Bakara Suresi (87-103. Ayetler) Tefsiri
Bu bölüm, özellikle peygamberlerin gönderiliş amacını, Hz. İsa'nın (a.s.) mucizelerini ve İsrailoğulları'nın peygamberlere karşı sergilediği olumsuz tepkileri ele alır. Ardından, cehaletin ve dünyevi menfaat düşkünlüğünün kötülüğü vurgulanır.
🕊️ Bakara Suresi (87-103. Ayetler) Tefsiri
87-90. Ayetler: Peygamberlere Karşı Takınılan Tavır
-
Ayet (özet): 'Andolsun, biz Musa'ya Kitab'ı verdik ve arkasından peş peşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık deliller (mucizeler) verdik ve onu Rûhu'l-Kudüs (Cebrâil) ile destekledik. Ne zaman size, nefsinizin hoşlanmadığı bir şeyle bir peygamber geldiyse, büyüklük tasladınız; kimini yalanladınız, kimini de öldürdünüz.'
-
Tefsir:
-
Peygamberler Silsilesi: Allah'ın, Hz. Musa'dan (a.s.) sonra peş peşe peygamberler göndererek İsrailoğullarını sürekli desteklediği hatırlatılır.
-
Hz. İsa'nın Mucizeleri: Hz. İsa'ya (a.s.) 'beyyineler' (apaçık deliller/mucizeler: körü iyileştirme, ölüyü diriltme vb.) verildiği ve Rûhu'l-Kudüs (Cebrail Aleyhisselam) ile desteklendiği belirtilir.
-
Peygamberlere İhanet: İsrailoğulları'nın peygamberlere karşı gösterdiği kötü muamele eleştirilir:
-
Nefislerine Uymayanı Reddetme: Gelen emirler ve hükümler kendi çıkarlarına veya arzularına uymadığında, o peygamberi yalanladılar.
-
Peygamberleri Öldürme: Tarih boyunca birçok peygamberi haksız yere katlettiler (Örn: Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya).
-
-
Hakkı Reddetme Sebebi: Kalplerinin kılıflı olduğunu (hidayete kapalı olduğunu) iddia ettiler, oysa Allah onların inkârları yüzünden lanetlemiştir.
-
91-96. Ayetler: Kur'an'a İnkâr ve Dünya Hırsı
-
Ayet (özet): Onlara 'Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) inanın' denilince, 'Biz sadece bize indirilene (Tevrat'a) inanırız' derler ve arkasındakini (Kur'an'ı) inkâr ederler. Hâlbuki o (Kur'an), hak ve onların yanındakini (Tevrat'ın aslını) tasdikleyicidir...
-
Tefsir:
-
Seçmeli İman: Ehl-i Kitap, Tevrat'ı kabul edip Kur'an'ı reddederek Allah'ın vahyini ayırdıklarını ve dolayısıyla çelişkiye düştüklerini gösterirler. Eğer gerçekten Tevrat'a inansalardı, Tevrat'ın müjdelediği son peygamberi (Hz. Muhammed'i) de kabul etmeleri gerekirdi.
-
Tevrat'ın İhlali: Onların, Tevrat'a iman iddiasının da yalan olduğu, zira Tevrat'a uysalar Hz. Musa'dan sonra gelen birçok peygamberi (Hz. İsa dahil) öldürmeyecekleri belirtilir.
-
Yaşama Hırsı: Onların, 'insanların hayata en düşkün olanları' oldukları söylenir. Öyle ki, her biri bin yıl yaşamak ister. Bu dünya hırsı, onları ölümden ve ahiretten korkan, dünyalık menfaat peşinde koşan bir zümre yapmıştır.
-
97-103. Ayetler: Cebrail'e Düşmanlık ve Sihrin Fitnesi
-
Ayet (özet): De ki: 'Kim Cebrail'e düşman ise, bilsin ki O (Cebrail), Kur'an'ı Allah'ın izniyle, önceki kitapları tasdik edici, mü'minler için bir hidayet ve müjdeci olarak senin kalbine indirmiştir.' (97. Ayet)
-
Tefsir:
-
Cebrail'e Düşmanlık: Rivayetlere göre bazı Yahudiler, Cebrail'in (a.s.) kendilerine düşman ve Azrail'in (a.s.) ise dost olduğunu iddia etmişlerdir. Ayet, Cebrail'in (a.s.) peygamberlere vahiy getiren, Allah'ın elçisi olduğunu ve ona düşman olmanın dolaylı olarak Allah'a ve Kur'an'a düşman olmak anlamına geldiğini vurgular.
-
Sihrin Çıkışı (Babil ve Harut/Marut):
-
İsrailoğulları, Süleyman'ın (a.s.) döneminde ortaya çıkan sihir (büyücülük) ile meşgul olmuşlardı.
-
Ayet, sihri 'küfür' (inkâr) olarak niteler.
-
İnsanları sınamak amacıyla Babil'de Harut ve Marut adında iki meleğin sihir öğrettiği, ancak bu meleklerin her zaman'Biz ancak bir imtihanız, sakın inkâr etme!' uyarısını yaptıkları belirtilir.
-
-
Süleyman'ın Büyücü Olmadığı: Sihirle uğraşmaları nedeniyle bazı Yahudiler, Hz. Süleyman'ın (a.s.) sihirle hükmettiği iftirasını atmışlardı. Ayet, Süleyman'ın (a.s.) sihir yapmadığını, kâfir olmadığını ve sihri asıl yayanların şeytanlar olduğunu bildirir.
-
Sonuç: Sihir öğrenmenin ve yapmanın büyük bir günah ve ahirette hiçbir nasibi olmayan bir iş olduğu vurgulanır. 'Eğer bilmiş olsalardı, Allah katından olan karşılığın onlar için daha hayırlı olduğunu anlarlardı.'
-
Bu ayetler dizisi, Ehl-i Kitap'ın inanç sorunlarını, vahye karşı direnişlerini ve dünyevi çıkarlar uğruna Allah'ın ayetlerini ve peygamberlerini inkâr etme eğilimlerini ele alarak, Müslümanlara doğru imanı ve istikameti hatırlatır.