• notifications1
  • menü

Bugün : 28 Mart 2024 Perşembe

Asmalarda Çiçek Yapısı

Asmalarda çiçekler biraraya gelerek salkımları oluştururlar ve çiçek salkımı (infloresens) adını alırlar. Tane tutumundan sonra bunlara üzüm salkımı adı verilir. Asma çiçeklerinin  boyları 2-7 mm arasında değişmekle beraber, genel olarak 4-5 mm dir. Çiçek salkımları, boğumlarda ve yaprakların karşı tarafında yer alırlar. Salkımın dala bağlanmasını sağlayan ve salkım ekseni üzerinde ilk dallanmanın olduğu yere kadar olan kısma salkım sapı denir

 

Çiçek tablası üzerinde (Reseptakl) çiçek dizilişi incelendiğinde, en dışta kaliks denilen ve 5 adet çanak yaprak (Sepal) içeren çiçek kısmı gelir. Daha sonra, korolla denilen ve yine 5 adet yeşil renkte taç yaprak (Petal) içeren kısım vardır. Taç yapraklar tepe noktasından bağlantılıdır. Diğer meyvelerden farklı olarak taç yapraklar, korollaya bağlandığı noktadan açılırlar. Çiçek açma zamanında dipten ayrılarak, küçük bir başçık halinde dökülür. Erkek organlara stamen adı verilir. Bunlar polenleri içeren polen keseleri (Anter) ile bunu çiçek tablasına bağlayan sapcık (Filament)'tan oluşmuştur. Çiçek tablası üzerinde sapçıklar arasında nektar bezleri bulunur. Fakat bunlar fazla işlevsel değildir ve böceklerin fazla ilgisini çekmez. Çiçeğin dişi kısmına pistil adı verilir. Yumurtalık (Ovaryum) ve dişicik tepesi (Stigma) ile bu ikisi arasında bağlantıyı sağlayan boyuncuk (Sti 1) denilen kısımdan oluşur. Yumurtalık 2-3 bölmelidir (Karpel). Her bölmede 2 tohum taslağı (Ovul) bulunur. Asmalarda tohum taslağı anatrop tiptedir. Döllenme sonucunda tohum taslaklarından çekirdekler oluşur, üzüm çekirdeğinin en dış kısmında kütiküla ve bunun altında tek sıralı epidermis bulunur. Daha sonra sırasıyla; dış integumentten oluşan tohum kabuğu (testa),iç integumentten oluşan ve endospermi çevreleyen parankimatik zar, endosperm primer çekirdeğinden oluşan triploid yapıdaki endosperm ve zigottan oluşan diploid yapıdaki embriyo gelmektedir.

 

Çiçek taslakları genellikle haziran ayı içerisinde farklılaşmaya başlar. Yaz sonuna doğru salkım taslaklarının çoğu tomurcuk içinde oluşmuştur. Dinlenme dönemi içinde çiçek kısımlarında bir gelişme gözlenmez. Uyanmadan 1 hafta sonra çanak, 2 hafta sonra taç yapraklar belirginleşir. Uyanmadan 6-8 hafta sonra çiçeğin tüm kısımları gelişmesini tamamlar. Bu arada çiçek tozları ve yumurtalar da olgunlaşmıştır ve çiçeklenmeye hazırdır. Çubuklar üzerinde en verimli tomurcuklar 4-12. boğumda bulunmaktadır.

 

Polenler: Çimlenme yeteneğine sahip asma polenleri oval şekillidir, üzerlerinde çim borularının çıktığı polen delikleri bulunur. Dişi çiçekli çeşitlerde polenler yuvarlak şekillidir. Polen porları bulunmaz ve dolayısıyla çimlenemezler. Bu nedenle böyle çeşitlerde mutlaka tozlayıcı gerekir. Polen büyüklükleri 15-25 mikron arasındadır.

