumannomyces graminis var. tritici yulafta bulunmamaktadır. Yulafta bu mantarın başka bir varyetesi olan Gaeumannomyces graminis var. avenae yaşamakta ve yulaf gibi birkaç buğdaygil bitkisinde daha yaşamını sürdürmektedir.

 

Özellikle tüm dünyada karasal-ılıman iklimin hakim sürdüğü tüm alanlarda bu hastalığa karşı entegre bir mücadele sürdürülmektedir. Hastalık daha öncede açıklandığı gibi çürümekte olan bitki kalıntılarının üzerinde yaşamaktadır ve buğday bitkisi ilk çimlenme anından itibaren tüm gelişme dönemi boyunca köklerle teması anında hastalık etmeni mantar buğdayı hastalandırabilmektedir. Hastalık faktörleri arasında klima, münavebe, ekim tarihi, toprak tipi, toprak işleme ana etmenlerdendir. Klimaya bağlı (ılıman geçen kış, yağışlı ilkbahar ve erken gelen yaz dönemi olan faktörlere müdahale şansımız bulunmamaktadır.

 

Bitki münavebe sistemine, ekim tarihine müdahale şansımız olsa bile tam başarılı olmak için tüm dünya da bu hastalık etmenine karşı özelleşmiş birtakım tohum fungusit ilaçlamaları bulunmaktadır. Ülkemizde bu fungusitlerin olmayışı özellikle önümüzdeki sene için buğday üreticilerimizi olumsuz etkileyeceği kesindir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özelliklede Trakya bölgesinde iklimlerin değişmesinin bir yan etkisi olarak , bu hastalık tüm buğday ekili alanlarımızda farklı oranlarda olmak üzere hem dane verimini , hem de dane kalitesini olumsuz etkileyecektir. Kontrolünü sağladığımız ekili hububat alanlarımızda, tecrübelerimiz ışığında hastalığın görüldüğü alanlarda %15 -% 50 arasında verim ve kalite kaybı yaşatacağı kesindir. Dünyada mücadelesi en zor buğday hastalıklarının başında gelen Take-All (Çökerten) hastalığına karşı, hem kültürel önlemleri, hem de kimyasal yöntemleri birlikte kullanarak, önümüzdeki üretim dönemlerinde başarılı olabiliriz.

 

BUĞDAY TARLALARIMIZDA SOĞUK ZARARI

Bölgemizdeki arazi ziyaretlerimizde bu yıl buğday üretim alanlarında sıklıkla soğuk zararına rastlandı. Buğday bitkisi kışın oldukça dayaklı ama bahar aylarına özellikle de bitki için bazı hassas dönemlerde bahar ayındaki soğuklardan zarar görebilmektedir.

Buğdayda Çökerten Hastalığı

Bahar aylarında oluşan soğuk zararları; genellikle erken ekilen ve olgunlaşma gün sayısı olarak diğer çeşitlerden daha kısa olan erkenci buğdayların ekimlerinde daha sıklıkla görülmektedir. Bu oluşan soğuk zararı genellikle bitkinin hassas olduğu dönemde olmaktadır. Soğuk zararı genellikle dere kenarları ovalar gibi soğuk havanın yerleştiği çöktüğü hava akımının daha az olduğu yerlerde daha sık gözlemlenir.

 

Sonbahar veya kış süresince buğdayda gelişen soğuğa direnç, havaların ısınmasıyla yok olur. Bundan sonra tekrar havaların soğuması halinde bitkiler zarar görebilir. Buğday çeşitlerinin soğuğa karşı dayanıklılığı birbirinden farksızdır. Soğuğa dayanıklılık bitki gelişme devresiyle ilgilidir. Ekim tarihinin, soğuğa direnç üzerinde etkili olduğu kesin olarak bilinmektedir. Erken ekilen buğdaylar aşırı gelişerek soğuğa daha duyarlı hale gelirler ve soğuktan daha fazla etkilenirler.

 

Her gelişme devresine özgü belirtilerin bilinmesi, soğuk zararının derecesinin belirlenmesinde ve zararın etkilerini tahmin etmede dolayısıyla önlem almada yardımcı olabilir. Kardeşlenme devresinde yapraklarda morarma, sararma ve kuruma şeklinde görülen soğuk zararı bitki gelişimini yavaşlatır. Ancak havanın ısınması ile birlikte zararın etkisi ortadan kalkmaktadır. Buğdayın gelişme devrelerine göre soğuk zararına neden olabilecek ısı dereceleri ve soğuk zararının belirtileri

 

