Bakara Suresi (104-123. Ayetler) Tefsiri

Bu bölüm, Müslümanlara yönelik hitaplarla başlar ve Ehl-i Kitabın Müslümanlara karşı takındığı tavrı, Kur'an'ın nazil oluşundaki hikmeti, nesh (hükmün değiştirilmesi) konusunu ve Müslümanların uyması gereken temel ahlak kurallarını açıklar.

 

🕌 Bakara Suresi (104-123. Ayetler) Tefsiri

104-105. Ayetler: Hitap Şekli ve Kıskançlık Uyarısı

  • Ayet (özet): 'Ey iman edenler! (Peygamberinize hitap ederken) $Râinâ$ (Bizi gözet) demeyin; $Ünzurnâ$ (Bizi bekle/Bize bak) deyin ve dinleyin. Kâfirler için elem dolu bir azap vardır.' (104. Ayet)

  • Tefsir:

    • Hitap Adabı: $Râinâ$ kelimesinin Arapça'da'bizi gözet' gibi iyi bir anlamı olsa da, Yahudilerin dilinde alay ve küçümseme içeren bir manası da vardı (bir görüşe göre'çobanımız' veya'ey akılsızımız' gibi). Müslümanların, bu kötü niyetli alaya yol açmamak için 'Bize bak/bizi gözet' anlamına gelen, ancak hiçbir kötü çağrışımı olmayan $Ünzurnâ$ kelimesini kullanmaları emredilir. Bu, İslam toplumunun dil ve ahlak adabına verdiği önemi gösterir.

    • Kıskançlık (Hased): Ehl-i Kitabın, Müslümanlara Rablerinden hayır (Kur'an, peygamberlik) indirilmesinden dolayı kıskançlık duydukları ve Müslümanların imanını sarsmak istedikleri belirtilir. Allah'ın rahmetini ve lütfunu dilediğine verdiği vurgulanır.

 

106-108. Ayetler: Nesh (Hükmün Değiştirilmesi) Meselesi

  • Ayet: 'Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, ondan daha hayırlısını yahut mislini getiririz. Allah’ın her şeye gücünün yettiğini bilmez misin? Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.'

  • Tefsir:

    • Nesh Kavramı: Bu ayet, Kur'an'daki bazı hükümlerin, daha sonra inen başka ayetlerle değiştirilmesini (nesh) veya kaldırılmasını eleştiren inkârcılara cevaptır.

    • Hikmet: Nesh, hükmü uygulayan toplumun şartlarına, gelişimine ve menfaatine daha uygun olan, daha hayırlı veya misli bir hükmün konulmasıdır.

    • Allah'ın Kudreti: Neshin caiz olmasının sebebi, göklerin ve yerin mülkünün yalnızca Allah'a ait olmasıdır. Hüküm koyma yetkisi sadece O'na aittir ve dilediği hükmü dilediği zaman değiştirebilir. Müslümanların, geçmişteki dostluklarına güvenerek Ehl-i Kitabın dilediği gibi davranmasını istemelerinin yersiz olduğu belirtilir.

 

109-112. Ayetler: İman Düşmanlığı ve Hakiki Kurtuluş

  • Ayet (özet): Ehl-i Kitabın çoğu, sırf içlerindeki kıskançlık yüzünden, siz iman ettikten sonra sizi tekrar kâfirliğe döndürmek isterler. Siz, Allah'ın emri gelinceye kadar onları affedin ve hoşgörün... Şüphesiz kim iyilik yaparak yüzünü tamamen Allah'a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbi katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

  • Tefsir:

    • Fitneye Sabır: Müslümanlara, Ehl-i Kitabın kıskançlık ve düşmanlıklarına karşı sabırlı olmaları, affedici davranmaları ve Allah'ın emri (cihat veya başka bir hüküm) gelene kadar hoşgörüyle yaklaşmaları emredilir.

    • Kurtuluşun Şartı: Yahudilerin 'Yahudi olun ki doğru yolu bulasınız' ve Hristiyanların 'Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız' iddialarına karşılık, ayet, kurtuluşun bir isme veya kavme bağlı olmadığını belirtir.