Şekil .Çiçeğin başlıca kısımları: 1.Başçık, 2.Polen kesesi, 3.Sapçık,4.Dişicik tepesi, S.Boyuncuk, 6.Yumurtalık, 7.Nektar bezi, 8.Çiçek tablası, 9.Embriyo kesesi,10.Taç yaprak izi,11.Çanak yaprak

 

Tozlanma-döllenme: Polenlerin dişicik tepesi üzerine gelmesine tozlanma; burada çimlenerek, çim borusunun yumurtalıktaki tohum taslaklarına ulaşmasına ise döllenme adı verilir. Döllenme, tozlanmadan yaklaşık 2-3 gün sonra meydana gelir. Tozlanma, rüzgar ve böceklerle olabildiği gibi çiçeğin kendi polenleriyle de olabilir. Fakat bunlardan ilk ikisinin tozlanmadaki rolü çok önemsizdir. Asmalar, genellikle kendine tozlama yaptığı kabul edilir. Çiçeklerin açılması genellikle sabahları 6-9, öğleden sonra 14-16 saatleri arasındadır.

 

 

3.7.1. ASMADA ÇİÇEK TİPLERİ

Çiçek kısımları esas alınarak incelendiğinde asmalarda şekil 3.14 de görüldüğü gibi başlıca 4 tip çiçek görülür:

1. Erkek çiçekler: Dişi organ bulunmaz sadece polen keselerini taşıyan erkek çiçekler vardır. Daha çok anaçlarda ve yabani asmalarda görülen bir durumdur. Rupestris du lot anacının ve Vitis silvestris'in çiçekleri buna iyi bir örnektir.

 

2. Morfolojik erdişi, fizyolojik erkek çiçekler: Dış görünüş olarak erkek ve dişi organları oluşmasına rağmen, dişi organ tam gelişememiştir. Anaçlarda daha çok görülen bir çiçek tipidir. 3309 C anacının çiçekleri bu tiptedir.

 

3. Erdişi: Çoğu üzüm çeşidinde görülen bir çiçek tipidir. Erkek ve dişi organlar tam olarak gelişmiştir. Çiçekler kendi polenleri ile tozlanıp, döllenebi1 ir(Cardinal, Razakı vb.).

 

4. Morfolojik erdişi fizyolojik dişi: Erkek organlar tam olarak gelişememiştir. Bu tip çiçeklerde polenler oluşmasına rağmen işlevsel değildir. Polen delikleri yoktur ve çimlenemezler. Bu nedenle mutlaka tozlayıcı çeşide ihtiyaç duyarlar. Bu tip çiçeklerde stamenler dik fakat dişicik tepesinin altında kalacak şekilde veya aşağıya doğru eğik olabilirler. Bunlardan ilkine Sori ikincisine Çavuş veya Bicane çeşidi örnek verilebilir. Yurdumuzda yetiştirilen Çavuş çeşidi için Karasakız, Amasya Beyazı, Hafızali, Hamburg misketi, Kozak Beyazı ve Yapıncak gibi çeşitler tozlayıcı olarak kullanılabilir.

 

Asmalarda çiçeklenmeyi takiben meyvelerin oluşmasına tane tutumu adı veri lir.Tane tutumunda oksin ve gibberelin gibi hormonlar etkili olmaktadır. Bunların kaynağını vegetatif kısımlar, polenler veya tohum taslağı oluşturur. Tane tutumunda çekirdeğin oluşma durumu belirleyici faktör olmaktadır. Genel bir tanımlama ile üzüm çeşitleri çekirdekli veya çekirdeksiz olarak bilinirler. Tamamen çekirdeksiz tanelerin yanısıra, çekirdekleri tam gelişmemiş ve tohum kabuğu sertleşmemiş çeşitler de çekirdeksiz kabul edilir. Çekirdek oluşumu esas alınarak üzüm çeşitlerindeki tane tutumunu 4 ana grupta incelenebilir:

  • 1. Partenokarpik tane tutumu
  • 2. Stenospermik tane tutumu
  • 3. Normal tane tutumu
  • 4. Boş çekirdekli tane tutumu

 

Partenokarpik tane tutumu: Döllenme olmaksızın çekirdeksiz tanelerin oluşmasıdır. Burada tozlanma olabilmektedir. Fakat polenlerin çim borusu yumurta hücresine ulaşamadan dolayısıyla döllenme olmaksızın embriyo veya endospermde dejenerasyon meydana gelmektedir. Döllenme oluşmadığı için çekirdekler de meydana gelmemektedir, üzümlerde partenokarp tane oluşumu üç değişik şekilde meydana gelebilir:

 

a) Stimülatif(Uyarıcı) partenokarpi: Tozlanma sonucunda polenlerin stigmaya gelmesi veya çim borusu oluşturmasının verdiği uyarıcı etki ile tane tutumu oluşmaktadır. Burada integumentler normal yapıdadır. Fakat çim borusu yumurtalığa ulaşmadan embriyo kesesi çiçeklenme sırasında dejenere olmakta ve döllenme gerçekleşememektedir. Tozlanmaya mutlak ihtiyaç vardır. Siyah korent üzüm çeşidinde görülür.