Sonbahar veya kış süresince buğdayda gelişen soğuğa direnç, havaların ısınmasıyla yok olur. Bundan sonra tekrar havaların soğuması halinde bitkiler zarar görebilir. Buğday çeşitlerinin soğuğa karşı dayanıklılığı birbirinden farksızdır. Soğuğa dayanıklılık bitki gelişme devresiyle ilgilidir. Ekim tarihinin, soğuğa direnç üzerinde etkili olduğu kesin olarak bilinmektedir. Erken ekilen buğdaylar aşırı gelişerek soğuğa daha duyarlı hale gelirler ve soğuktan daha fazla etkilenirler. Her gelişme devresine özgü belirtilerin bilinmesi, soğuk zararının derecesinin belirlenmesinde ve zararın etkilerini tahmin etmede dolayısıyla önlem almada yardımcı olabilir. Kardeşlenme devresinde yapraklarda morarma, sararma ve kuruma şeklinde görülen soğuk zararı bitki gelişimini yavaşlatır. Ancak havanın ısınması ile birlikte zararın etkisi ortadan kalkmaktadır.

 

Sapa kalkma devresinde soğuk zararı belirtileri kardeşlenme devresine benzerlik gösterir. Zarar arttıkça bitkiler sarı, beyaz veya esmer renkte suda haşlanmış gibi görünüş alırlar. Sapların alt kısımlarında görülen halka şeklinde kararmalar ve kırılmalar zararın büyük olduğunun göstergesidir. Bu devrede görülen orta şiddetli soğuk zararları ortadan kalkabilir, ancak ağır zararlar ilerde verim kayıplarına ve sap zayıflığı nedeniyle hasatta zorluklara neden olabilir.Kın devresinde yani başakların sap içinde olduğu devrede soğuk zararının etkisi büyüme konisinin ölmesine neden olabileceği için önemlidir. Bu devrede çok kısa bir süre donma noktasına yakın ısı derecelerine maruz kalan bitkiler normal görünüşlü olmasına rağmen ileride kısırlık ortaya çıkabilir. Böyle zarar gören bitkilerde başak kavuzları açık renkli olur. Normal çiçekler yeşil–sarı renkte ve canlı görünüşte olurken soğuk zararına uğramış çiçekler soğuk zararını takip eden günlerde beyaz pörsümüş görünüş alırlar.

 

Başaklanma devresinde görülen soğuklar polen kısırlığı yanında kılçıklarda ve başaklarda meydana getirdiği beyazlıklarla da etkisini gösterir. Ayrıca başağın 3–5 cm altında açık yeşil veya beyaz renkli don halkası oluşabilir. Bitkinin normal gelişmesini ve dane doldurmasını engellemeyen bu halka hasat öncesi veya hasatta başakların düşmesine neden olarak verim kayıplarına yol açabilir. Başak çıkışından itibaren dane doldurma boyunca şerit veya gruplar halinde oluşan boş başaklar don zararına işarettir. Yine aynı şekilde dane doldurmamış koyu renkli (hatta bazen siyah renkli bile olabilir) başaklar çiçeklenme ve dane doldurma başlangıcındaki ard arda gelen soğuklardan oluşmuş olabilir.

 

Normalde danelerin çiçeklenmeden 12–14 gün sonra belirginleşip, 3–4 hafta sonrada maksimum boyuta ulaşması gerekir. Dane dolumundan sonra hava soğumuş ve dane gelişmesi durmuş ise bu devrede soğuk zararı olmuş demektir. Süt olum devresi olarak adlandırılan bu devrede, dane gelişmesi devam eder fakat daneler normalden hafif olur. Bu devredeki zarar dane dökmeye ve çimlenme düşüklüğüne neden olabilir.

 

Buğdayın soğuktan zarar gördüğü üretim dönemlerinde, bitkilerin gelişme dönemine göre soğuğun şiddeti ve süresi, bitki kayıplarının yanı sıra yaprak deformasyonları ve başakta eksik tane oluşumu şeklinde görülmektedir. Buğday da her türlü soğuk zararı verimde az veya çok derecede kayıplar meydana getirebilir. Bununla birlikte bitki besin elementlerinin uygun veya uygun olmayan (eksik veya fazla) kullanımı soğuk zararına dolaylı etkiler yapmaktadır.

 

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÖRÜLEN ÖNEMLİ HASTALIK VE ZARARLILAR

Konu İle İlgili Dokümanlar

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

ONLİNE TEST ÇÖZ
reflesh

Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır.

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Bitki hastalıkları, bitki zararlıları, yabancı otlar, şifalı bitkiler, arıcılık, bayilik sınavı notları, bayilik sınavı soruları, online testler, kimyasal analiz yöntemleri, bitki besleme ve gübreleme, tarımsal destekler, peysaj ve süs bitkileri, kimyasal analiz yöntemleri, hijyen eğitimi, pest kontrol yöntemleri

Site Haritası - Rss Beslemesi