    • İhsan ve Teslimiyet: Hakiki kurtuluşun tek yolu: 'İyilik yaparak (ihsan üzere)' bütün varlığıyla 'Allah'a teslim olmak' (vech: yüzünü, bütün benliğini O'na döndürmek) olarak belirlenir. Bu, İslam'ın temel tanımıdır.

 

113-117. Ayetler: Tarafların Çatışması ve Allah'ın Kudreti

  • Ayet (özet): Yahudiler,'Hristiyanlar bir şey üzere değildir' dediler. Hristiyanlar da,'Yahudiler bir şey üzere değildir' dediler. Hâlbuki hepsi de Kitab'ı okumaktadırlar... Allah, kendi mescitlerinde O'nun adının anılmasını engelleyip, onların harap olmasına çalışanlardan daha zalim kim olabilir?

  • Tefsir:

    • Karşılıklı Suçlama: Yahudi ve Hristiyanların birbirlerini doğru yol üzerinde görmemeleri eleştirilir. Oysa hepsi de aynı ilahi kaynağa (Kitaba) sahiptirler. Bu çekişmenin hükmünü Kıyamet Günü Allah verecektir.

    • Mescitleri Engelleme: Mescid-i Aksa gibi ibadet yerlerinde Allah'ın adının anılmasını engellemeye çalışanlar şiddetle eleştirilir ve en büyük zalimler olarak nitelendirilirler.

    • Allah'ın Evrenselliği: 'Doğu da Allah'ındır, Batı da...' (115. Ayet) İbadetin belirli bir yöne bağlı olmadığı, tüm yeryüzünün Allah'a ait olduğu vurgulanır.

    • Yaratılış Kudreti: Allah'ın çocuğu olduğu iddiasını reddetmek için 'O, bir işe hükmettiği zaman sadece'Ol!' der, o da hemen oluverir' (117. Ayet) denilerek, Allah'ın mutlak kudreti hatırlatılır.

 

118-123. Ayetler: Cahillik, Vahyin Amacı ve Ahiret Uyarısı

  • Ayet (özet): Bilgiden yoksun olanlar, 'Allah bizimle konuşsa ya da bize bir mucize gelse ya!' dediler... Şüphesiz biz seni hak (din) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen, Cehennemlik olanlardan sorumlu değilsin.

  • Tefsir:

    • İnatçı Talep: Cahillikte inat edenler, peygamberlik ve mucize taleplerini sürdürdüler. Ancak, önceki toplumların da aynı inatçılığı gösterdiği ve bu yüzden helak olduğu hatırlatılır.

    • Peygamberin Görevi: Hz. Muhammed'in (s.a.v.) görevinin sadece müjdelemek ve uyarmak olduğu, insanların hidayete gelip gelmemesinden şahsen sorumlu olmadığı belirtilir.

    • Ehl-i Kitabı Hoşnut Etme Çabası: Peygamberin, onların dinlerine tam olarak uymadıkça Yahudi ve Hristiyanların kendisinden asla razı olmayacakları uyarısı yapılır. Bu, Müslümanların kendi inançlarında istikametli ve ödün vermez olmaları gerektiğini gösterir.

    • Ahiret Uyarısı: Bölüm, Bakara Suresi'nin başlangıcındaki uyarıyı yineleyerek sona erer: 'O gün (Kıyamet), kimsenin kimseden bir karşılık alamayacağı, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin fayda vermeyeceği ve yardım göremeyeceğiniz bir günden sakının.' (123. Ayet)

 

Bu ayetler, İslam'ın evrensel ve mutlak bir hakikat olduğunu kanıtlar, Müslümanlara yönelmek istedikleri baskıya karşı sabır ve hoşgörü öğretir ve kurtuluşun temel şartlarını (ihsan ve teslimiyet) açıklar.

BU KONU HAKKINDAKİ YORUMUNUZ NEDİR?
KULLANICI GİRİŞİ

Gmail Hesabım İle Bağlan

Yeni Kayıt Formu
Şifremi Unuttum?