 

Embriyo kesesinin kusurlu oluşması nedeniyle, döllenme olmaksızın çekirdeksiz tane tutumuna stimulative partenorkarpi adı verilmektedir. Siyah Korint üzüm çeşidinde görülen bu tip partenokarpide iç integümentler normal olarak meydana gelir. Hatta çiçeklenme döneminde alman kesitlerde normal embriyo keselerine de rastlanır; ancak, bu çeşitte çiçeklenme zamamndan sonra herhangi bir gelişme olmaz. Polar çekirdekler birleşemezler, embriyo kesesinin mikropil ucunda dejenere olmuş halde sinergitlere ve yumurta hücresine rastlanır. Oysa bu çeşidin polen tozları yüksek bir çimlenme gücüne sahip olup tozlanma meydana gelmektedir. Bu nedenle bazen tamamen dejenere olmamış yumurta hücrelerinin döllendiği görülebilmektedir.

 

b) Vegetatif partenokarpi: Çekirdeksiz tanelerin meydana gelmesinin nedeni tohum taslaklarının kusurlu bir yapıda olmasıdır. Tozlanma olmasa da olur. Tohum taslağı tek integument1idir ve sadece dış integument oluşmuştur. Embriyo kesesi yoktur. Nusellus çoğu zaman integumentin dışına taşmıştır. Beyaz ve Kırmızı korent üzüm çeşitlerinde görülür.

 

Partenokarpik olarak meyve tutumunun asmalarda rastlanılan ikinci bir şekli vegetatif partenokarpidir. Beyaz ve kırmızı Korint üzüm çeşitlerinde görülen bu olayda tohum taslaklarının şekli tamamen bozuk olup sadece dış integümentler gelişmiştir. İç integümentler nusellus dokusunun bazal kısmında şişkin bir meristematik doku yığını halinde bulunur. Nusellus aşırı bir gelişme gösterir. Embriyo kesesi bulunmaz. Bu çeşitlerde kastrasyon yapılarak tozlanma engellendiğinde de tane tutumunun meydana gelmesi, stimülatif partenokarpiden farklı olarak polen tozlarının uyarıcı etkisine gerek duyulmadığını göstermektedir.

 

c) Fakültatif partenokarpi: Tohum taslaklarının normal yapıda olmasına karşın döllenmenin olmayışı nedeniyle, çekirdeksiz tanelerin meydana gelmesidir. Morfolojik erdişi fizyolojik dişi çiçeğe sahip çeşitlerde ve erdişi çiçeklerde oluşan partenokarp tanelerde görülen durumdur. Salkımlarda bu tip tanelerin oluşması boncuklanma diye bilinir. Tozlanma ve döllenmenin olması durumunda, çekirdekli ve normal irilikte taneler oluştururlar.

 

Partenokarpinin üçüncü şekli olan "Facultative parthenocarpy"ye normal embriyo kesesine sahip olduğu halde, çiçek yapıları anormal ve polen tozu çimlenme kabiliyetleri düşük asma çeşitlerinde rastlanılmaktadır. Çavuş, Karagevrek, Hönüsü, Tahannebi, Erolan gibi morfolojik erdişi fizyolojik dişi çiçek yapısına sahip çeşitlerde uygun tozlayıcılarm kullanılmadığı durumda, partenokarpik meyve tutumu görülmektedir, iyi bir tozlayıcı çeşit olmadığında veya uygun tozlayıcı olduğu halde, hava koşullarının tozlanma ve döllenmeye elverişli olmadığı zamanlarda aynı salkım üzerinde çekirdekli ve iri taneler ile birlikte çekirdeksiz küçük taneler de meydana gelmektedir.
 

