Kırmızı örümcekler (Akarlar), Tetranychidae familyasına ait, gözle zor görülen küçük zararlılardır ve tarım ürünlerinde, özellikle sıcak ve kuru havalarda hızla çoğalarak büyük zararlara neden olurlar.

 

🔴 Kırmızı Örümceklerin Zarar Şekli ve Önemi

Akarlar, ağız parçalarıyla bitki hücrelerini delerek özsuyu emerler.

Zarar Özellikleri Açıklama
Küçük Boyut ve Hızlı Üreme 0.3-0.5 mm boyutlarında oldukları için geç fark edilirler. Sıcaklık 30°C'nin üzerine çıktığında ve nem düştüğünde yaşam döngüleri (yumurtadan ergine) 7-10 güne kadar inebilir, bu da popülasyonun patlamasına yol açar.
Örümcek Ağı Oluşturma Yoğun popülasyonlarda, kendilerini ve yumurtalarını korumak için bitki yaprakları üzerinde ince, beyaz ağlar örerler. Bu ağlar ilaçların bitkiye nüfuz etmesini zorlaştırır.
Yaprakta Zarar Belirtisi Emgi yaptıkları noktalarda ilk başta sarı-beyaz küçük benekler (noktalar) oluşur. Yoğun zarar görmüş yapraklar zamanla bronzlaşır, kahverengileşir, kurur ve vaktinden önce dökülür.
Verim ve Kalite Kaybı Erken yaprak dökümü fotosentez alanını azaltarak meyve kalitesini ve verimi ciddi ölçüde düşürür.

 

🔎 Kontrol Stratejileri

Kırmızı örümceklerle mücadele, yaşam döngüsünün hızlanması ve yaprak altlarında yoğunlaşmaları nedeniyle zorludur.

 

1. 🌿 Kültürel ve Fiziksel Mücadele

  • Nem Yönetimi (Sera/Kapalı Alan): Akarlar kuru havayı sever. Serada nem oranını %60-70 civarında tutmak, üremelerini yavaşlatır.

  • Basınçlı Su ile Yıkama: Küçük alanlarda veya ilk enfeksiyon başladığında, yaprak altlarını tazyikli su ile yıkamak, akarları ve ağları mekanik olarak bitkiden uzaklaştırır.

  • Sanitasyon: Hasat sonrası bitki artıklarını derhal alandan uzaklaştırmak, kışlayan erginlerin ve yumurtaların popülasyonunu azaltır.

  • Su Stresinden Kaçınma: Bitkilerin düzenli ve yeterli sulanması, su stresi altında olan bitkilerin akarlar için daha cazip hale gelmesini engeller.

 

2. 🐞 Biyolojik Mücadele (Yırtıcı Akarlar)

Kırmızı örümceklere karşı biyolojik mücadele, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunar ve sıklıkla tercih edilir.

  • Yırtıcı Akarlar (Phytoseiulus persimilis): Kırmızı örümceklerle beslenen ve özellikle sera koşullarında ticari olarak salınan bu yırtıcı akar türü, popülasyonu etkili bir şekilde kontrol eder. Yırtıcı akarlar, zarar gören akarlara göre daha hızlı hareket ederler ve genellikle turuncu veya parlak renktedirler.

  • Diğer Faydalılar: Bazı thrips türleri ve altın gözlü larvaları da akar popülasyonunu baskılamaya yardımcı olur.

 

3. 🧪 Kimyasal Mücadele (Akarisitler)

Kimyasal mücadele, popülasyonun biyolojik dengeleyiciler tarafından kontrol edilemeyecek kadar yükseldiği durumlarda uygulanır.

  1. Doğru Zamanlama: Mücadele, Erken Zarar Eşiği belirlenir belirlenmez başlatılmalıdır. Bu eşik, ürüne göre değişmekle birlikte, genellikle yaprak başına ortalama 3-5 adet akar görüldüğünde veya bulaşık yaprak oranı %5'e ulaştığında kabul edilir.

  2. Kapsamlı Kaplama: Akarlar ve yumurtaları yaprak altlarında bulunduğundan, ilaçlama sıvısının yaprak alt yüzeylerini tamamen kaplaması hayati önem taşır. Yetersiz kaplama, mücadelenin başarısız olmasına ve direnç gelişimine yol açar.

  3. Akarisit Rotasyonu: Akarlar, kimyasallara karşı hızla direnç geliştirme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, ilaçlamalarda mutlaka farklı kimyasal gruplardan (etki mekanizması farklı) akarisitler dönüşümlü (rotasyonlu) olarak kullanılmalıdır.

    • Örnek Gruplar: Yumurta ve larva üzerine etkili olanlar (ovicidal), sadece hareketli evreler üzerine etkili olanlar ve tüm evrelere etki edenler (geniş spektrumlu) dönüşümlü kullanılmalıdır.

  4. Islatıcı/Yayılıcı Kullanımı: İlaçlama suyuna eklenen uygun yayıcı ve yapıştırıcılar (yüzey aktif maddeler), ilacın yaprak yüzeyine daha iyi yayılmasını ve ağların yarattığı fiziksel engeli aşarak zararlılara ulaşmasını sağlar.

  5. Kükürt Tozu: Özellikle bağ ve meyve ağaçlarında, akar mücadelesinde toz kükürt uygulaması da popülasyonu baskılamak için eski ve etkili bir yöntemdir.

BU KONU HAKKINDAKİ YORUMUNUZ NEDİR?
KULLANICI GİRİŞİ

Gmail Hesabım İle Bağlan

Yeni Kayıt Formu
Şifremi Unuttum?