 

Stenospermokarpik (yalancı partenokarpi) meyve tutumu: Tanelerin oluşabilmesi için tozlanma ve bunu takiben döllenmeye gerek vardır. Döllenme sonucunda başlangıçta çekirdekler oluşmakta, fakat daha sonra endosperm ve embriyo kesesinin dejenere olması nedeniyle çekirdeklerin gelişmesi durmaktadır. Dejenere tarihine kadar çekirdekler bir miktar gelişmektedir. Bu tip çiçeklere rudimenter çekirdek adı verilir. Dejenere tarihi çiçeklenmeden sonra ne kadar geç olursa, rudimenter çekirdekler o derece daha iri olmaktadır. Bu çekirdeklerin büyüklüğü yıldan yıla değişebilir. îklim koşulları ve asmanın yaşı çekirdeklerin büyüklüğünü etkilemektedir.

 

Asmalarda çekirdeksiz tane tutumunun farklı bir şekli olan " steno spermocarpy" tipik olarak Sultani çekirdeksiz, Pembe çekirdeksiz, Yuvarlak çekirdeksiz ve Perlette üzüm çeşitlerinde görülmektedir. Stenospermokarpik tane bağlayan çeşitlerin çiçeklerinde morfolojik olarak bir noksanlık bulunmamaktadır. Ayrıca çimlenme gücü yüksek polenler ile yüksek oranda fonksiyonel olan embriyo keselerine de sahiptirler. Döllenme normal olarak meydana gelmekte, döllenmeden sonra normalde 2 hafta süre ile zigotta meydana gelmesi beklenen bölünmelerin olmaması sonucunda, embriyo gelişmesi dumura uğramaktadır. Endosperm çekirdeğinde ise bir dizi bölünme başlamasına karşın bu bölünme de uzun süre devam etmeyerek kısa sürede endosperm dejenerasyonu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca tohum sertliğini meydana getiren taş hücrelerinin de gelişememesi sonucunda tanelerde iz halinde yumuşak bir çekirdek kalıntısına rastlanmaktadır.

 

Normal tane tutumu: Tozlanma ve döllenme sonucunda çekirdekli tanelerin meydana gelmesidir. üzüm çeşitlerinin büyük çoğunluğunda meydana gelen tane tutum şeklidir. Erdişi çeşitler kendi çiçek tozlarıyla döllenebilmesine karşın, dişi çiçekli çeşitler mutlak yabancı tozlanmaya gerek duyar. Aksi taktirde çekirdekli ve normal irilikte taneler oluşmaz.

 

Boş çekirdekli tane tutumu: Tanelerde içi boş çekirdeklerin oluşmasıdır. Bunun nedeni tane gelişiminin değişik devrelerinde embriyo veya endosperm dejenere olmasına rağmen tohum kabuğunu oluşturacak integumentlerin gelişmeye devam etmesidir. Yurdumuzda Çavuş çeşidinde belirgin olarak görülen bir tane tutum şeklidir. Serbest tozlanan Çavuş çeşidinde 5 değişik dönemde dejenerasyon olabilmektedir. Bunlar sırasıyla: 1.Çiçekten önce, 2. Çiçekler açılmaya hazır iken , 3.çiçeklenmede, 4. taneler küçük saçma iriliğinde iken(tane uzunluğu 5.5 mm) ve 5. Taneler büyük saçma iriliğinde iken(tane uzunluğu 12 mm).

 

Mekanizması tam olarak açıklanamamış, çekirdeğin gelişmesi ile ilgili olan bir meyve tutum şekli daha vardır ki, bu tipik olarak yerli üzüm çeşitlerimizden Çavuş'ta görülen boş çekirdekli tane tutumudur. Çekirdeklerin gelişmesinde tozlanma ve dölleme normal olarak meydana gelir. Zigot ve endosperm gelişmesi ise tamamen dumura uğrar. Boş çekirdekli oluşum, ana bitki tarafından kontrol edilen genetik bir faktördür.

 

2.Apomiksiz

Normal olarak tohum döllenme sonucu oluşmaktadır. Döllenme ile zigotik tohum oluşumuna "amfimiksiz" denilmektedir. Ancak bazı durumlarda tohum, döllenme olmadan da oluşabilmektedir. Döllenme olmadan gametik hücrelerden (2n veya n) tohum oluşumuna apomiksiz denir. Tohumun döllemsiz olarak yumurta hücresinden (oospher) oluşmasına "parthenogenesis" denilmektedir. Eğer tohum antipot veya sinergit hücrelerinden oluşursa buna "apogamy" adı verilmektedir. Embriyo kesesini çevreleyen nusellus veya integüment hücrelerinden biri diploid embriyo kesesi oluşturabilir.

 

Buna "apospory" ve bu yolla oluşan embriyolara da "adventive" embriyo denilmektedir. Turunçgillerde ve ahudutlarmda çok rastlanan apomiktik embriyolar, ana bitkinin tüm özelliklerini gösterdiklerinden tohumla klonal çoğaltım olanağı verirler. Bu nedenle bahçe bitkileri yetiştiriciliğinde ayrı bir önemi vardır. Normal olarak bir tohumda yumurta hücresinin döllenmesi ile bir tek embriyo oluşur. Ancak bazı türlerde, örneğin turunçgillerde görüldüğü gibi, birden fazla embriyo oluşmaktadır. Bir embriyo kesesi içinde çeşitli yollarla (zigotik veya somatik) birden fazla embriyo oluşumuna "polyembryony" denilmektedir.

x
Bu konu hakkındaki sorularınızı ya da görüşlerinizi bu alana yazabilirsiniz!

(03482 kodunu soldaki kutucuğa yazın!)

Asmalarda Çiçek Yapısı Nasıldır?

Asmalarda Çiçek Yapısı Nasıldır?

Asmalarda Çiçek Yapısı Asmalarda çiçekler biraraya gelerek salkımları oluştururlar ve çiçek salkımı (infloresens) adını alırlar. Tane tutumundan sonra bunlara üzüm salkımı adı verilir. Asma çiçeklerinin boyları 2-7 mm arasında değişmekle beraber, genel olarak 4-5 mm dir. Çiçek salkımları, boğumlarda ve yaprakların karşı tarafında yer alırlar. ...

Asmalarda Vegetatif Gelişme Nedir?

Asmalarda Vegetatif Gelişme Nedir?

Sulama çubukların odunlaşmasını ve üzümlerin olgunlaşmasını geciktirir. Sulanan bağlarda asmalar daha kuvvetli gelişeceği için, sulanmayan bağlara nazaran daha fazla gübreye ihtiyaç duyarlar. Kök gelişimi: Bağlarda kullanılan sulama yöntemi köklerin dağılımı üzerine etkilidir. Kökler damlama sulamada damlatıcıların hemen altında yoğunlaşması...

Asmalarda Generatif Gelişme Nedir?

Asmalarda Generatif Gelişme Nedir?

Toprakta nemin yeterli olması sofralık üzümlerde tanelerin irileşmesini sağlar. Sulamanın üzümlerin depolanması üzerine olumsuz bir etkisi yoktur. Olgunlaşma sırasındaki hafif bir susuzluk tane rengini iyileştirebilir. Kurutmalık üzümlerde hasattan önce yapılacak aşırı sulama üzümlerin şeker içeriğini düşürür. Dolayısıyla kuru üzüm randımanı da ...

Asmalarda Susuzluğun Belirtileri Nelerdir?

Asmalarda Susuzluğun Belirtileri Nelerdir?

Asmalarda susuzluğun ilk belirtisi yaprak sapı ile yaprak ayası arasındaki açının daralmasıdır. Susuzluk devam ederse internodyumlarin gelişimi engellenir ve kısa kalırlar. Daha sonraki aşamada sürgün ucunda ve sülüklerde kurumalar başgösterir. Asmalarda sürgünlerin hızlı geliştiği mevsim başında, genç yaprakların sarımsı yeşil görüntüsü sür...

KULLANICI GİRİŞİ

Üye Ol Şifremi Unuttum?

Sorhocam.com 2014 yılında Ziraat Mühendisi Arafa KARAÇELEBİ tarafından kurulmuş olup herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Yetiştiriciliği, tarımı, ürünleri, bitkisi, ağacı, çiçeği gübreleri, hastalığı zararı, zararlıları, mücadelesi, ilaçları aşısı, budaması, otu, faydaları, programı, önerileri, istekleri, tavsiyeleri, nedir, nelerdir, nasıl yapılır, özellikleri, kullanım alanları, takvimi, sınavı, sınavları, notları

Site Haritası - Rss Beslemesi